İzmir iş dünyası anayasa değişikliği halk oylamasının sonucunu değerlendirdi. İş dünyası artık gündemin siyaset değil ekonomi olması gerektiği görüşünde birleşti.
Anayasa değişikliği halk oylamasının tamamlanmasının ardından İzmir'de iş dünyasından açıklama geldi. Ege Bölgesi Sanayi Odası, (EBSO) İzmir Ticaret Odası (İTO) İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İzmir şubesi, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi sonucun hayırlı olmasını diledi.
"ARTIK EKONOMİ KONUŞULMALI"
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, son yıllarda ülkemizin, tarih sayfalarına geçen olaylara tanıklık etmeye devam ettiğini belirterek, 16 Nisan’da gerçekleşen referandumu sonrası Türkiye tarihinde yeni bir sayfa daha açıldığını kaydetti.
Yorgancılar, referandum sonucuna ve halkın kararına saygı duymak gerektiğini belirterek, "Referandum nedeniyle Türkiye'de uzun süredir konuşulmayan bir konu var. Bu referandumdan dolayı ekonomi konusu konuşulmuyor. Bunun artık gündeme gelip, hedeflediğimiz ihracat seviyeleri, üretim seviyelerine ulaşmamızı sağlayacak, işsizliği ortadan kaldıracak çalışmaların ortaya çıkması gerekiyor" diye konuştu.
Yorgancılar şunları söyledi, “Türk milleti gelişmiş ülkelerin oldukça üzerinde yüzde 85 katılım oranı ile demokratik hakkına sahip çıkmıştır. Halkımızın sağduyusuna ve kararına sonuna kadar saygılıyız. Artık referandumu geride bıraktık ve sonuçların Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum. Bu topraklarda yaşamaktan sonsuz mutluluk duyan, Vatanını, milletini seven, birlikte üreterek büyüyeceğimize inanan bir işadamı olarak referandum sonrasına dair beklentilerim şöyle: Artık ülkemizde ekonomiyi, ihracatı, turizmi, katma değerli üretimi ve diğer ana konularımızı çözüme kavuşturma zamanıdır. Artık, potansiyelinin çok altında büyüyen, genç nüfusuna istihdam yaratmada zorlanan, yabancı yatırımcıların gelmekte çekindiği güzel ülkemizi yeniden ayağa kaldırma zamanıdır. Ve artık Türkiye için oluşturulan sınırlarımız dışındaki olumsuz algıyı düzeltme, uluslararası politikamızda iyileşme yapma zamanıdır. Yani, el ele verip, eksiklerimizi tamamlama, sorunlu taraflarımızı onarma şansına sahibiz. Mesele sadece iç siyasetin istikrar meselesi değildir. Mesele, ekonomiden, uluslararası politikaya kadar milletimizin hak ettiği, ülkemizi geleceğe taşıyacak, hedeflerini gerçekleştirecek adımların bir an evvel atılmasıdır. Mesele, özellikle son birkaç yıldır toplumsal huzuru bozulan, iç ve dış güçlerin etkisiyle birliktelik zemini kaydırılmak istenen Türkiye’nin iç barışı ve huzurunun yeniden sağlanması meselesidir. Ekonomide göstergeleri dikkate alarak, siyaseti gündemimizden çıkarmak ve ekonomiye odaklanmaktan başka çaremiz yoktur. Tüm kesimler şunu kabul etmelidir ki, iş dünyasının adım atmasını engelleyen belirsizlik dağılmıştır. Herkes işine odaklanarak, daha çok çalışmak, daha çok üretmek zorundadır.”
"GÜNDEMİMİZ SEÇİM VE SANDIK DEĞİL"
Referandumun çok büyük bir katılım ile gerçekleştiğini belirten İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Vatandaşın tercihine saygılıyız. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Artık referandum sürecinde içeride ve dışarıda, kırılan - dökülen ilişkileri tekrar gözden geçirerek düzeltmenin zamanıdır diye düşünüyoruz. Birlik ve beraberliğe, kutuplaşmadan uzaklaşmaya ihtiyacımız var. Bugünden itibaren ekonomi ele alınmalı, ekonomideki sıkıntılara, bekleyen sorunlara çözüm üretilmeli. 2019 seçimleri hemen kısa sürede gündemimize girmemeli. Gündemimiz seçim veya sandık değil, daha fazla üretim, daha fazla istihdam olmalı ki tekrar istediğimiz yüksek büyüme oranlarına ulaşalım" dedi.
SEÇMEN KONSENSÜSÜN GÖZETİLMESİ MESAJINI VERMİŞTİR
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, halkoylamasına yüzde 87’nin üzerinde bir katılım ile Türkiye'nin demokrasiye olan inancını bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, "Daha önce de söylediğimiz gibi biz, küresel krizden sonra yavaşlasa da ve hatta son bir yılda geriye gitse de bu ülkenin hâlâ satın alınacak bir hikayesi olduğuna inanıyoruz. İçe kapanmanın ve korumacılığın yükseldiği, yabancı düşmanlığının arttığı, medeniyetler çatışmasının körüklendiği distopik bir iklime rağmen parlak bir gelecek umudunu canlı tutuyoruz" diye konuştu.
Bugünden itibaren yeni bir reform sürecinin başlaması gerektiğini söyleyen Kestelli, "Seçmen, atılacak adımlarda toplumsal konsensüsün gözetilmesi gerektiği mesajını net olarak vermiştir. Türkiye gibi büyük idealleri olan bir ülkenin bu bilinçle hareket etmesi şarttır. İş dünyası olarak biz, daha müreffeh bir ülke hedefi için dün olduğu gibi yarın da canla başla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
"SİYASETÇİLER TANSİYONU DÜŞÜRMELİ"
Referandum tercihi ne olursa olsun herkesin görüşünün değerli olduğunu belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, referandum sonrasında çoğunluk-azınlık ayrımına gidilmeden her kesimin beklentileri ya da endişeleri dikkate alınarak bir yol izlenmesi gerektiğini söyledi. Siyasetçilerden tansiyonu düşürmelerini beklediklerini belirten Öztürk, "Büyük Önder Atatürk'ün çizdiği yolda ülkemizin kalkınma çabasına hız vermelerini istiyoruz. Halkın tercihlerine başvurulduğu seçim sandıkları elbette önemlidir. Ancak sandıklar kapandıktan sonra ülkemizin tek gündemi siyaset olmamalıdır. Artık geleceğe doğru bakmalıyız. Çocuklarımıza iyi bir eğitim sunmak, gençlerimize istihdam sağlamak, Türkiye'yi dünya ekonomi liginde daha üst sıralara çıkarmak ana hedefimiz olmalıdır. İktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi partilerin referandum dönemindeki tartışmaları bir yana bırakıp, ekonomi odaklı yeni bir uzlaşma ve kardeşlik dönemini başlatması en büyük beklentimizdir" diye konuştu.
"BİRİKEN ÜLKE SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ"
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, ise referandum sonucunu tartışmak yerine biriken ülke sorunlarına çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin gerçek gündemine dönülmesi gerektiğini ifade eden Akgerman, "AB ilişkileri, ekonomik darboğazın yarattığı işsizlik, yapboza dönen eğitim sistemi, yargının tüm kesimlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde etkin hale getirilmesi gibi sorunlar çözüm bekliyor. Korku ile milletimiz huzur bulamaz. Üretken ve rekabetçi olamaz. Gerçekleşen referandum ile yürürlüğe girecek olan yeni yönetim sisteminin mevcut sorunları aşabileceğine dair kaygılara sahibiz" dedi.
"VAAT EDİLEN EKONOMİK GELİŞMELERİN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLİYORUZ"
Türk halkının verdiği kararın demokrasi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Akgerman, Türkiye’de siyasi istikrar ile birlikte ekonomik istikrarın da yakalanması gerektiğine vurgu yaparak, "Demokrasinin temeli azınlığın haklarının korunmasıdır. Bunun içinde siyasi mekanizmanın demokrasinin temellerini işleyerek halkı kucaklaması gerekmektedir. Halk ile siyasal birimler uyum sağladığında ekonomide de toparlanma olacaktır. Ancak fikirlerin değil kısır hamasetle boşa geçen günler sonunda çoğulculuğun olmadığı yerde sorunlar aşılmaz. Seçimler öncesinde vaat edilen ekonomik gelişmelerin gerçekleşmesini bekliyoruz. Başta yapısal reformlar olmak üzere atılacak adımlar ile sağlanacak ekonomik istikrar toplumsal huzuru da beraberinde getireceği için siyaset mekanizmasının bu süreçten sonra ekonomik düzenlemelere odaklanmasını bekliyoruz. Sonuçların bıçak sırtı çıkması siyasete bir mesajdır. Önümüzdeki senelerde istikametimiz olumlu yönde gelişmez ise dün geceki sonuçların pek anlamı kalmayacaktır" dedi.
YENİ DÖNEMDE HÜKÜMETİN ÖNCELİĞİ EKONOMİ OLMALI
Türkiye'de 58 milyon seçmenin oyladığı anayasa referandumuyla ilgili sonuçların ardından EGİAD da ilk değerlendirmesini yaptı. EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter, yeni dönemde Türkiye gündeminin artık ekonomiye odaklanması gerektiğini dile getirdi. Ekonomiye ilişkin ilk yapılması gerekenleri 5 adımda toparlayan EGİAD Başkanı İlter, beklenti ve önerilerinin arasında istikrarın önemine de yer vererek, “16 Nisan Referandumunda halk tercihini yapmıştır. Sonucun ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyoruz. Yeni dönemde en çok ihtiyaç duyacağımız şey yürütmenin tek elde toplanması ile birlikte istikrarlı politikaların izlenmesidir. Bu politikaların içinde de ekonomi politikaları öncelikli olmalıdır. Yerel ve küresel krizlere dirençli bir ekonomi, sanayide dönüşüm, sağlıklı ve kapsayıcı büyüme, gelir dağılımındaki adaletsizliklerin önlenmesi ve işsizlik sorununun çözümüne yönelik tedbirler öncelikli gündem maddeleri olmalıdır” dedi. EGİAD Başkanı İlter Türkiye’nin kronik yapısal sorunlarının giderek derinleştiğini de belirterek ” Bu sorunları çözmeden dünya ekonomisi ile entegre olmak ve küresel rekabete uyum sağlamak mümkün değildir. Ekonominin yanı sıra eğitim sisteminde köklü reformlar yaparak rekabetçi, girişimci ve yenilikçi bireyler yetiştirmeye önem verilmelidir. Artık ucuz işgücüne dayalı sanayi politikaları ile dış pazarlarda rekabet üstünlüğünün sürdürülmesi çok zorlaşmıştır. Türkiye hızla eğitim sistemini bu gerçeğin ışığında değiştirmelidir. Yeni nesilleri Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik gibi pozitif bilimlerin yönlendirdiği bir eğitim sistemi ile geleceğe hazırlamalıyız” dedi.
EGİAD’dan yapılan açıklamada, referandum sonucuna göre halkın bir bölümünün güçlü bir biçimde daha fazla demokrasi, daha iyi yaşam koşulları, daha fazla adalet ve özgürlük yönünde mesajlar verdiği de belirtilerek, “İktidarı ve muhalefeti ile siyaset kurumu halkın verdiği mesajı iyi değerlendirmeli ve ülkemizde toplumsal barışın yeniden tesis edilmesi, hukukun üstünlüğünün koşulsuz uygulanması ve devlet yapısının zararlı tüm oluşumlardan korunması sağlanmalıdır.” denildi.
"KÖKLÜ ÇÖZÜMLERE OLAN İHTİYACIMIZ DOĞRULANMIŞ OLDU"
MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, referandum sonucunda tek kazananın millet olduğunu vurgulayarak, "Milletimiz geleceğine sahip çıktı ve istikrar ve güven için sistem değişikliğine 'Evet' dedi. Milletin kararına saygı duyuyor ve teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin geleceğinin oylandığı bu referandumda, artık belirsizlikle, siyasette vesayetle, toplumda düşmanlıkla, ekonomide gerilemeyle, hukukta adaletsizlikle ve uluslararası kamuoyunda itibarsızlığa neden olan darbelerle, muhtıralarla ve müdahalelerle kaybedecek zamanının olmadığını, köklü çözümlere ihtiyacımız olduğunu milletimiz bu kararı ile doğrulamıştır" dedi.