İzmir'deki "askeri casusluk" soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin 33'ü tutuklu 85 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müşteki emekli Albay Coşkun Başbuğ ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık eski mülkiye başmüfettişlerinden Ferda İleri, iddianamede yer alan, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptığı dönemde "2010/640 sayılı soruşturma (Askeri gizli bilgi ve bulundurma soruşturması)" kapsamında sanık Ahmet Kaya ile incelediği belgeler doğrultusunda "usulsüz rapor hazırladıklarına" ilişkin suçlamalarla ilgili savunma yaptı.
Hakkındaki iddiaların gerçeklikten uzak olduğunu savunan İleri, hazırladıkları raporla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve diğer kamu kurumlarında "FETÖ mensubu olmayan kişilerin tasfiyesi planladığına" ilişkin suçlamayı da kabul etmedi.
İleri, İçişleri Bakanlığına görüş ve kanaat bildirmek amacıyla rapor hazırladıklarını, bunun suç teşkil etmediğini ve raporun mevzuata aykırılığına ilişkin bir tespitin olmadığını iddia etti.
Rapor doğrultusunda hiçbir zanlının gözaltına alınarak, hakkında dava açılmadığını kaydeden İleri, raporda devlet sırrı niteliği taşıyan bilgilerin de olmadığını söyledi.
İleri, "Rapor hazırlanırken mevzuat incelemesi ya da içtihat taraması yapılmadığı iddiası gerçek dışıdır. Mevzuat araştırması ve içtihat taraması yapılmadan böyle kapsamlı bir raporun masa başında hazırlanması söz konusu olamaz." dedi.
Haziran 2016'da tahliye olduktan sonra asli kontrol şartlarının tamamını yerine getirdiğini ancak Ocak 2017'de örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla yeniden tutuklandığını bildiren İleri, "ByLock'u telefonuma yüklemedim, böyle bir program kullanmadım. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ByLock programının adını duydum. Tahliyemi istiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
TUTUKLU SANIK ESKİ BAŞKOMİSER SAVUNMA YAPTI
Tutuklu sanık eski başkomiser Yaser Özoğlu, yaptığı savunmada, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, emniyete gelen fuhuş içerikli ihbar mektubunda sadece müşteki Narin Korkmaz'ın adının geçmediğini, onun yanında 33 ismin daha geçtiğini iddia etti.
Emniyette yazdıkları yazışmalarda hiçbir şekilde "Askeri casusluk" ibaresini kullanmadığını, kendi iradeleri dışında fuhuş içerikli bir soruşturmanın askeri casusluk soruşturmasına değil "Gizli bilgi ve belge bulundurma" soruşturmasına dönüştürüldüğünü savunan Özoğlu, iddianamede somut delillerin olmadığını, dedikoduya dayalı suçlamaların olduğunu ileri sürdü.
Hakkındaki suçlamalardan birinin de, o dönemde Denizli'de üniversite eğitimi gören Korkmaz'ın yaşamadığı iddia edilen İzmir'deki babasının evinde arama yapıldığına yönelik olduğunu hatırlatan Özoğlu, gerek Korkmaz'ın kız kardeşi gerekse eniştesinin emniyetteki ifadesinde, zaman zaman İzmir'e gelen Korkmaz'ın bu evde kaldığını söylediğini aktardı.
Hukuki olmayan, suç teşkili olabilecek herhangi bir eylemde bulunmadığını savunan Özoğlu, sahte delil üretmediklerini, şüphelilerin ev ve iş yerlerinde gerçekleştirilen aramalarda ele geçirilenlerin delil niteliğinde olduğunu öne sürdü.
Bazı tanıkların verdiği ifadeye göre, bazı müştekilerin FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğunu düşündüğünden, mahkemeden bunların örgüt bağlantısının olup olmadığının araştırılmasını isteyen Özoğlu, suçsuz olduğunu savundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
DAVA VE İDDİANAME
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ise 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dosyadaki sanık sayısı, davanın 10 Temmuz 2017'de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasıyla birleştirilmesiyle 33'ü tutuklu olmak üzere 83'e, daha sonra yine birleşen dosya nedeniyle 85'e yükselmişti. (AA)