İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde 2009 yılında kurulan, kent ekonomisinde etkin rol üstlenen kuruluş temsilcilerinin üye olarak yer aldığı İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), 80. toplantısı Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşti. 26 akademisyen ve araştırmacının bir araya gelerek yürüttüğü ve 1,5 yıllık çalışma sonucunda bilimsel kriterlerle ortaya konulan ‘İzmir Modeli’ kurul üyelerine tanıtıldı.
Toplantının açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir Modeli, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin farkını ortaya koyan bir modeldir. Biz bu çalışmayı kitaplaştırıp belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına, siyasetçilere göndererek İzmir’den Türkiye belediyeciliğine ve ülkemizin yerelden kalkınma yol haritasına bir katkı sağlamak istedik” dedi.
İzmir'de değişim rüzgarı
Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti:
“İzmir Modeli, kentin katılımcı bir yönetim anlayışı ile birlikte karar verilip birlikte yönetilmesi ve özellikle büyükşehir belediyelerinin kentin kalkınması ve refahında öncü rol oynaması için örnek bir modeldir. Yaşı müsait olanlar, 2004 yılı Haziran'ından bu yana İzmir’de fuarcılıktan yatak kapasitesine, raylı sistemden körfezdeki vapurlara, İnciraltı Kent Ormanı’ndan Kadifekale’deki tarih çalışmalarımıza, arıtmalardan çevre yatırımlarımıza kadar nelerin değiştiğini görüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bunları yaparken ekonomiye ne gibi katkıları olduğu, ekonomiyi nerden nereye getirdiği de ortada.. İzmir Modeli’ne göz gezdirenler, bütün bunların nasıl başarıldığını daha iyi anlayacak."
Demokrasi yerelden gelişir
“İzmir Modeli”ni 26 akademisyen ve araştırmacıyla birlikte kaleme alan Prof. Dr. İlhan Tekeli, İzmir'den başka hiçbir belediyenin böyle bir çalışma yapmamasının nedenini, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilkelerinin şeffaflığa dayanması sonucu olarak açıkladı. Prof. Dr. Tekeli, “İzmir, Türk demokrasisine katkı yapmada kendi üzerine düşeni yerine getiriyor. Bu kitap, Aziz Kocaoğlu’nun belediyeciliği üzerine yazılan bir model metni. İzmir modeli bir reçetedir. İzmirliler tarafından daha da ileriye götürülecek bir modeldir. Bu model aslında, insan merkezli olmaya, insan onuruna saygıya, katılımcı ve aktif bir yurttaş olmaya, yenilikçiliğe, bir arada yaşam kültürünü geliştirmeye ve bir arada üretmenin heyecanını bölüşmeye bir çağrıdır. Dünyanın hiçbir yerinde merkezden demokrasi iyileştirilemez. Yerelde bir demokrasi varsa, işte orada bir iyileşme görebiliriz” diye konuştu.
Kalkınma belediyeciliği
"İzmir Modeli" Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr Yaşar Uysal, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarıma bu kadar etkin destek vermesinde ve elde edilen başarıda, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun tütün tarlalarında çalışmasının ve çiftçilikten gelmesinin büyük rol oynadığını belirtti. Uysal şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarımın kalkınması için toprak tahlili yapıyor, 'örgütlenerek gelin, küçük çiftçilere destek vermek istiyorum' diyor, köy yollarını asfaltlıyor, soğuk hava deposu ve pazar yaratıyor. İzmir tarımı Aziz Kocaoğlu döneminde yüzde 7,5 büyüme sağladı. Aynı dönem Türkiye'deki büyüme oranı 3.1 oldu. Süt kuzusu projesi Türkiye’ye yayıldı; 130 bin çocuğun evine süt gidiyor. Organik tarımın başkenti oldu İzmir. Aziz Bey, İzmir’de bir tarım modeli yarattı ama bu sadece bir yerel kalkınma modeli değil! Farklılığı, yerel faktörleri ve yerel dinamikleri dikkate alarak onlarla beraber çalışmış olması ve kalkınmada bir katalizör rolü oynaması.. Belediyeciliği sadece belediye hizmetleri değil, kalkınma belediyeciliği olarak da ortaya koydu İzmir. Bugün Türkiye’de yerelden kalkınma dediğinizde, cümlenin gerisinde sadece İzmir görünür."
"İzmir Modeli"nin Mali Yönetim Stratejisi'ni inceleyen Prof.Dr. Oğuz Esen ise, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileriyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni değerlendirdi. Büyükşehir Belediyesi'nin Aziz Kocaoğlu döneminde ortaya koyduğu finansal performansı rakamlarla anlatan Prof.Dr. Esen, sürdürülebilirlik gelecekle ilgili gelir-gider ve yatırım dengesiyle ilgili bilgiler de aktardı.