Olay, 16 Kasım Çarşamba Günü Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servis Bölümü'nde saat 21.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre; bacak ağrısı şikayetiyle hastaneye gelen hastanın yakınları sıra beklemek istemedikleri için hemşirelerle tartıştı. Bu sırada hasta yakınlarından biri eliyle hemşire Gizem Begüm Demircan'ın sol elinin bir parmağını kırdı. Araya girmek isteyen diğer hemşire Ayşe Nida Tamay'ın da karnına tekme attı.
Güvenlik görevlilerinin ve hastane çalışanlarının araya girmesiyle olayların daha da büyümesi önlenirken, iki hemşire darp raporu alıp Bornova'da karakola giderek şikayetçi oldu.
"BİR ANLIK SİNİRLE BIÇAKLAYABİLİRDİ"
Yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı'na anlatan hemşirelerden Ayşe Nida Tamay, "Çok kötü şeyler yaşadık. Hep televizyonda görüyorduk, başımıza geldi. Her an hepimizin başına gelebilir. Bunlara artık bir dur demeliler. Daha kötü şeyler de olabilirdi. Onun parmağı kırıldı ben karnıma tekme yedim. Bir anlık sinirle bıçaklayabilirdi de. Başka bir şey de olabilirdi" diye konuştu.
"İNŞALLAH BİR DAHA BÖYLE ŞEYLER YAŞANMAZ"
Parmağı kırılan Gizem Begüm Demircan ise "Hasta yakınlarının sıra beklemek istememesinden dolayı oldu. Şiddete uğradık. Yine de yardımcı olmaya çalıştık onlara şiddete uğradığımız halde. İnşallah bu saatten sonra bu tarz şeyler yaşanmaz. Şu an parmağımda kırık var. Üç kişilerdi. Bir kişi saldırdı. Tekrarlanmamasını istiyoruz" dedi.
HASTANE ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Yaşanan olayın ardından İzmir'deki sağlık meslek örgütleri bugün Ege Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. "Sağlıkta şiddet istemiyoruz" yazılı pankart açıp, "Sağlıkta şiddet son bulsun", "Yaşamak yaşatmak istiyoruz" sloganları atan sağlık çalışanları ortak bir açıklama ile hükümete tepki gösterdi. Basın açıklamasını Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP SEN) İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz okudu. Açıklama şöyle:
"Sağlıkta şiddetin, kamu ve yetkililerin nezdinde gündem olması için çalışma arkadaşlarımızın ölmesini beklemek istemiyoruz. Kamu hizmeti verdiğimiz sağlık kuruluşlarında hemen her gün şiddete maruz kalıyoruz. Hasta ve yakınları ile günün her saatinde bire bir temasta bulunan sağlık çalışanları olarak sunmuş olduğumuz hizmetin güvenli bir şekilde devam etmesini sağlamaya çalışırken, bir bir yok oluyoruz. Mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘Sağlıkta Şiddet ve Malpraktis Yasası’ kabul edilmesine rağmen şiddet hiç azalmadan devam etmiştir. Görünen o dur ki, çıkarılan yasa şiddet terörüne çözüm getirmemiştir. Randevu bulamayan, tedavisini tamamlayamayan ve çözüm bekleyen her hastanın öfkesiyle sahada aktif bulunan sağlık profesyonelleri karşı karşıya kalmaktadır.
"HAREKETE GEÇMEK İÇİN NEYİ BEKLİYORSUNUZ?"
Sıra beklemek istemeyen hasta ve yakınlarının hakaret dolu sözlerinden, ellerini kollarını sallayarak hastanelerin her köşesinde cirit atan magandaların benim vergimle maaş alıyorsun sözlerinden tükenmiş sağlık çalışanlarını korumak için neyi bekliyorsunuz. 21 ayrı suçtan sabıkası olan katilleri kamu hizmeti verilen kurumlara alırken göstermelik xray cihazları ile aramaktan vazgeçip, yeterli ve donanımlı cihazlar ile aranmasını ne zaman sağlayacaksınız. Susmaktan, vicdanlarımız için alttan almaktan, hastadır hizmet görmek hakkıdır diye yediğimiz hakaretlerden bıktık, usandık, tükendik. Sağlıkta şiddet artık sadece bizlerin sorunu değil toplumu tehdit eden bir terör haline dönüşmüştür. Bugün bu meydandan tüm yetkililere sesleniyoruz. Sıra hangimizde? Hangi meslektaşımızın daha yaralanmasına, ölmesine göz yumacaksınız? Harekete geçmek için neyi bekliyorsunuz?"