Ulusal Süt Konseyi (USK) çiğ süt litre fiyatını 15 Mayıs'tan itibaren geçerli olmak üzere 7,50 TL olarak belirlerken, artan maliyetler üreticileri zor durumda bıraktı. İzmir'de çatısı altındaki 44 kooperatifle günlük 1 milyon litre süt üretimi yapan Köy Koop Birlik'e bağlı üreticiler dün Ödemiş'te toplandı. "Toprak boşta çiftçi borçta kalmasın” pankartı açan süt üreticileri, AKP hükümetine çağrı yaparak 3 TL'lik maliyet farkını devletin üstlenmesini istedi.
"SÜT FİYATI 10 LİRA 50 KURUŞTAN AZ OLAMAZ"
Köy Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, açıklanan fiyatları kabul etmediklerini vurgularken şöyle konuştu:
"Üreten, sabah akşam 7 gün 24 saat bilfiil tarlada, hayvanın başında olan cefakar çiftçimizin feryadını, serzenişini görmeyen, çiftçimizi, köylümüzü ezdiren, konusunda uzman bilim insanlarının bu hesapların böyle olmamasının gerektiğini üstüne basa basa yanlış tarım politikası izlediğini belirten açıklamalarını dinlemeyen, özellikle Ulusal Süt Konseyi ve Gıda Komitesi’nin belirleyemediği süt fiyatı yüzünden kesilen damızlık ineklerin telafisinin en az 3 senede olacağını bilmeyen, yem, akaryakıt, elektrik, gübre gibi girdileri baskılamayıp enflasyonla mücadele adı altında çiftçinin ürettiği malları özellikle süt fiyatını Gıda Komitesi ve Ulusal Süt Konseyi kanalıyla baskılayan, 6 Ekim 2022 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı Gıda Komitesi tarafından yapılan basın açıklamasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Yükselen enflasyon koşullarında artan girdi maliyetleriyle süt fiyatı 10 lira 50 kuruştan az olamaz.”
ELEKTRİK MALİYETLERİ DE ARTTI
Neptün Soyer, 2022 yılı mayıs ve ekim ayları arasındaki maliyet artışlarını anlatarak şöyle devam etti:
"Bir litre motorin pompa fiyatı yüzde 16 artmış. DAP gübre 1 çuval fiyatı yüzde 26,67, ticarethanenin 1 kilovat elektrik fiyatı yüzde 40’lara varmış. Türkiye’deki enflasyon mayıs-ekim ayında neredeyse yüzde 14 artmış. 1 litre süt fiyatında hiçbir artış yok. Şöyle bir öneri getiriyoruz biz; artırmayın. 7.50’de kalsın. Ama dünyanın bütün demokratik ülkelerinde, tarımını öncelemiş, tarımına değer veren ülkelerde olduğu gibi aradaki 3 lirayı devlet sübvanse etsin. Başka çaresi yok. Biz sürekli oturup da mazota ne zaman zam geldi, yem ne kadar diye hesaplayamayız. Bu köyde süt toplanıyor, biraz ileride buğday un oluyor şimdi önümüzdeki 1 ay içinde zeytinlerimiz zeytinyağına dönüşecek. Bu köyde yaşayan insanların hayatlarını elinden alıyorsunuz. Bu insanlar maliyetinden süt istiyorlar. Çok fazla istemiyorlar aslında. Çünkü bizim bütün hayatımız burası. Çocuklarımızı okutmak istiyoruz, hastalandığımız zaman hastanede bakılmak istiyoruz, birbirimize sabahları güler yüzle günaydın demek istiyoruz, kahvemize gitmek, bağımıza bahçemize gitmek istiyoruz. Dediğimiz gibi süt fiyatını 7.50’de bırakabilirsiniz. Maliye Bakanı’mız açıklamıştı. Ocak ayına kadar bu sıkıntı bitecek demişti. Devletimiz çok büyük. Ocak ayına şurada ne kaldı. 3 lirayı sübvanse etmenizi bekliyoruz."
OSMAN ÖZTÜRK: "DESTEKLERİNİZ NEYSE AÇIKLAYIN"
Tire Süt Kooperatif Başkanı Osman Öztürk de şunları söyledi:
“Tarım Bakanlığı, Hazine Bakanlığı’ndan bir kere kurtulun artık, lütfen. Sizin bir bütçeniz var. Bu bütçeniz üzerinden devlete ait, yetiştiriciye ait destekleriniz neyse açıklayın yetiştiricinin bir an önce ayağa kalkması için. Geçen hafta süt fiyatlarını şu mu bu mu yapalım derken birden yem fiyatları üst üste artmaya başladı. Bunu önleyemedikten sonra süt isterse 15 lira olsun, ne fark eder. Hiçbir şeyin çözümünü alamayız. Burada kooperatiflerin, üreticilerin ayakta kalabilmesi için ortak bir kararla ortak bir fiyat olmalı. Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Bunu kaldırdılar. Gerekirse yılbaşında sütün fiyatı ne kadar 10 lira 9 lira 8 lira neyse. Devlet bunu belirleyecek, yıl içinde artış olursa üstünü devlet tamamlayacak. Bu kadar basit.”
“BU KISIR DÖNGÜYÜ HEPİMİZ YAŞADIK"
Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Selçuk Bilgi, “Bu filmi, kısır döngüyü hepimiz 5-6 defa yaşadık. Yine böyle bir kısır döngü, sütler para etmeyecek veya çok yüksek olacak" dedi.
"ÇOCUKLARI SÜTSÜZ BIRAKMAYALIM"
Üretici Mualla Akgün, “Bölgemizde 10 binin üzerinde hayvancılık tesisi var. Bu tesislerde bizim talebimiz; 1 kilo süt 3 kilo yem alabilecek konuma gelmelidir. Çocuklar sütsüz olmaz, çocukları sütsüz bırakmayalım” dedi.
Zeytinlik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Ortağı Nazmiye Aynalı da “Artık çocuklarımızın, gençlerimizin süt içmesi, yoğurt yemesi için bu yem fiyatlarının önüne geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
"VATANDAŞ TENEKE TULUM PEYNİRİNİ YİYEMİYOR"
Gereli Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Gerçek şunları kaydetti:
“Hem sütün toplanmasında hem üretiminde hem de satış noktasında aynı yerdeyiz. Hükümetin baktığı tarafından, tüketiciler tarafından bakmaya çalışıyoruz. Satış mağazası olan bir kooperatifiz. Gitgide günlük cirolarımız düşmeye başladı. Vatandaş teneke tulum peynirini yiyememeye başladı. 80 milyonun 70 milyonu tüketici. Bunları düşüneceğiz derken 10 milyon bizleri, sabahın köründe, soğukta, sıcakta hayvan tesisinin içinde boğuşarak para kazanmaya çalışan köylüyü ve üreticiyi de göz ardı etmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SON 20 YILDA UMUDUMUZU TÜKETTİLER"
Haliller Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hasan Özdemir de “Devlet tüketiciyi de üreticiyi de düşünmek mecburiyetinde. En azından devlet elini taşın altına koyup sübvansiyon yapsın” dedi.
Çiftçi Mehmet Kani, “Her gün zam. Yeme zam, mazota zam, gübreye zam” diyerek maliyetlerin artışına dikkat çekerken; üretici Hasan Ersemerci de “Her şeye zam geliyor. Bize zam yok. Ezilen taşın altında hep biz oluyoruz” dedi.
Üretici Erdinç Türkön, “Bizim umudumuzu, her şeyimizi son 20 yılda tükettiler, aldılar” derken; fiyatların artmasını istemediklerini belirten Gülserin Palaska da “Tüketici de çok zamlı yiyor. Ama bizden çıkıyor 7,40 liraya sütümüz marketlerde 15-20 liraya. Hep çiftçiden gidiyor hep çiftçiden gidiyor” açıklamasında bulundu.
Kaymakçı Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Raşit Tatlı ithalata ayrı bir parantez açarken, “Niye Türk çiftçisinin yeri ekilmiyor da destek verilmiyor da Türk çiftçisi üretmiyor, dışarıdan mal alıyoruz? Böyle bir dünya yok” diyerek tepkisini dile getirdi.
“HERKES HAYVANINI KESTİRİYOR"
Üretici Gülgün Şeşen, “35 sene önce herkes güler yüzle bakardı malına. Ama şimdi yok. Herkes hayvanını kestiriyor” dedi.
Emenler Kalkınma Kooperatifi Başkanı Zeynel Tufan, “Devletin çiftçinin elinden tutup bize destek çıkması lazım. Yoksa hepimiz bırakacağız, dayanamayacağız” açıklamasında bulundu.
Saçlı Kooperatif Başkanı Erol Aksu, “Saman 3 bin lirayı geçti. Mazot öyle devamlı yükseliyor. Zaten mazotu kaç paraya aldığımızı bilmiyoruz. Millet arazileri ekemez hale geldi” diye konuştu.
Üretici Yadigar Türkön, “Sütler ucuz, yemler, samanlar pahalı. İşin içinden çıkamaz hale geldik” dedi.
Çiftçi Gülsüm Hacer de “Her gün zam her gün zam. Biz acaba bugün ne zamlanacak diyoruz?” derken: üretici Elif Şeşen ise, “İnekçiliği bırakmayı düşünüyoruz. İcar tutuyoruz, tarlamız yok. Her şey parayla. Saman, yem para. Süte zam gelmiyor yeme zam geliyor durmadan” yorumunu yaptı.