ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), kentte kuraklık ve azalan su kaynakları nedeniyle 15 Kasım'da sona ereceğini duyurduğu su kesintilerinin ay sonuna kadar uzatıldığını açıklanmıştı.
Kesintiler Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere, Güzelbahçe ve Menderes olmak üzere 13 ilçede uygulanmaya devam edecek.
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ise kesintilerin ne zaman kadar süreceğini ve Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranını açıkladı.
Erdoğan, “Bir süre daha devam edecek. Şu anda güncel kriz durumu devam ediyor. Son yağmurlarla birlikte Tahtalı Barajı’na tüm yağmurlarla birlikte yaklaşık 400 bin metreküp su geldi. Bu da kentin 1 günlük su ihtiyacı kadar bile değil. Çok az bir su geldi. Tahtalı Barajı’nın su seviyesi yüzde 1.10 seviyesinde. Şu anda İzmir’de kriz sürüyor. Ancak yönetebiliyoruz. Gece 11 kesintileriyle vatandaşlarımızın hayatını etkilemeden krizi yönetebilir durumdayız şu anda. Bu şekilde devam edeceğiz bir süre daha. Yağışları gözlemleyip kararda bir revizeye gidebiliriz. Net bir tarih yok” dedi.

“MÜDAHALE ETMEMİZ YASAL DEĞİL”
4 ilden geçerek son olarak İzmir Körfezi’ne dökülen Gediz Nehri’ni kirleten fabrikalarla ilgili bir çalışma olup olmadığıyla ilgili Erdoğan, “Bu bakanlığın uhdesinde olan bir konu, yetkilerimizin sınırları içerisinde hareket edebiliyoruz. Farklı şehirlerden geçip İzmir’den dökülüyor. Bu anlamda bu illeri ve İzmir’deki organize sanayi tesisleri, bağımsız tesislerin, tersanelerin kontrolü bize ait değil, bizim tekimizde değil. Bu anlamda böyle bir faaliyetimiz olması yasal değil” ifadelerini kullandı.
“SADECE VERİMİ VE HIZI ARTIRMAK İÇİN YAPILAN BİR İHALEYDİ!”
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde işletmenin özel bir şirkete devredilmesi sonrası gelen eleştirilere ilk defa yanıt verdi. Erdoğan, “Öncelikle bir özelleştirme söz konusu değil. Özelleştirme geliriyle birlikte bir yeri başka bir özel şahsa satışıdır. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde Bu anlamda bir özelleştirme işlemi bulunmuyor. Çok canlı bir tesis. Sürekli müdahale isteyen bir tesis. Bu da hali hazırda mevcut ihale kanunuyla daha hızlı yapılması zor olan bir tesis aslında. Bu bakım onarım çalışmaları tek çatı tek ihale altında formalize edilip faaliyetlerin daha hızlı şekilde yapılmasından ibaret. Bizim yaptığımız aslında arıza ihalelerinden, kanal ihalelerinden farklı bir ihale değil. Mülkiyetin bir başkasına geçmesi söz konusu değil. Sadece veririmi ve hızı artırmak için yapılan bir ihaleydi. Bu anlamda amacına ulaştığını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.