İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, düzenledikleri basın toplantısıyla 12 Haziran'da meydana gelen Karaburun depremiyle ilgili hazırladıkları Sismolojik Ön Değerlendirme raporunu açıkladı. Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Orhan Polat, 30'a yakın deprem ölçüm istasyonuyla yerel deprem gözleme merkezi konumunda olduklarını, Karaburun depremiyle ilgili verileri topladıklarını, yerinde de gözlemlerde bulunduktan sonra raporu hazırladıklarını söyledi.
Ege Denizi'nde ürküten baloncuklar
"ÖNCÜ SARSINTI YOKTU"
Doç. Dr. Orhan Polat, 12 Haziran 2017 İzmir- Karaburun depremi öncesi son 1 yıllık dönemde büyüklükleri 1.1- 3, 4, derinlikleri ise 3-26 kilometreler arasında değişin 177 deprem oluştuğunu söyledi. Ana şok adını verdikleri 6.2 büyüklüğündeki depremden önceki son bir ayda bir iki küçük deprem haricinde herhangi bir belirgin öncü sarsıntı aktivitesi gözlemlenmediğini belirten Doç. Dr. Polat, “Bu haliyle Karuburun depreminin 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Kocaeli depremi öncü aktivitesine benzer şekilde hiçbir belirti göstermeden aniden meydana geldiği gözlemlenmektedir. Ne son bir yıl ne de son bir ay içinde 'ben geliyorum' diyen öncü sarsıntısı yok. 1999 depremi gibi çok sinsi ve birdenbire meydana geldi" dedi.
"MİDİLLİ FAYI 6.8 DEPREM ÜRETEBİLİR"
Doç. Dr. Polat, 6.2 büyüklüğündeki depremden sonra 500'e yakın artçı meydana geldiğini, bunlardan ikisinin 4.9 büyüklüğünde olduğunu söyledi. Enerjinin boşaldığının görüldüğünü belirten Doç. Dr. Polat, şunları söyledi:
"Ana şoka (6.2) yaklaşan veya geçen başka deprem olma ihtimali bu nedenle zayıf görülüyor. Yine de vatandaşlar dikkat etmelidir. Bu depremi meydana getiren Midilli fayıdır. Yaklaşık 30 kilometre uzunluğundadır. Bu büyüklükte bir fay 6.8 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahiptir. Artçıları incelediğimizde fayın Türkiye'ye Foça'ya bakan tarafında 25 kilometre uzunluğunda bir bloğun kırıldığını görüyoruz. Bu kırılan blokla enerjinin boşaldığı görülüyor. Bu alanlarda ülkemize doğru ileride bir enerji birikimi, gerilme söz konusu. O yüzden dikkatli olmalıyız."
"TSUNAMİ ÜRETEBİLİR"
Deniz içinde düzey hareketle meydana gelen bu depremlerin tsunami yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Orhan Polat, “Midilli fayı 6.8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip. Uzun vadede eğer bu fayda 6.8 büyüklüğünde bir deprem olursa gözle görülebilir dalgalar üretebilecek bir tsunami olabilir. Ancak, bu Endonezya'daki tsunami gibi olmaz" dedi.
Doç. Dr. Polat, depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünün üçünü birden bugünkü teknolojiyle bilmenin mümkün olmadığını söyledi. Kamuoyunu tedirgin eden sansasyonel açıklamalara tepki gösteren Doç. Dr. Orhan Polat, şöyle dedi:
“Deprem tahmini yapmak çok zor. Sansasyonel haberler bunlara itibar etmemek gerekiyor Yeri, zamanı ve büyüklüğüyle ilgili kim konuşuyorsa ancak tahmin yürütüyordur. Hiçbir bilim insanı elinde somut veri olmadan bunu söylememesi gerekir. Kaynağa inip gözlem yapamıyoruz. Deprem en sığ 10 kilometre derinlikte meydana geliyor. Görmeden nasıl davranacağını bilmek zor. Midilli fayı bağımsız bir fay. İzmir'i etkileyecek fay sistemleriyle ilgili olup olmadığı belirsiz. İzmir'de deprem üreten fay sistemleri ile doğrudan ilişkili değil. Manisa'da geçtiğimiz ay meydana gelen depremlerle Karaburun depreminin ilgisi olduğunu sanmıyorum."(DHA)