İzmir Kuş Cenneti’nde üreyen 17 bin 723 çift flamingodan dünyaya gelen yaklaşık 15 bin yavrudan 178’i, Ege Üniversitesi öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle ağustos ayında halkalanarak doğaya bırakıldı. Flamingoların korunması ve izlenmesi amacıyla halkalanan yavru bireylerin sol bacağına metal, sağ bacağına ise beyaz renkli fon üzerinde siyah harflerden oluşan plastik birer halka takıldı. Bu plastik halka üzerinde ise Türkiye’nin ilk harfi olan 'T' harfi ile başlayan ve toplamda dört farklı harf kombinasyonundan oluşan, her bir yavru flamingoya ayrı ayrı kod verildi.
İLK HABER İTALYA’DAN GELDİ İzmir Kuş Cennet’inde halkalanan yavru flamingolardan ilk haber İtalya'dan geldi. T/PHD koduna sahip bir flamingo yavrusu, 8 Ekim günü Marco Scutella tarafından Napoli’de Lido di Coroglio bölgesinde kanadından hafif yaralı olarak bulundu. Flamingo, İtalya Milli Parklar’da tedavi edildikten sonra Variconi sulak alanında Nicola Campomorto tarafından sağlıklı bir şekilde doğaya bırakıldı.
FLAMİNGO GÖÇLERİ ÜZERİNE İLK VERİ Ulusal Flamingo halkalama sorumlusu ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, söz konusu gözlemin flamingoların göçleri üzerine ilk veri olduğuna dikkat çekti. Gözlemin flamingoların tahmin edilen göç rotasında olduğunu göstermesi açısından önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Onmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batıda İspanya, doğuda İsrail, güneyde Kuzey Afrika kıyıları, kuzeyde Avrupa’da üreyen tüm flamingo popülasyonun yaklaşık yüzde 50’si İzmir Kuş Cenneti’nde üremektedir. Flamingo kendi besini olan tuzla karidesi olarak bilinen artemiaların erişkinlerini besin olarak tüketirken, yemiş olduğu ancak sindiremediği artemia yumurtalarının doğada üremesini sağlayan bir türdür. Artemia larvaları ise tüm doğadaki balık larvalarını besleyen canlıdır. Tüm dünyadaki balık çiftliklerinde balık larvalarını beslemek için kullanılan artemia larvalarının üretilebilmesi zorunludur. Artemiları üretmek için artemia yumurtalarının asit banyolarında tutulması gerekir. Doğadaki balıklar için ‘asit banyosu’ işini flamingoların midesi yapar. Yani flamingo varsa balıklar da var olur, flamingo olmasaydı balık stoklarımız ciddi zarar görürdü. Flamingoları korumak, balıkçılığı korumaktır. Tüm Akdeniz’de var olan ve dolaşan flamingoların büyük çoğunluğunun kökeni İzmir olduğu için, İzmir’de flamingoları korumak tüm Akdeniz’deki flamingoları korumak ve dolayısıyla balıkların ve balıkçılığın korunmasını sağlamaktır."
'DÜNYAYA İZMİR ÜZERİNDEN TANITILABİLİR' Türkiye ve özellikle İzmir’in flamingolarının yeterli derecede tanıtılamadığını vurgulayan Doç. Dr. Onmuş, "Flamingoların dünyaya özellikle İzmir’den tanıtılması gerekir, çünkü flamingoların eş seçme törenlerinin dünyaca ünlü ‘Flamenko’ dansının oluşmasına yol açmıştır ve bu nedenle flamingolar dünya çapında büyük bir üne sahiptir. İzmir Kuş Cenneti’nde var olan yaklaşık 50 bin flamingonun, tüm Akdeniz’deki flamingonun yarısını oluşturması nedeniyle gerekli uluslararası tanıtımının yapıldığında İzmir’e ve ülkemize gelecek turist sayısında büyük bir artış yaşanacaktır" diye konuştu.