İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunan Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet yürüten Euroserve’de çalışırken DİSK'e bağlı Gıda-İş Sendikası'na üye oldukları gerekçesiyle geçen eylül ayında işten çıkarılan işçiler için fabrikanın İstanbul’daki genel müdürlüğü önünde eylem yapıldı. “İşten çıkarılan Marlboro işçileri geri alınsın” yazılı pankart açılan eyleme HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
İşçiler adına konuşan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, işçilerinin yıllardır benzer durumlarla karşılaştığını belirtti. “Sadece şirketleri yönetenlerin basit hatalarından veya kanun tanımazlıktan kaynaklana bir sonuç değil, bu bir tercih. Bu tercih, devleti uzun zamandır yöneten iktidarın tercihidir” diyen Arslanoğlu, şöyle konuştu:
“CESARETİ İKTİDARDAN ALIYORLAR: Sermayeden yana tercihlerini kullanıyorlar. Uzun zamandır Türkiye’nin dört bir tarafında aynı işi yapan işçilerin hemen gözümüzün önünde, belediyelerde, kamu sektöründe ve hatta Türkiye’nin en anlı şanlı holdingi Koç Holding’de, Koç Üniversitesi Hastanesi’nde bile hocaların, profesörlerin gözünün önünde iki ayrı hayatı bize yaşatıyorlar. Taşeron işçiler ve diğerleri diye. İşte bunun bir benzeri de dünya çapında en büyük sigara üreticisi Marlboro’nun İzmir’deki fabrikasında aynı işi yapan arkadaşlarımızdan farklı ücret, farklı muamele yapılmakta. Arkadaşlarımız da tercihlerini DİSK Gıda- İş’ten yana kullanıp bu düzenden kurtulmak istemekteler ve Euroserve firması, iki ayrı coğrafyada, İstanbul’da ve İzmir’de aynı uygulamayı yapmakta ama bu cesareti de iktidardan, hükümetten, bu ülkeyi yönetenlerden ve hükümetin organlarından almaktadırlar.
BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ: Bugün Türkiye’de sadece kamu hizmetlerinde, özel sektörde değil; sağlıkta ve eğitimde bile çifte standart uygulanıyor. Bu, bütün faturasıyla biz emekçilerin sırtına yükleniyor. Bunu hayatımızda hepimiz yaşayarak gördük. Daha bundan 20- 30 yıl önce sadece bir emekçi çalışarak ailesini geçindirirken, nitelikli sağlık hizmeti alırken bugün artık bir evde 3- 4 tane maaş eve giriyor ve ay sonunu getiremez hâldeyiz. Elbette bu düzeni değiştireceğiz. Bize reva görülen düzenin sonuna geldiğimizi biz de siz de, hepimiz birlikte görüyoruz. Kararlı bir biçimde mücadele ederek bu düzeni sonlandıracağımız günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyoruz.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
