KESK İzmir Şubeler Platformu üyeleri bugün, Konak Meydanı’nda toplandı. “Vergide Adalet, İnsanca Yaşanabilecek Bir Ücret İstiyoruz”, “Ne TÜİK'in Sahte Enflasyonu Ne İktidarın Refah Payı Aldatmacası İnsanca Yaşanacak Ücret İstiyoruz” yazılı pankart açan kamu emekçileri, “Direne direne kazanacağız”, “İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz”, “Ek ödeme değil tek ödeme” sloganları attı.
Eğitim Sen MYK Arzunur Şimşek, Tüm Bel Sen MYK Bülent Türkmen, BES MYK Neslihan Kırmızıtürk, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım'ın da destek verdiği eylemde memurlar adına basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven okudu. Güven, şunları söyledi:
“2024-2025 toplu sözleşmesi başlarken altı masadan geçtik kamu emekçileri yedinci masadan ne çıkacağını tahmin edebiliyoruz. Geride bıraktığımız 12 yıl içinde kaybeden hep biz olduk hep emekçiler oldu. Haklarımız tek tek elimizden alındı. Toplu sözleşme süreçlerinde belirlenen zamlar enflasyon karşısında yok oldu, Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında ek zamlar yapılmak zorunda kaldı. Bu süreç 3,5 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon kamu emeklisinin taleplerini karşılamayan 4688 Sayılı Sendika Yasası’nın artık geçerliğini yitirdiğini göstermiştir. Bu nedenle bütçe döneminde ekim ayında grev hakkı tanımlanmış bir sendika yasası ile toplu sözleşme sürecinin yürütülmesini öneriyoruz. Buradan bir kez daha mücadelemizin öncelikli hedefinin grevli toplu sözleşmeli gerçek bir TİS masanın kurulması olduğunun altını çizmek istiyoruz. Gerçekten emekçinin taleplerinin örgütlenmediği iş yerlerinden toplanmadığı ve grevle tamamlanmamış bir hak yoksa o masada kamu emekçilerinin kazanacağı hiçbir şey yoktur”
“TÜİK VERİLERİ BAZ ALINARAK HAZIRLANAN BİR TEKLİFİ KABUL ETMİYORUZ”
14 Ağustos'ta iktidar tarafından masaya TÜİK verileri baz alınarak hazırlanmış bir teklifin getirilmemesi gerektiğini belirten Güven, masada bulunan konfederasyona grev çağrısında bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“14 Ağustos’ta iktidarın sunduğu tekliflere karşı kendi teklifimizi masaya getireceğiz, taleplerimizi karşılayacak bir yaklaşım ve teklif görürsek sürecin hızlanması için elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Ancak diğer TİS görüşmelerinde olduğu gibi bir kez daha TÜİK verileri esas alınarak birkaç başlıkta birkaç görüşme ile bu toplu sözleşeme süreci oldubittiye getirilirse 16 Ağustos 2023 Çarşamba günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Bu çağrı tüm masada olan konfederasyonlara bir çağrıdır. Talepleriniz ve söylemlerinizde asgari düzeyde bir samimiyet varsa gelin emekten, emekçilerden, emeklilerden yana birlikte tavır koyalım ve en demokratik hakkımızı kullanarak genel greve gidelim. İnanıyoruz ki, böylesi ortak bir tavır ve eylem karşısında iktidar 24 saat geçmeden teklifini revize etmek ve taleplerimizi karşılamak durumunda kalacaktır”