YSK tarafından adaylıkları onaylanarak ve yüksek oranda oy alarak seçilen Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin üzerinden daha beş ay geçmeden haklarında açılmış ve henüz sonuçlanmamış soruşturma ve davalar gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla görevlerinden uzaklaştırılmaları Türkiye’nin zaten ciddi sorunları olan demokrasisine ağır bir darbe daha vurmuştur.
Çünkü demokrasinin ilk ve olmazsa olmaz şartı, seçmen iradesini tanımak ve ona saygı göstermektir. Oysa bu ‘idari karar’ ile bir kısım yurttaşın iradesi tümüyle ayaklar altına alınmış, seçme ve seçilme hakları ağır biçimde ihlal edilmiştir.
Halkın iradesine yönelik yapılan bu darbe, siyasi iktidarın seçimlerle ele geçiremediği belediyeleri anti-demokratik yasa, yetki ve uygulamalarla ele geçirme operasyonudur. Aynı zamanda bu, toplumun dikkatini ülkenin içinde bulunduğu ağır siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlardan/krizden başka yöne çevirme ve kendi siyasal çözülüşünü geciktirme çabasıdır.
Demokrasiyi korumak ve yurttaş olmayı sürdürebilmek için halkın/seçmenin iradesine kayıtsız şartsız sahip çıkmanın bir yurttaşlık görevi olduğu bilinciyle hareket eden bizler, barış içinde bir arada yaşama fikrine zarar veren ve başta seçimler ve kuvvetler ayrılığı olmak üzere demokrasinin temel ilkelerini tümüyle ortadan kaldıran bu uygulamayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Seçilmiş belediye başkanları derhal göreve iade edilmeli, halkın/seçmenin iradesine koşulsuz saygı gösterilmelidir.