TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), düzenlenen “Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları”nın 5. adımını İzmir’de attı.
Pandemiyle birlikte daha da önemli bir hale gelen ulusal kalkınmada yerel yönetimlerin yeri ve önemini vurgulamak amacıyla 11 farklı ilde düzenlenecek toplantıların İzmir ayağı, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde yapıldı. Toplantı 10.00’da başladı.
Kaya İzmir Thermal & Convention’da düzenelenen toplantıya, ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra; İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen ve Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu katıldı.
“BİRLEŞEREK BÜYÜYEN BİR VİCDAN HAREKETİ BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ”
Son iki yıla İzmir’de yangın, deprem, pandemi, sel ve hortum gibi birçok felaket yaşandığını hatırlatan Başkan Soyer, yaşanan felaketlerde birleşmenin ve kentsel kalkınmadaki öneminin altını çizerek, “Son iki yıl içinde İzmir’de yangın, pandemi, deprem, sel, hortum, tsunami ve pandeminin ikinci ve üçüncü dalgasını yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Yaşadığımız afetlerde ve pandemide çok iyi gördük ki belediyecilik yol, su, altyapı, park, bahçe gibi hizmetlerle sınırlı değil. Vatandaşlarımızın belediyelerden çok daha büyük beklentileri var. Halkımız yerel yönetimleri, en zor günündeki derdine derman bulması gereken birincil kamu kurumu olarak görüyor. Salgın ve afetlere dirençli, bölgesel kalkınmasını zor koşullarda sürdürebilen bir kent olmanın anahtarlarından biri; birliktelik ve dayanışma. Halkımız, hangi siyasi görüşten olursa olsun, halkımız şehrin tüm paydaşlarıyla uyum içinde çalışan karar vericiler görmek istiyor. Günümüzün yerel yönetimleri yasalardan aldığı yetki ve gücü, şehrin tüm paydaşları arasında bir vizyon ortaklığı tesis ederek ve o vizyona doğru ortak akıl ile yürüyerek pekiştirmek zorunda. Dünyanın daha da ağırlaşan koşullarında hayatta kalmak için tesis etmemiz gereken kader arkadaşlığı, toplum içindeki kesimlerin hepsinden daha büyük. Üstelik bu ortak payda; pandemi, iklim krizi, doğal afetler gibi koşullar karşısında hepimizi eşitleyerek daha da büyüyor. Bölünerek kalabalıklaşan menfaat ortaklıkları yerine, birleşerek büyüyen bir vicdan hareketi başlatmak zorundayız. Hiçbir ayrım yapmadan, hiçbir önyargının esiri olmadan hayatta kalmak için bunu başarmakla mükellefiz. Biz karar vericiler bu gerçeği ivedilikle idrak etmeliyiz” dedi.
BÖLGESEL KALKINMADA 5 ANA BAŞLIK
Pandeminin kentte birçok değişimi başlattığını belirten Başkan Soyer, bu doğrultuda attıkları adımları beş ana başlıkta özetledi ve şunları söyledi“Ben pandeminin, yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen ülkemiz ve şehrimizde önemli değişimleri başlattığını düşünüyorum. Bölgesel kalkınmayı sürdürebilmek için bu değişimleri İzmir’de nasıl okuduğumuzu 5 başlıkta özetlemek istiyorum. “Birincisi yönettiğimiz şehirleri salgın ve afetlere dirençli kılmak adına geliştirdiğimiz Kriz Belediyeciliği yaklaşımı. Tüm kaynaklarımızı sorunu çözmeye odakladık ve çözüme giden yol haritasını, yani kaynakların nereye kullanılacağını şehrimizin tüm diğer sivil ve resmi kurumlarıyla birlikte tasarladık. İkinci başlığımız tarım. İzmir’de tarımı, kuraklık ve yoksullukla mücadelenin anahtarı ve bölgesel kalkınmanın temel stratejilerinden biri olarak konumlandırdık. Tarımı sadece toprakta başlayıp biten bir zirai faaliyet olmaktan çıkaran 'Başka bir tarım mümkün' diye tanımladığımız İzmir Tarımı; çiftçinin üretimini sürdürülebilir kılmayı; kentin sağlıklı, ucuz ve güvenilir gıdaya erişimini mümkün kılmayı sağlıyor. Döngüsel bir tarım ekonomisi inşa ediliyor. Üçüncü başlığımız; girişimcilik, inovasyon ve yaratıcı endüstriler. Dördüncü başlığımız; şehrimizin doğayla uyumunu artırarak fiziksel ve ekonomik dirençliliğini sağlamak. Doğayla uyumlu yaşam stratejimizin en temel başlıklarından biri, döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız. Bu doğrultuda; ekoloji ve ekonomi arasındaki karşıtlığı ortadan kaldırıp her ikisinin müşterek gelişiminin, şehrin dirençliliğinin anahtarı olacağını düşünüyoruz. Beşinci başlığımız İzmir’in dünya ile bağlarını güçlendirmek için kurduğumuz kent vizyon ortaklığı, turizm ve dış ticarete yönelik çalışmalarımız. Bu kapsamda, ‘Fuarlar Şehri İzmir’ hedefimizin taşıyıcısı olan belediye iştirakimiz İZFAŞ, şehrin tüm sektörleriyle yakın ilişki içinde çalışarak dış ticaret hacmimizi büyütüyor. Pandemi sonrası tüm dünyada; daha çeşitli, yavaş, butik ve özgün deneyimlerin olduğu bir turizm yaklaşımı benimsenmeye başlıyor.”
“HÜKÜMET YEREL YÖNETİMLERE DESTEĞİNİ ARTIRMALI”
Beş ana başlık altında atılan adımların kentin kalkınmasında kolon görevi göreceğinin altını çizen Başkan Soyer, “Özetlediğim tüm bu çalışmalarla İzmir’in yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı artırıp adil bölüşümünü sağlamak ve şehrimizi dünyada öne çıkaran kentlerden biri haline getirmenin çabası içindeyiz. Koronavirüs pandemisi, kentlerin süreci doğru okumasını, değişimi ve fırsatları iyi analiz etmesini ve mecvut koşullara göre kendini güncellenmesini zorunlu kılıyor. Belki de dikkat etmemiz gereken önemli hususların başında yönettiğimiz şehirleri geliştirmenin yerel ve ülke ekonomisine katkı sağlamanın yolunun birbirimize güç katmaktan geçtiği... Pandemi ve yaşadığımız tüm krizler birlikte hareket ettiğimizde neleri başardığımızı, ayrıştığımızda ise ne çok şeyi kaybettiğimizi yeniden kavramımızı sağladı. Geçtiğimiz bu zorlu günleri ancak iş birliği ve ortak akılla birlikte aşabiliriz. Hükümetin yerel yönetimlere desteğini artırmasını, iş birliğini güçlendirmesini, belediyelerin yasal ve uygulamadaki ihtiyaçlarına dönük somut adımlar atması temennimizi de bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Bu toplantıların da ortak akıl ve iş birliğine vesile olacağına inancım tamdır. Toplantının hepimize faydalar getirmesini diliyorum” diye konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANLARININ ŞEHİRLERE RUH ÜFLEMELERİNİ İSTİYORUZ”
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise yaptığı konuşmada, medeniyet vurgusu yaprak bu medeniyetin şehirlerden kurulacağını ifade etti ve belediye başkanlarına çağrıda bulunarak şunları söyledi; “Pandemi bize durup düşünme fırsatı verdi. Bu durumun ve geleceğe dair kaygılanmanın bize iyi geleceğini ve bizi insani bir çizgiye çekeceğini umut ediyorum. Bu sıkıntı geçecek ve biz de yolumuza devam edeceğiz. Yerel kalkınmanın ne adar önemli olduğunu biliyorum. Bizim dilimizde medeniyet kelimesinin kökeni Medine’dir. Uygarlık ve medeniyet şehirden başlar. Şehirlerimiz ne kadar medeni, vicdanlı, insanı ne kadar gelişmişse o kadar medenisinizdir. Bu anlamada her birinizin yaptığı işler çok önemli. Medeniyeti sizler kuracaksınız ve sizlerin kuracağınız şehirlerden medeniyetimiz yükselecek. Ben inanıyorum ki tüm dünya bizim kuracağımız medeniyeti bekliyor. Bu bağlamda belediye başkanlarımızın yaptığı her iş çok önemli. Belediye başkanlarımızın kurdukları medeniyet ve şehre kendi ruhlarını insanlıklarını, köklerini ve merhametlerini katmalarını ve şehirlere ruh üflemelerini istiyoruz. Bu şehirler medeniyeti oluşturacak. Sizlerden onu bekliyoruz. Bu anlamda belediye başkanlarımızın atacağı her adım önem arz ediyor. Onun da önemlisi insanımızın yüreğine dokunmak ve insanımızı inşa etmek. Beşeri sermayemizi inşa etmek. Bunu geleceğin beklentileri üzerine tesis etmek önemli. Bizim medeniyetimizin şehrini kurmanınız bekliyoruz sizlerden. Pandemiden sonra onu da kuracağınıza yürekten inanıyorum.”
“İZMİR TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİFİ”
Toplantının açılış konuşmacılarından Türkiye Belediyeler Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yüksek teknoloji odağında büyüyen ve gelişen akıllı şehirlerin önemine vurgu yaptı. Ulusal kalkınmanın ilk adımının yerelden atılacağını belirten Şahin, “İzmir bizim için çok kıymetli. Çünkü su, medeniyettir. Bunu tarihte görüyoruz. Bugün bir arada olmamızın nedeni dünyanın karşı karşıya olduğu küresel sorun. Bunun çözümü için yerel yönetimler çok önemli. Kalkınma yerelde başlar. Bizim ortak soruna ortak çözümler bulmamız lazım Türkiye Belediyeler Birliği olarak, birlikte iş yapma modelinde önder ve öncüdür. Yaptığımız işlere baktığımızda belediyecilik sisteminden fikir projelerine birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Birçok başlıkla fikir projeleri açıyoruz bunların en önemlilerinden biri ‘Akıllı Şehirler’di. Şehir nasıl akıllı olur? Bir sorunu çözerken aklınıza yüksek teknoloji geliyorsa şehir akıldır. Pandemiyle birlikte yüksek teknoloji hayatımızda çok daha önemli bir hale geldi. Akıllı gıda, akıllı tarım… Bu konuda projeler üretmiştik. Ama şimdi pandemi var ve buna yöneldik. Bizim bu konuda yaptığımız çalışmalardan biri de toplu taşımayla HES kodunu eşleştirmek oldu. Dolayısıyla basit görünen ancak insanları koruyan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu gördük. Biz, kendi donanım ve alt yapımızı nasıl güçlendiririz? Bu meselelerde bakanlıklar arası iş birliği ve belediyeler arası koordinasyon çok önemli. Biz bölge bölge gezerek her bölgeye ait kalkınma projesini üreteceğiz. Bölgesel kalkınma dediğimiz şey yerel kalkınmanın en önemli katalizörü. Dünya; ekonomi, insani ve çevresel kalkınma diyor. Biz hep sosyal devlet diyorduk. Bunun önemini pandemi süreciyle birlikte sağlık hizmetlerinde gördük. Bu konuda yerel yönetimlere çok fazla iş düşüyor. Kaynaşarak ve toplumlaşarak bu küresel tehditten ülkemizi en az zararla çıkarmalıyız. Bu kent çok önemli. Burası, Türkiye’nin lokomotifi. Burayı asıl kalkındıracağız? Hem tarım var, hem liman var. Biz o zaman yenilenebilir enerji diyeceğiz. İklim projeleri artık çok önemli. Dünya yeşil ekonomi ve bilgi ekonomisine gidiyor. Biz bu iki anahtara önem vermeliyiz. Ben başkan olduğumda yaptığı ilk şey Tarım Daire Başkanlığı’nı kurmak oldu. Bu konuda Tunç Başkanın yaptığı işler bana örnek oldu. Hem bilgi ekonomisini hem de yeşil ekonomiyi hep birlikte başaracağız. Çok hızlı olmalıyız” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının arından yere yönetimlerden tarıma, kent ekonomisinden kalkınmaya birçok konuda akıllı şehirler için atılacak adımlar üzerine fikir alışverişi yapıldı.