İzmirli emek ve demokrasi güçlerinden Başbakan'a suç duyurusu

İzmirli emek ve demokrasi güçleri 10 Ekim’de Ankara’da gerçekleşen ve 102 vatandaşın yaşamını yitirdiği kanlı terör saldırısının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Bayraklı Adliyesi’nde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile iktidara tepki gösteren KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu katliamı bir kez daha kınayarak, “10 Ekim’i unutmadık, unutturmayacağız” dedi. İzmirli emek ve demokrasi güçlerinden

Haberler / Güncel

27 Ekim 2015 Salı 13:38

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Ankara’da gerçekleşen ve cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı olarak kayıtlara geçen faciada hayatını kaybedenler için İzmir Bayraklı Adliyesi’nde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunda. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendisler ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu, Türk Tabipler Birliği (TTB) hazırladıkları dilekçeyi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu.

5 KURUMDAN ORTAK SUÇ DUYURUSU
İzmirli 5 kurum temsilcisi adına sunulan dilekçede, ihmali olduğu savunulan Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Selami Altıok, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Hüseyin Namal, Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar hakkında etkin ve etkili bir soruşturma yürütülmesi istendi.

“FAİLLERİ BİLİYORUZ”
Bayraklı Adliyesi önünde kurumlar adına ortak basın açıklaması yapan İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu temsilcisi Avukat Kenan Dikmen, “Devleti yönetenlerin yaptığı açıklamalar arttıkça nasıl bir suç batağının içinde oldukları daha net ortaya çıkıyor. Ortaçağ karanlığında yaşayan barbarların, devletin en üst kademelerinden başlayarak nasıl beslenip büyütüldüğü, vahşeti gerçekleştirmeleri için nasıl önlerinin açıldığı, desteklendiği her gün biraz daha net ortaya çıkıyor. Dün basının karşısına geçip sırıtarak ‘devletin zaafı yok’ diyenlerin derhal istifa etmeleri gerektiğini söylemiştik. Ancak açıklamalar göstermektedir ki, katliamı önleme ve katilleri derhal yakalama sorumluluğu kendisinde olan İçişleri ve Adalet Bakanları görevlerini yapmak bir yana, kendi görevleri hatırlatıldığında ciddiyete sığmayacak bir tutum içerisinde hiç bir şey olmamış gibi davranabilmekteler. Bizler, faillerin yanı sıra önleme görevi olanların da bu katliamda sorumlulukları olduğunu çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.

“BAŞBAKAN OLMAYAN BAŞBAKAN”
“Başbakan olmayan başbakan, bu olayın gerçekleşmesine kendilerinin yol açtığı insanların gözünün içine bakarak söyledi” diyerek sözlerine devam eden Dikmen, şunları kaydetti: “Söz konusu IŞİD olunca demokrasi havarisi olanlar barbarlarını aratmayacak şekilde birçok sivili katlettiler. Yine geçtiğimiz günlerde Dilek Doğan evine gelen polislere ‘galoş giyin’ dedi diye ailesinin gözünün önünde katledildi. Bu barbarlar; işçilerin, emekçilerin, yoksul halkların ortak mücadelesi ile döktükleri kanda boğulacaklar. Yüreğimizdeki acı, işçilerin, emekçilerin, yoksul halkların, mücadele ateşine dönüşüp sarayları, saltanatları, diktatörleri bir gün mutlaka yok edecektir.”