ÖZLEM KARA/ EGEPOSTASI- 2021 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇADES) için bir protokol imzalandı. Bu kapsamda İzmir Valiliği tarafından, İzmir genelinde 842 farklı okulda imam hatip, kuran kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Bu görevlendirmelerle birlikte İzmir’de bulunan 2 bin 496 okulda uygulamaya geçildi.
ÇADES protokolünün kapsamı ve sürecinin belli olmadığını aktaran Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “Okullarımızda bir paralel süreç oluşuyor” dedi. Konunun Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından yargıya taşınacağını aktaran Vardal, İzmir özelinde de İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşme sağlayacaklarını ifade etti.
Öte yandan duruma bir tepki CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel’den de geldi. Yüzel sosyal medya hesabından “Anayasaya aykırı, kutuplaşmayı arttıracak ve laik ve bilimsel eğitim iklimini bozacak bu protokol derhal iptal edilmelidir” dedi.
“YARGIYA GİDİLECEKTİR”
Projenin, okulların bitmesine çok kısa bir süre kala İzmir Valiliği tarafından görevlendirmeye açılmasına tepki gösteren Vardal, ‘Okullarda böyle bir danışmanlığa ihtiyaç var mı, okullarda görevlendirilmiş kişilerin formasyonların olup olmadığı’ sorularını soran Vardal, “Okullarda eğitim öğretimle ilgili süreçlerde çeşitli yasalara göre süreç yürütülür. Bu kanunlarda yer almayan, tanımlanmamış bir görevlendirme olarak önümüzde duruyor. Okullarımızda zaten danışmanlık hizmeti veren rehber öğretmenlerimiz var. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimiz var. Bu danışmanlık kimler verilecek, öğretmenlere mi verilecek yoksa öğrencilere mi? Daha kapsamı belli değil. Burada manevi danışman Diyanet İşleri Başkanlıklarında tanımlanmış bir görev. Orada gençlik merkezleri bünyesinde yetişkinlere verilen bir çalışma. Diyanet tabii yetişkinlere ve kendi çalışma alanında gençlik merkezlerinde veya birimlerinde bu çalışmayı yürütebilir bu ayrı bir konu. Ama okullarda bu ad altında yapılan görevlendirmenin bir ihtiyaç analizi var mıdır? Eğitimle ilgili yasalarda belirtilmeyen bir görev niye ihtiyaç oluşturmuştur. Bütün bunların cevaplarının elbette verilmesi gerekiyor. Meseleye baktığımız zaman İzmir genelinde, 2-3 bine yakın okul ve kurum var. Bunun sadece bir bölümünde görevlendirilmiş olması, yıl sonuna doğru görevlendirilmiş olması dikkate değer bir durum. İnsanların akıllarında soru işareti oluşturulacak bir durum. Eğitim öğretimle ilgili yasalar, mevzuata konu olmayan bir görevlendirmedir. Böyle bir ihtiyaç söz konusu değildir. Kamusal ve laik bir eğitimin son kırıntılarını da ortadan kaldıracak bir özellik içermektedir. O yüzden biz Eğitim Sen olarak bu görevlendirmelerin iptal edilmesini talep ediyoruz. Bununla ilgili he türlü girişimde bulunacağız. Ayrıca protokol iptali düzeyinde genel merkezimiz tarafından hukuksal bir süreç yürütülmekte, yargıya gidilecektir. Bu her şeyden önce anayasaya aykırı bir durumdur. Her şeye rağmen şu an Anayasa’da laiklik varlığını sürdüren bir kavramdır. Buna aykırı bir süreç ve görevlendirme yürütülmesi mümkün değildir” dedi.
“OKULLARIMIZDA BİR PARALEL SÜREÇ OLUŞUYOR”
Protokolün bir süresi olamadığını da belirten Vardal, önümüzdeki eğitim öğretim yılında faaliyete geçecek bir proje olduğunu düşündüğünü belirtti. Vardal, “Okullarımızda bir paralel süreç oluşuyor. Elbette biz bununla ilgili görüşmeleri yapacağız. Önümüzdeki hafta İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüneİzmir Eğitim Sen Şubeleri adına bir görüşme talebinde bulunacağız. Kamuoyu ile ilgili çeşitli bilgilendirmelerde bulunacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendi görev alanının dışındaki başka bir alanda söz sahibi olması söz konusu olamaz. Her kurum yasalarla kendisine tarif edilen görevleri yürütmekle görevlidir” dedi.
YÜCEL: DERHAL İPTAL EDİLMELİ
Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, “
Tarikatlar güdümünde ülkeyi yönetenler laik eğitim yuvalarımıza kadar sızmayı amaçlıyor! İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi" (ÇEDES) adı altındaki sözüm ona *manevi danışmanlık" protokolü ile İzmir genelindeki okulların 3’te 1’ine denk gelen 842 farklı okulda imam hatip, kuran kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Okullarda tanımlanmış görevi bulunan rehber öğretmenler varken ve hatta hali hazırda atanmamış binlerce rehber öğretmen atama beklerken, yasalara aykırı olan bu uygulamanın amacının cumhuriyet değerleri ve laiklik ilkesini zayıflatmak olduğu açıktır. Daha geçtiğimiz yıl "tarikat baskısı" nedeniyle üç gencin intiharını unutmadık! Akdeniz Üniversitesi kampüsündeki KYK yurtlarında kalan Halil Gülcan 11 Mayıs’ta, Emre Kandemir 21 Mayıs’ta, Muhammet Kaya ise 10 Haziran’da intihar etti. Bir ay içinde gerçekleşen üç öğrenci intiharı sonrası KYK yurtlarında "manevi danışmanlık" sistemine son verdiniz. Ne oldu, tarikatlar yine baskıyı mı artırdı? Eğitim ve pedagoji biliminden uzak, okul dışından gelecek bu kişilerin velinin izni olmadan öğrenciye yakınlaşması asla ve asla kabul edilemez. Anayasaya aykırı, kutuplaşmayı arttıracak ve laik ve bilimsel eğitim iklimini bozacak bu protokol derhal iptal edilmelidir” dedi.
Öte yandan Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 23 Nisan'da okullara gönderilen yazılı dilekçe şu şekilde;
POLİTİKA
Sayfa başına git
