İzmir'deki "askeri casusluk" soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin 33'ü tutuklu 85 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Söz alan müşteki Coşkun Başbuğ, "FETÖ'nün kurduğu kumpasta yargılandıklarını ve aklandıklarını" belirterek, dün ifade veren tutuklu sanık Yaser Özoğlu'nun kendilerini suçlayıcı ifadeler kullandığını söyledi.
Özoğlu'nun 'Dijital delillerde oynama yoktur, TÜBİTAK raporu var.' dediğini ve yargıyı yanlış yönlendirmeye çalıştığını savunan Başbuğ, "Dönemin mahkeme başkanı Atilla Rahman yetkisini aşarak TÜBİTAK'tan ismen belirlediği kişilere dijital delillerle ilgili bilirkişi raporu tanzim ettirdi. Raporu tanzim edenler örgütün elemanlarıydı. Bu raporu hazırlayanların hepsi şu an FETÖ'den tutuklu. Örgüt elemanı Yaser şimdi TÜBİTAK'taki bu raporu tekrar gerçekmiş gibi sunarak sizi kandırmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Özoğlu'na "Eyüp Şehabettin Güner'i tanıyor musun" sorusunu yönelten Başbuğ, Özoğlu'nun "tanımıyorum" yanıtı üzerine, itirafçı sivil sözde imam Eyüp Şehabettin Güner'in poliste verdiği ifadede, "Özoğlu ile tanıştığını, Özoğlu'nun azılı bir FETÖ mensubu olduğunu ve askeri casusluk soruşturmasında etkin rol aldığını söylediğini" hatırlattı.
"Askeri casusluk dosyasını, 'Kafanı dağıt, oyalan' diye bana verdiler"
Başbuğ'un Özoğlu'na yönelik, "Devlette hiyerarşi var. Askeri casusluk soruşturmasının başlamasına sebep olan ihbar geldiğinde soruşturma hiyerarşiye aykırı bir şekilde Yaser Özoğlu'na geliyor. Mustafa amirin tasfiye edildiği iddiaları var." ifadeleri üzerine Özoğlu söz aldı. Özoğlu, "Size kim bilgi sızdırıyorsa yanlış sızdırıyor. Mustafa amirin atamasını ben yaptım. Ben bu dosyaya bakarken kardeşim şehit oldu. İşleri kendim göremedim. Dosyaların benden alınmasını istedim. Benim yerime Mustafa amir görevlendirildi. Tüm dosyalar ona devredildi. Askeri casusluk dosyasını ise 'kafanı dağıt, oyalan' diye bana verdiler." dedi.
Özoğlu'nun ifadelerinde ismi geçen tutuksuz sanık Mustafa K. da askeri casusluk soruşturması öncesinde verdiği tanık ifadesinde, soruşturmanın kumpas olduğunu söylediğini belirterek, "İfademde usulsüzlükleri ayrıntılı anlattım. Bu dosyada olağan akışın dışında işlemler ve yöntemler uygulandı. Kimseye kafasını dağıtması veya oyalanması için dosya tevdi edilmez. Tüm dosyaların bana tevdi edilmesine rağmen bu dosya bana tevdi edilmedi. Yaser Özoğlu teknik izleme kısım amiri olmasına rağmen bana tevdi edilmesi gereken dosyaya baktı. Organizeden sonra pasif bir göreve getirildim. Adli bilişim büro amirliğinde vekaleten görevlendirildim. Buna rağmen bilirkişi raporları benden saklandı." diye konuştu.
Tutuklu sanık Yusuf Usşen de FETÖ'cü olmadığını, sadece yaptığı işten sorumlu olduğunu belirterek, kendisine ağır ithamlar yöneltildiğini söyledi.
Usşen, ByLock kullandığı iddialarına ilişkin, "Operatör hatası. Sehven vakası. Kullanmadım. Gerek rapor teyit ediyor, gerek içeriklerle ilgili rapor da teyit edecek." dedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.
Dava ve iddianame
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin, İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ise 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dosyadaki sanık sayısı, davanın 10 Temmuz 2017'de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasıyla birleştirilmesiyle 33'ü tutuklu olmak üzere 83'e, daha sonra yine birleşen dosya nedeniyle 85'e yükselmişti. (AA)