TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde CHP’li büyükşehir belediye başkanları ve 11 il belediye başkanının katılımıyla birlikte 2 gün sürecek “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” Fuar İzmir’de başladı.
Zirvenin açılış törenine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir milletvekillerinden Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır, Bedri Serter, Mahir Polat, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe katıldı.
Sürdürülebilir su politikaları ile bugün ve gelecekte su kaynaklarının efektif kullanımı odağında kaynakların adil paylaşımı temelinde şekillenen zirvede, Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak modeller üzerine çalışılacağı belirtildi.
“TÜRKİYE KENDİ SUYUNUN GELECEĞİNİ TARTIŞACAK”
Zirvenin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Baş Danışmanı Alim Murathan, gün geçtikçe sağlıklı suya erişimin zorlaştığına ve yakın zamanda milyarlarca kişinin su kıtlığı sorunuyla yüz yüze kalacağına dikkat çekerek, “Bugün 22 Mart Dünya Su Günü. Birleşmiş Milletler (BM) 1993 yılından bugüne düzenli olarak kutluyor ve bütün dünyada bir farkındalık yaratmak için tatlı su sorununa odaklanıyor. Çünkü dünyada yaşayan 2.2 milyar insan sağlıklı içme suyuna erişemiyor Yine her 3 kişiden biri içme suyu sorunu yaşıyor. BM’nin iklim değişikliğini de içine alan araştırmalarında 2050 yılında dünyada 5.7 milyar kişin su kıtlığıyla karşı karşıya kalacağını ortaya koyuyor. Bu 18 yaş altı 600 milyon civarı çocuğun su kıtlığıyla yaşayacağı anlamına geliyor Ülkemizde yapılan araştırmalar da 20 yıl içerisinde birçok su havzasında yüzde 50’ye yakın su eksilmeleriyle karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. 2030 yıllarında Türkiye’nin milyar ve kalite olarak sürdürülemez hale geleceğini gösteriyor. Birkaç ay önce ekim ve kasım aylarında Türkiye’de hepimizin konuştuğu bir gündem vardı. Başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde barajlardaki su oranları önemli derecede düştü. 2021 yılının Ocak ve Şubat aylarındaki yapışlarla barajlardaki su oranları arttı. Ancak biz ülkemizde, yalnızca içme suyu barajlarımızın su seviyelerine bakarak su güvenliğini güvenceye alamayız. Türkiye’de su tüketimi çok önemli bir kesimi tarımsal ve gıda üretiminde kullanılıyor. Aslında kentlerimizin önemli orandaki su tüketimi tarımsal ovalardaki su miktarına bağlı. 11 kentimizin Türkiye nüfususun yaklaşık yüzde 50 sini karşılayan kentlerimizin su güvenliğini sağlamak için bu kentlerimizde sürdürülebilir su politikaları zirvesi düzenledik. Bu zirvelerin 2 önemli boyutu var. Birincisi ülkemizin içme suyun güvenliğinin yanlış ve eksik politikalar yüzünden çok büyük sorunlar ile karşı karşıya kaldığı, bu nedenle büyük zorluklara karşı karşıya kaldığı ve bunları tolare edebilmek için başka bir su politikası olmaksın gerektiği. İkinci boyutu da şu: Türkiye’de ilk kez birçok kesim kendi suyunun geleceğini tartışacak. Çünkü başka bir su tüketimi mümkün diyorsanız bunun için politikalar üretmelisiniz. Biz bunu tartışacağız. Başka bir su yönetimin mümkünün uygulama adımlarını 300’ü aşkın kişiyle yuvarlak masalarda tartışacağız” dedi.
“UMUDUN TÜKENMEYECEĞİNİN SİGORTASIDIR”
Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Özuslu ise, zirvenin ulusal ve küresel boyutta çok önemli bir vizyona sahip olduğunun altını çizdi ve “Bu zirve, iki açıdan büyük önem taşıyor. 11 büyükşehir belediyesinin ‘başka bir su yönetimi mümkün’ diyerek elini taşın altına koyup hepimizin müşteki olan suyu, küresel bir küresel bir dille, sürdürülebilirlik teması zerinden ele almasıdır. Bu girişim Türkiye’ye örnek olacak bir vizyon geliştirmek için sorunlarımızı ortak akılla ve bilimsel yöntemlerle değindirmek bakımından çok önemlidir. Bu yaklaşım Türkiye’nin bugünün ve yarını için mihenk taşı niteliğindedir. Ayrıca bu topraklarda, ortak sorunlarımız karşısında dayanışarak barış içinde yaşamanın yegane garantisi olan demokrasinin böylesi buluşmalarda kökleşmesi, sağlamlaşması ve gelişmesi, ülkemizde umudun tükenmeyeceğini sigortasıdır. Bu buluşma, doğa üzerinde egemenlik kurmaya çalışan insan aklının ne kadar yanıldığını ortaya çıkarırken küresel ışıman ve su stresi gibi sorunların çözümünün yalnızca sürdürülebilir politikalarla düzeltilmesinin mümkün olacağını göstermektedir. Bu buluşma tarihe altın harflerle yazılacaktır. Bu buluşma, üzerinde kara bulutların dolandığı demokrasimiz için de su kadar hayatir. Bu buluşmamız demokrasimize de can suyu verecektir. Bu zirveyi önemli kılan ikinci nokta da sudur. Su, en temel müştereğimizdir, yaşamın kaynağıdır. Yaşamın, ticaretin ve kalkınmanın kaynağıdır. Su en temel ve vazgeçilmez insan hakkıdır. Ülkeleri, kağıt üstünde birbirinden ayıran doğal bir sınırdır ama aynı zamanda inşaların kaderlerinin tutkalıdır. Dünya başarışının teminatıdır su. Su, politikanın tam da konusudur. Su güvenliği meselesi… Küresel siyasetin en öncelikli meselelerindendir. Su, yaşamsal olduğu kadar son derece politiktir. 21. Yüzyılın bizlere sunduğu manzara çok açık. Tatlı su kaynakları kurumaya yüz tutu, deniz seviyesi yükseldi. Ülke sınırları değişme potansiyeli taşıyor, doğal kaynaklarımız tükeniyor. Küresel çağda yükselen milliyetçi akımlar teste tabi tutuluyor. Tüm bu olumsuzluklar dünya genelinde birçok riski de birlikte getiren Covid ile birlikte daha da derinleşiyor. Sanırım bizlerden yaşadığımız çağa ilişkin bir felaket senaryosu yazmamız istense daha iç karartıcı bir senaryo yazamazdık. Fakat B tarafından da kabul edilen 17 küresel amaç tam da bu felaket senaryosundan kurtulmamız için rehber niteliğindedir. Bu amaçları hayata geçirmek de tüm insanlığın sorumluluğudur. Sürdürülebilir su politikaları olmazsa bu amaçlar da sekteye uğrar. Suyun eksikliği ve yokluğu halinde tüm insanlığın etrafında birleştiği 2030 hedeflerine ulaşmak mümkün olmayacaktır. Suya duyarlı ir kent olabilmek, uzun dönemli, sürdürülebilir ve kaynakları adil paylaştıran stratejilerin geliştirilmesiyle mümkündür. Bizler başka bir su yönetimi mümkün diyerek bu vizyonla hareket edeceğiz. Biz sürdürülebilir su yönetimi meselesini kent yönetiminin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiriyoruz. İzmir’in su yönetimini kendi kendine yeten bir model içinde kurguluyor ve kuraklığa rağmen su arzımızı istikrarlı ve efektif kılmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işlere bugünün gereksinimleri ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını bir arada tutan perspektiften bakıyoruz. Suyumuzu iş birliği içerisinde yönetiyoruz. Biz baka bir su tüketimi mümkün vizyonunun hakkını vermek için çalışıyoruz. Biz tek başına kurtuluşun mümkün olmadığının da farkındayız. Bu nedenle bu zirvede 11 büyükşehir başkanımızın bir araya gelmesi de son derece önemlidir. Ayrım gözetmeksizin tüm yurttaşlarımızın içme suyuna erişmesi, su havzalarının varlıklarını sürdürebilmesi ve iklim krizine karşı adil eylem planlarının hazırlanması ancak öyle kolektif bir eylem sonucu hazırlanabilir. Son yıllarda merkezi idare tarafından dayatılan politikalar insanın doğasına zarar vermektedir. Fakat biz yıkıcı olmayan ve yaşamı doğayla uyum içinde yeniden inşa edecek bir yol izlemeli ve ortak bir iradeyi ortaya koyabilmeliyiz.
BAŞKANLAR MANİFESTO AÇIKLAYACAK
Zirvenin ilk gününde Türkiye’nin su gündemine yönelik ulusal ve uluslararası teknik sunumlar yapılacak. CHP’li belediye başkanları zirve kapsamında bir su manifestosu açıklayacak.
Etkinliğin ikinci gününde ise 17 farklı konu başlığı ile CHP’li 11 büyükşehir, 11 il belediyesinin su ile ilgili uzmanlarının, bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin, sektörel su kullanıcılarının, su endüstrisinde yer alan kurumların ve çevre örgütlerinin katılacağı yuvarlak masa toplantıları yapılacak.
Mazereti nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in dahil olamayacağı zirveye Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın yanı sıra Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan da katılıyor.