ENSİA Kurucu Başkanı Hüseyin Vatansever, "'Uluslararası ölçekte öncü enerji kümesi olmak' vizyonuyla 18 kurucu üye ile birlikte yola çıkan ENSİA olarak, bölgede yapılan ve planlanan enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan yerli enerji ekipmanları, cihazlar, komponent ve hammaddelerinin üretiminde 'Türkiye’nin enerji cihazları üretim ve dağıtım üssü olması' misyonuna katkı koymayı hedefliyoruz" dedi.
Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği, Kurucu Başkan Hüseyin Vatansever ve 18 kurucu üyesinin katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) gerçekleştirilen toplantıda, Kurucu Başkan Hüseyin Vatansever, ENSİA'nın 'yenilenebilir enerji'de Türk sanayisinin gelişmesi, sanayici bakış açısı ile 'kümelenme çalışmalarının yürütülmesi', proje bazlı yönetim anlayışı ve 'Enerji Sanayisi’nde Üretim' misyonu ile 27 Temmuz 2016 tarihinde kurulduğunu anlattı. 'Uluslararası ölçekte öncü enerji kümesi olmak' vizyonuyla 18 kurucu üye ile birlikte yola çıkan ENSİA'nın bölgede yapılan ve planlanan enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan yerli enerji ekipmanları, cihazlar, komponent ve hammaddelerinin üretiminde 'Türkiye’nin enerji cihazları üretim ve dağıtım üssü olması' misyonuna katkı koymayı hedeflediğini söyledi. ENSİA, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ile başlatılan 'Yenilenebilir Enerji Kümelenme Çalışmaları'nı da yürütmeyi amaçlıyor.
CARİ AÇIK GÜÇLÜ EKONOMİ HEDEFİ ÖNÜNDE BÜYÜK ENGEL
Hüseyin Vatansever, enerji sektörünün Türkiye'nin en dinamik sektörlerinin başında geldiğini belirterek, "Türk ekonomisinin her yıl artan enerji talebine paralel olarak özel sektör yatırımları için bir cazibe merkezi olma işlevini sürdürmektedir. Bu noktada 3 önemli gerçek bulunmaktadır. Cari açıkta enerji ve enerji ham maddesi ithalatının 2015 yılındaki yüzde 88’lik, 2016 ilk altı ayındaki yüzde 89’luk payı ile enerjide olan dışa bağımlılığımız sürdürülebilir kalkınma, rekabetçi ve güçlü bir ülke ekonomisinin inşa edilmesi hedefinin önünde büyük engel oluşturmaktadır. TEPAV tarafından yayınlanan Enerji Politikaları ve Yatırımlar Üzerine Etkisi Raporu’nda belirtildiği üzere; sanayi üretiminde yaşanan katma değer sorunu, enerji dışı hesaplarda bu açığı kapatacak kadar cari fazla yaratılmasına engel olmaktadır. Hem sürdürülebilir enerji politikaları, hem cari açık ile mücadele hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu orta gelir tuzağından kurtulabilmesi için yenilenebilir enerjinin önemli fırsatlar sunduğuna işaret edilmektedir." dedi.
TÜRKİYE ENERJİDE TEKNOLOJİ YÖNÜYLE DIŞA BAĞIMLI
Son 10 yılda yapılan yoğun yatırımlarla, Türkiye’nin 2005 yılında 25 bin 174 MW seviyesinde olan enerjide kurulu gücünün, 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla 77 bin 037 MW seviyesine ulaştığını belirten Vatansever, "2011 yılında Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücü 1 bin 511 MW iken, bugün 6 bin 294 MW’a ulaşmış durumdadır. 2015 yılında yenilenebilir enerji yatırımlarının hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 46 artarak 1.9 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ekonomi Bakanlığımız tarafından 2012-2014 yılları arasında enerji santrali yatırımları için verilen yatırım teşvikleri incelendiğinde, söz konusu santraller için ithal edilen makine-teçhizatın oranının ortalama yüzde 71.04 olduğu görülmektedir. Bu enerjide teknoloji yönüyle de dışa bağımlı olduğumuzun önemli bir göstergesidir" diye konuştu.
100 BİN MW HEDEFİNİN YÜZDE 30'U YENİLENEBİLİR ENERJİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, belirlediği '2023 Vizyonu'nda, ülkenin kurulu gücünün 100 bin MW’a ulaşması ve bu gücün en az yüzde 30’unun yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi hedeflendiğini hatırlatan Vatansever, "30 bin MW’lık yenilenebilir enerji kaynağının ise 20 bin MW’lık bölümünün rüzgâr, 5 bin MW’lık bölümünün ise güneş enerjisi kaynaklı olması öngörülmektedir. Bu hedefler, rüzgâr enerjisinde bugünkü kurulu gücün yaklaşık dört kat, güneş enerjisinde ise bugünkü kurulu gücün yaklaşık 10 kat artması demektir. Sanayici gözüyle bunun anlamı, önümüzdeki 7 yıl için en az 25 milyar dolarlık bir yenilenebilir enerji ekipman pazarı anlamına gelmektedir" dedi.
TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDA UZMANLIK MERKEZİ OLACAK
Amaçlarının yan sanayici ve tedarikçi üyelerin kurumsal bir çatı altında toplanarak, tanışmaları, firma bazında yaptıkları işlerde karşılıklı işbirliklerini arttırmaları ve ortak projeler üretmelerini sağlamak olduğunu belirten Vatansever, ,"Yönetimimiz, enerji sektöründe yaşanan sıkıntılara çözüm bulmak amacıyla 'Yenilenebilir Enerji Yan Sanayi Günleri'nin her yıl düzenlenmesi, sektörün Ar-Ge altyapısını oluşturmak için 'Enerji Ar-Ge Merkezi' kurulması, ihtiyaç duyulan nitelikli ara elemanın yetiştirilmesi amacıyla 'Enerji Teknik Okulu' ile 'Enerji Akademisi'nin hayata geçirilmesini bir misyon olarak benimsemiş ve planlanma çalışmalarını başlatmıştır" dedi.
RÜZGAR TEŞVİĞİ GÜNEŞE, BİOGAZA, JEOTERMALE DE VERİLMELİ
İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında uzmanlık merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını anlatan Hüseyin Vatansever, " Bu durum ülkemiz için de bir avantaj olacaktır. İzmir’in dünyadaki tüm şehirlerle rekabet eden bir yenilenebilir enerji merkezi haline getirebilirsek, ülkemizdeki tüm diğer şehirleri de bu alanda daha ileriye taşımamız mümkün olacaktır.
ENSİA, üretim ve sanayi odaklı politikaları üretmek ve onları hayata geçirmek için doğru vizyona ve yeterli cesarete sahiptir. " diye konuştu. Kuruluşu itibariyle derneğin İzmir merkezli olduğunu belirten Hüseyin Vatansever, "Ankara'da ya da dünyanın başka yerinde temsilcilikler açabiliriz. Mekansal oluşumumuzu ve organizasyonumuzu kurmak için uğraştık. Bundan sonra temaslarımızı arttıracağız. Biz toplantı derneği değiliz. Toplantı yapacağız ancak o toplantıların sonunda ne olacağı bizi daha çok ilgilendiriyor. Proje bazlı çalışacağız. Planlananları hayata geçirecek zeminimiz ve imkanımız hazır. Bergama organize sanayi bölgesi var" dedi.
Yenilenebilir enerji cihazları üretecek firmalara teşvik verilmesi, verilen teşviklerin arttırılması için çalışacaklarını belirten Vatansever, "Rüzgarda atılan adımın genişletilmesi, bunun güneşe, biogaza, jeotermale ve diğer dallara da uyarlanmasını sağlamayı çok önemsiyoruz. Ekonomi Bakanımız EBSO'ya ziyarete geldiğinde dosyamızı sunduk. Bu problemi çözün diye gittiğinizde çözümü de sunmanız gerekiyor. Nelerin eksik olduğu belli, kısa zamanlarda çözülmesi için çalışacağız. 5 yılda değil de 2-3 ayda çözülmesi için çalışacağız" dedi.
YABANCI YATIRIMCIDAN BERGAMA'YA İLGİ
Bergama Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili yabancı yatırımcılarla görüşmelerin devam ettiğini belirten Vatansever, "2-3 Danimarkalı firma var. Almanya'dan 2 firma var, Çin'den çok talep geliyor. Merdiven altını Türkiye'ye sokmak istemiyoruz. Taklit ürün yapanları Türkiye'ye sokmak istemiyoruz. Firmaları getirirken Türk sanayicisiyle ortak yatırım yapmasını istiyoruz. Taiwan'dan yatırım yapmak isteyen bir firmayla bağlantı kuracağız. Almanlar da bu konuda bayağı istekliler, görüşmeler devam ediyor. " dedi.
"Bizim yerlilik anlayışımız, 'Türkiye'de üretiyorsa yerlidir.' " diyen Vatansever şöyle devam etti: "Berdan Civata diye bir firma Tarsus'ta bizim saplama dediğimiz, rüzgar türbinlerinin gövdesini yere sabitlemede kullanılan güçlü civataları üretiyor. Biz bunları bile dışarıdan alıyorduk. Artık onlar üretiyorlar. Bizim bu insanları başımızın üzerinde taşımamız lazım."
ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE'DE ÜRETMEK
ENSİA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Yalçın, rüzgar türbini üreticisinin desteklenmesi konusunda sorulan bir soru üzerine, "Northel Elektromekanik A.Ş. olarak 18 yıldır Türkiye'de rüzgar türbini üretmek üzere faaliyetimiz var. 1.2 MW ve 2.6 MW türbinler üretmek üzere Alaybeyoğlu grubu ile İstanbul'da bir yatırım yaptık. Burayı bir kuluçka merkezi yapacağız. MW üstü türbinlerin üretimini burada gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin en kuvvetli yan sanayi alanı Tuzla. Gönlümüz Bergama'dan yana ancak 50 ila 100 dönüm arasında bir alana ve iyi tedarik ağına ihtiyaç var. Önemli olan Türkiye'de üretmek. Üniversitelerimizde rüzgar enerjisi, bio gaz gibi enerjileri üretecek bilgi mevcut. Bizdeki en büyük eksiklik organizasyon eksikliği. 4-5 ay önce bu şikayetlerle yola çıktık. Kanat üretimi yapılabilen bir üretim. Ülkenin ilk planda 25 milyar dolarlık altyapısı var. Yabancı yatırımcıyı buraya çekmemiz gerek ama bunun yanında yerli de yer almalı" diye konuştu.