Ege Postası
Geri

Jessica Chastain: Hep benden daha zeki kadınları oynuyorum!

Bu yılın en iyi filmlerinden biri olan Interstellar filminin oyuncusu Jessica Chastain, Radikal'in Hollywood muhabiri Aida Takia-O'Reilly ile görüştü.
Jessica Chastain: Hep benden daha zeki kadınları oynuyorum!
Haberler / Magazin
14 Aralık 2014 Pazar 13:51
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Beverly Hills’teki Four Seasons Oteli’nde gerçekleşen görüşmede Chastain, oynadığı güçlü kadın karakterlerden bahsetti. Chastain aynı zamanda, rol arkadaşı Matthew McConaughey’yle performansın ne kadar ‘cool’ olduğuna da değindi.

Anneniz hangi restoranda çalışıyor'

Aslında annemin bir yemek kamyoneti var. Adı da Seed On The Go. Eskiden Seed adında bir restoranı vardı ve bu yüzden evden hep uzakta olurdu. Ergenlik çağında olan birer kız ve erkek kardeşim var. Hediye olarak ona yiyecek kamyoneti aldım ki, çalışma saatlerini kendisi ayarlayabilsin. Bilirsiniz işte, hala şef olabilmesini de istiyordum, çünkü o gerçekten harika bir şef.
Matthew McConaughey’nin babanız rolünü oynaması ‘cool’ bir şeydi, değil mi'

Sanırım bunu herkes biliyordur. Matthew McConaughey eski zamanlardan kalma bir çeşit sinema yıldızı aslında. O bir Gary Cooper. Kadınlar ona hayran hayran bakıyor ve erkekler onun en iyi arkadaşı olmak istiyor. Bence bunun sebebi, onun çok iyi bir insan olması. Halka gösterdiği kişiyle gerçek hayattaki kişiliği arasında hiçbir fark yok. Matthew’la olabileceğim herhangi bir film yapmak müthiş bir şey olurdu zaten. Tabii benim karakterim ve onun karakteri arasındaki ilişki oldukça karmaşık. Çünkü canlandırdığım kadın gençliğinde çok büyük bir duygusal travma geçiriyor. Tüm dünyası paramparça oluyor ve o noktadan sonra duygusal olarak büyümeyi bırakıyor. Daha sonra benim sahnem geliyor. Dünya’daki tarım krizi üzerinde çalışan bir astrofizikçiyi canlandırıyorum. Bu konuyu takıntı haline getirmişim ama aslında bu şekilde kendimi de korumaya almışım. Karakterim denklemler ve fiziğin ardına saklanarak aşktan ve sevgiden kaçınmaya çalışıyor. Ancak fizik alanındaki çalışmaları sayesinde sevginin asla yok olmadığını keşfediyor. Sonlara doğru ise, çocukken zaten bildiği bu fikirlere tekrar açık bir hale geliyor. Matthew’un da bu noktada devreye girmesi bence harika bir şeydi.

Peki sevdiğiniz insanların size büyük bir yalan söylediğinizi fark ettiğinizde, nasıl bir tepki veiryorsunu? Çocukluğunuzdan bu tip bir hikaye var m? Mesela bazı çocuklar, Noel Baba’nın artık kendilerini ziyarete gelmediğini fark ettiğinde bu çok büyük bir olaya dönüşür. Sizde de böyle bir durum oldu mu'

Evet oldu. Ama sakın Noel Baba’nın var olmadığını söylemeyin! Aktörler rol yaparken dışarıdaki şeyleri, iç dünyalarındaki şeylerle bir araya getirirler. Hayatlarımız bizi bu ana getirebilmek için şekillendi. Bu rolü oynarken de kesinlikle daha önceki yaşadıklarımdan yararlandım. Bir noktada hepimiz terk edildik ya da tek başımıza kaldığımızı hissettik. Bu kadını oynamak biraz üzücüydü çünkü kendisini yalanlardan korumak için her şeyden izole etmişti ama yalanlar gelmeye devam ediyordu. Filmle ilgili detaylara girmek istemem, ancak kendisine yeni bir baba figürü buluyor ve dünyası sürekli sınavlardan geçiyor. İyi durumda kalabilmek için bu sınavları vermesi gerekiyor. Özel hayatıma düşkün biriyimdir ve yaşadıklarımdan bahsetmeyi de sevmem. Ama bu seferki role kendi deneyimlerimden de bir şeyler kattığımı söyleyebilirim.


Filmin bilim kurgu olduğunu duyunca projeyle daha mı çok ilgilendini? Yoksa tüm o bilimsel terminolojiler kafanızı mı karıştırd? Nasıl hissettiniz'

Nedense genellikle benden çok daha akıllı insanları oynamak üzere seçiliyorum. Zero Dark Thirty’deki gibi… Bazen böyle senaryolar geliyor ve diyorum ki “Vay canına, insanlar benim cidden zeki olduğumu düşünüyor.” Bu aslında harika bir şey (gülüyor), ama o kadar da zeki değilim. Aslında, ne zaman anlamadığım bir şeyle karşılaşsam, onu yapmak için daha fazla kamçılanıyorum. Uzayla ilgili şeyler, kara delikler, zaman, zazmanın teorisi ve yer çekimi hakkında bir şeyler öğrenmek ilgimi çekiyor. Bunların ‘solucan delikleri’ vasıtasıyla birbirini etkilemesi çok ilginç. Ve evet, bu çağda bir yerden bir başka yere gitmek çok zor. Ancak bunu değiştirmenin bir yolunu bulabilirseniz, mesela bir solucan deliği gibi, o zaman bu tip bir yolculuk elde edebilirsiniz. Bunlar beni heyecanlandıran şeyler. Bu yüzden de evet, senaryoyu ilk okuduğumda çok endişelendim. Dedim ki “Vay canına, bu gerçekten inanılmaz bir kadın.”
 

Filmde hem duygusal bir rolünüz var, hem de mantığın sesini temsil ediyorsunuz.

Evet, biliyorum. Genelde böyle bir şey olmaz, hele ki kadınlarda… Değil m? (gülüyor)

Çünkü bizi hem ağlatıyor, hem de merak ettiriyorsunuz.

Eh, bu da senaryonun başarısı.

Karakterin birbiriyle zıt özelliklerinden bahsedebilir misini? Bu zıtlıkları canlandırmak zor oldu mu'

Bu karakter aslında bir erkek olarak yazılmıştı. Bunu filmin basın toplantısına kadar bilmiyordum ve bu durum acayip hoşuma gitti. Chris senaryoyu eline aldıktan sonra, Murphy karakterini değiştirmiş. Ancak kadın karakterin adını da Murph olarak bırakmış. Hikaye orjinalinde bir baba ve oğlunun ilişkisini anlatırken, bir baba kız ilişkisine dönüşmüş. Son birkaç gündür düşünüyorum da, ben ve bu karakter çok da farklı değiliz. Çok zeki ve çok duygusal, yaralanmış ve kızgın, ama aynı zamanda oldukça hassas bir kadını oynuyorum. Üstelik bu kadın, etrafındaki dünyaya aktif bir şekilde dahil oluyor.

Aktör ve aktrisler için ilginç olan bir şey de, yaşadıkları zaman ve ortamdan çok farklı zaman ve ortamları canlandırmaları. Mesela siz 3 farklı film yaptınız; The Help, Zero Dark Thirty ve Interstellar. Bunların 3’ü de farklı zaman dilimlerinde geçiyordu.

Kesinlikle.


Peki bu 3 filmden neler öğrendini? Zihninizde nasıl değişimler oldu'

The Help bence en eğlenceli olanıydı. Oynarken en çok eğlendiğim karakter oydu. Sevgiyle ilgili inandığım şeylere o karakter de inanıyordu. Bazen aktris olduğuma ve sinema filmlerinde oynadığıma şaşırdığım oluyor. Mesela o rolde sarışın bir afeti oynuyordum. Bu noktada biraz kendime güven sorunu yaşadım ama bunları bir şekilde aşmam gerekiyordu. Bu kadını ancak bu şekilde oynayabilirdim. Ama sonra şunu fark ettim: Belki de bu karakterin de kendine göre bazı özgüven sorunları vardı? O rolden bunu öğrenmiştim.

Peki siyahi insanların hayatları'

Eh evet, ama dürüst olmak gerekirse, filmdeki Celia Foote karakteri Sugar Ditch’de büyümüş. Bu mahalle genellikle Afrikalı- Amerikalıların yaşadığı bir yer. Bu yüzden bu karakter için renk diye bir şey yok. Ona göre renkle ilgili bir sınırlandırma yok. Ben de buralara seyahat ettim. Sugar Ditch’e gittim. Missisipi eyaletindeki Greenwood kasabasında çekim yapıyorduk. Orada bir Baptist kasabası var. Greenwood ve bu Baptist kasaba arasında hala bir ayrım var. Yaşadığımız çağda ve bu zamanlarda hala bu tip bir ayrım olmasına inanamıyorum.

Peki Zero Dark Thirty filminden Orta Doğu hakkında ne öğrendiniz'

O daha karmaşık bir deneyimdi. Çünkü filmi çekmek için oraya gitmedik. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bazı yerlerdeki kadın ve erkeklerin eşit muamele görmüyor olması beni kesinlikle sinirlendirdi. Bununla mücadele ettiğim zamanlar oldu. Gerçekte yaşamış bir karakteri oynuyor olmak, bu kadının bulunduğu yere ulaşmak için ciddi bir mücadele vermiş olması, bu denli genç olması fikirleri de beni biraz zorladı. Kadın olması sebebiyle bu kişi gerçek hayatta zorluklar yaşamıştı ve ben de ilk kez olarak bu konuyla bir filmde yüz yüze geldim. Interstellar’da ise sanırım daha çok kendimle ilgili şeyler öğrendim. Çünkü bu karakteri oynayabilmek için kendi içime dönmem gerekiyordu. Rol yaparken aksanlar kullanıyorum, bazen kilo alıyorum ve bazen de başka insanlarla ilgili şeyler öğrenmem gerekiyor. Ancak bazen kendim hakkında bir şeyler öğrenmek istemiyorum. Bu filmde ise “Tamam” dedim, “Bunlarla yüzleşmem gerekiyor.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası