Ege Postası
Geri

Kaçak elektrik davasında söz tutuklu sanıklarda: Barış Koç'tan çarpıcı savunma

Alsancak kaçak elektrik davasında savcı mütalaasını açıkladıktan sonra tutuklu sanıklar yeniden savunma yaptı. İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanı Barış Koç ise savunmasında, " Biz adalete yardım etmek için kendi isimilerimizi verdik. Acılı ailelere saygı duyduğumuz için verdik.Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik. Adaletten ve yargılanmaktan korksaydık ve suçlu olsaydık isimlerimizi kendimiz yazıp adli kurumlara vermezdik" dedi.
Kaçak elektrik davasında söz tutuklu sanıklarda: Barış Koç'tan çarpıcı savunma
Haberler / Güncel
14 Kasım 2024 Perşembe 13:16
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir'de, yağışlı havada sokakta yürürken akıma kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz'in (23) hayatını kaybetmişti. 
Olayın ardından açılan davada 13’ü tutuklu 42 sanık "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5 yıl ile yargılanmaya başlandı. 
İlgili davanın ikinci duruşması dün başladı.Dun görülen davada sanıkların savunmaları tamamlandı. 3 gün sürecek duruşmanın ikinci gününde 10 tanık dinlendi.  

SAVCI MÜTALAAYI AÇIKLADI!

Tanıkların dinlenmesinin ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında tutukluların tutumluluk halinin devamını istedi. 

SÖZ TUTUKLULARDA! 

Savcının mütalaayı tutuklulukların ve adli kontrollerin devam etmesi yönünde açıklanmasının ardan söz yeniden tutuklu sanıklara verildi.

BEN İNSANIM! 

Arıza onarım biriminde çalışmadığını söyleyen Sanık Ahmet Orhan Kaygısız, “Benden saat 17’den sonra bir görev beklenemez. Ben de insanım, evime gidiyorum. Ben illiyet bağım olmaması nedeniyle tahliyemi talep ediyorum” derken Avukatı ise müvekkili ile aynı durumda olan diğer sanıkların tutukluluğu ya da ev hapsi olmadığını beyan etti. Avukatı, hiçbir sanığın ifadesinde müvekkilinin adının geçmediğini arıza onarım biriminde de çalışmadığını ve bu nedenle de tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.

MÜDAHALE ETMEDİĞİNİ BİR KABLO YÜZÜNDEN 4 AYDIR TUTUKLUYUM

İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanı Barış Koç ise savunmasında, "Burada vatandaşlarımız akıma kapılarak hayatını kaybetti. Benim görev sorumluluk yetkim bu değil. “Yer altına döşenen elektrik kabloları 80 santim olması, zorunlu hallerde 60, çok zorunlu hallerde ise 40 santim” denildi. Bu ifadeleri Gediz’deki arkadaşlar kullandı. Bu durum net iken ben olay yeri kameralarının izlenmesini talep ediyorum. Ben kollukta verdiğim ifadede bir ek sunmuştum. Bakıldığı zaman o kabloların açıkta olduğu görülmüştür. Bu yasal olarak Gediz’in sorumluluğundayken hiç müdahale etmediğim bir kablo nedeniyle 4 aydır tutukluyum" dedi.

BİLİRKİŞİYE GÜVENSİZLİK 

Odalardan görüş alınmasını talep eden Koç, "Bilirkişiler işinin ehli seçilmezse kullanılan yanlış bir ifadeden dolayı sorunlar yaşanacağını düşünüyorum. Sizden istirhamım bilirkişi ötesinde bu işi İnşaat Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası’ndan ek bir rapor alınmasını istiyoruz. Biz yeraltı tesisi yapıyoruz. Siz bu işi bilmeyen bilirkişi atarsanız yanış yorum yapılır ve süreç derinliği kaybolur bizim mağduriyetimiz artar olayın da çözülmesi geç olur. Biz burada vicdanımızı da dikkate almazsak hem sizi hem acılı ailelere yardımcı olamayız" dedi

SUÇLU OLSAM ADIMI YAZAR MIYIM? 

Mahkemeden istenen isim listesine kendi adını yazdığını hatırlatan Barış Koç, "İlk bizden isimler istendiğinde kendi adımı bizzat yazmıştım. Ben kimseyi mağdur etmemek isterken ben mağdur oldum. Suçlu olsam kendi adımı yazıp tutuklanır mıydım? Ben acılı ailelerin acısına saygımdan, ki tutukluluk halim muhtemelen devam edecektir ama tanıklar dinlendi olay yeri kazıldı yani delilleri karatamam, sağlık sorunlarım var ve devlet memuruyum. Yapılan imalatın başında olmama rağmen burada olmam doğru değil, tahliyemi talep ediyorum. Yargılanmayayım demiyorum, ben vicdanımın sesini dinleyerek zaten kendi adımı yazarak teslim ettim” diye konuştu. 

NE OLDUĞU BELLİ DEĞİL 

Tutuklu yargılanan Doğan Kılıç, " Çalışma bölgesine neden beton mikseri gelmediği soruldu. Bizim kullandığımız birim fiyat tarifeleri ihalede vardır. Burası harçtır, hazır beton değildir. 25 cmlik parça sadece mevcut bacayı kurarken kullandığımız bir parça. Bizim yaptığımız imalat teknik şartnamesine uygundur. Bu bölgede 2005 yılında tesis inşa edilmiş. Yapan kim belli değil Demircan'ların olduğu belli değil. Demircan yüklenici olarak gözüküyor. GEDİZ'in denetletip denetlemediği belli belli.  9 Ocakta onarım yapılmış ancak mühendis eşliğinde değil. 4 Ocakta İZSU mühendis gözetiminde mazgal çalışması yaptık.  Nasıl oluyor da kusurlar mühendis eşliğinde yapılan çalışmaya atlediliyor. Takdir sizin" dedi. 

KABLOYA MÜDAHALE EDİLDİ

Kılıç’ın avukatı, “Gediz Elektrik tarafından mahkemeye sunulan kabloya olaydan sonra müdahale edildiği ve bu nedenle delil niteliği taşımadığını söyledi” ifadelerini kullandı ve 9 Ocak’ta Gediz Elektrik’in işlem yaptığı kablo ile olayın yaşandığı kablonun farklı kablo olduğuna ilişkin iddiaya yanıt olarak mahkeme heyetine rapor sundu.
Kılıç'ın avukatı, müdahale edilen kablo ile olayın yaşandığı kablonun aynı kablo olduğunu söyledi

KENDİ İŞİMİN ARKASINDAYIM 

GEDİZ Elektrik saha çalışanı tutuklu Fırat Akbay, "Ben 7-3 vardiyasındayken esnaf durdurdu. Ben olayım kötü olduğunu anlayınca olaya müdahale etmek için şefimi aradım ve bilgi verdim. Mesai saati geçisi olduğu için vardiyaya devam etmiş gözüküyorum gibi lanse ediliyor. Ben şefime çarpılma olmaması için müdahale edeceğini söyledim. Asfaltın hemen altında kablo mevcuttu. Ben kabloyu içeri verdirmek zorundayım. Altını biraz daha oydum, suyu boşalttım. Altını boşalttıktan sonra boruyu gördüm. Bazı arkadaşlar liyakatsizlik dedi. Üstünden temizlediğimi söylediler. Arıza giderilsin diye yaptım. Ben ıslak şekilde de yapabilirdim. Kuruttum ve boruya kadar zorla ittirdim. Kablo ile mazgal altında sıkışan kablolar başka. Resmini avukat size sundu. Kapatma benimle ilgili bir şey değil. Ben her aşama fotoğraf çektim. Gerekli birimlere bilgi verdim. Arızalara müdahale şansımız yok. Acil durum yoksa biz kazı bile yapmıyoruz. Çarpılma riski karşısında müdahale ettim. Ben o arızaya denk geldiğim için mesaiye kaldım. Amirlerim de çok iyi bilir, 2 çocuk babasıyım bu sebeple mesaiye kalmam. Ben arızayı giderdikten sonra 6.5 ay geçti ve yağmur yağdı, su birikti. Ben kimsenin işini yargılamadım. Ama kendi işimin arkasında durabilirim. Benim mazgalın doğru yapılıp yapılmadığını bilme şansım yok" ifadelerine yer verdi.

SÜREKLİ ARIZA YAŞANDIĞI DOĞRU DEĞİL 

Gediz Enerji Yatırımları A.Ş.'de arıza onarımın bölge yöneticisi olarak çalışan Mehmet Fatih Tosun, “Soruşturmaya konu olan yerde sürekli arıza yaşandığı ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Gediz’in kayıtlarına bakıldığında 9 Ocak’tan sonra başka bir ihbar gelmemiştir” dedi ve tahliyesini talep etti. ‘Yargı makamı müvekkilime teşekkür etmeli’ diyen Tosun’un avukatı, “Benim müvekkilim çöpe atılabilecek bir kabloyu, ‘Bu lazım olabilir’ diyerek saklayan kişidir” açıklamasını yaptı.

ADALETE GÜVENİYORUM AMA...

Tutuklu Mehmet Zeki Aytulun, "Adalete güveniyorum. Sadece "Şuraya mazgal yapılacak" denen kişi uzun süre burada tutuluyorsa söylenecek bir şey yok" dedi. 

SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM 

Tutuklu Mert Ceylan ise, " 2023 yılı Temmuz ayında mezun olduktan sonra ilk işe GEDİZ'de başladım. Çalışmaların tamamını ofisten idari olarak yaptım. Organizasyon, hak edişleri hazırlamak, talepleri incelemek gibi çalışmaları Konak, Gaziemir ve Karabağlar için tek başıma yapıyordum. Ekipler 3 vardiya şeklinde çalışıyor. Arıza ekipleri çalışmaları sağlar ve gerekli kontroller sonrasında olay yerinde ayrılırlar. Olay yerinde benim de 10 aylık çalışma sürem var ve öncesini bilmem olanaksız. 3 ilçede metrelerce hatlarda günlük 300e yakın iş kaydı oluşturulmaktadır. Tüm saha çalışmalarını takip etmek olanaksızdır. Bu suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. 

ÖLÜME SEBEBİYET VEREN KABLO FARKLI 

Tutuklu Mesut Türkan ise sadece "Beraatimi talep ediyorum" dedi. Avukatı ise, " Fotoğraflara bakıldığı zaman ölüme sebebiyet veren kablo farklı. Keşif sırasında çekilen fotoğrafta bakıldığında ölüme sebebiyet veren mazgal altında. Müvekkilin sisteme yüklediği fotoğrafta farklı bir kablo var. Tanıklar ısrarla açıkta kablo olmadığını belirtti. Özge Ceren Deniz mazgala basıyor ve bu olay o şekilde meydana geliyor" dedi. 

DAİRE BAŞKANIM VE BEN İSMİMİZİ YAZDIK

İZSU Şube Müdürü tutuklu Ömer Karabilgin, " 3 Ocak tarihindeki imalat Şube Müdürlüğümün ilk haftası oldu. Görevlendirmeyi ben yapmadım. Tutuklu olarak yargılanacağımı düşünmüyordum. Tek başıma hepsini denetlemem mümkün değil. Yazıyı ben teslim aldım. Daire başkanımla beraber kolluk kuvvetlerine verdik. İlk daire başkanım ismini yazdı, sonra ben yazdım. Sürecin yürütülmesine destek vermek isterken ihmalin bulunmadığı noktada 4 aydır tutukluyum. Kusurum varsa yargı yoluyla açığa çıkacağından şüphem yok. Bu kadar ağır şekilde cezalandırıldığım noktada elime kağıt alıp gelmedim. Ancak sıkıntılarımız dile getirmek zorundayım. Ayın 4'ünde yüklenici firma imalat yaptı. Yerin zorluğu açısından yeni bir imalat yapılmış. Etrafı elle karılmış. O beton kırılmasaydı akım mazgala ulaşamazdı. 9 Ocakta ayrı çalışma yapılmış. Şu an konuşulan konular arasında kuvvetli atım yönetmeliği ile ilgili bilgi var. Burada herhangi bir tamirat sonrasında imalat yapılması gerekmiyor. Bilirkişi nezlinde yapılan çalışmada bunlar fotoğraflarla da gözüktü. Ben tahliyemi talep ediyorum. Savunma dilekçelerimi tekrarlıyorum" dedi. 

SAĞLIĞIM ETKİLENDİ 

Tutuklu Yavuz Üner ise, "4 aydır cezaevinden tutuklu bulunuyorum Şeker hastasıyım. Sağlığım etkilendi. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Avukatı ise Üner'in sağlık raporunu mahkemeye verdi.

Avukatı ise 42 sandığın yargılandığını dikkat çekerek, " Burada bulunan 13 tutuklunun delil karartma durumu yok. Bu olayın medyaya ilgisi sebebiyle dozaji aşıldı" dedi.

KAPUŞ VE SEVGİLİ’NİN AVUKATI'NDA FLAŞ SAVUNMA: GEDİZ DELİLLERİ MANİPÜLE EDİYOR 

İZSU taşeronu Argan Mühendislik’ten Arif Kapuş ve Barış Sevgili’nin avukatı dikkat çeken bir savunma yaptı.

Gediz tarafından deliler manipüle edildiğini dile getiren avukat, “Bu manipülasyonu eldeki delilleri son gün sunarak yapıyor. Denetmenlerin kağıt üstünde baktığına dair savunma yapıldı. Ama mevzuata göre böyle olmamalı. Gediz ile Demircan ile yapılan sözleşmeye göre taşeron kesinlikle kullanılamaz. Ama o kadar çok taşeron kullanılmış ki hangi işi hangi taşeron yapmış bilmiyorlar. İlk başta ‘Biz bu hatta dokunmadık, İZSU bizim hattımızı bozdu’ dediler. Cumhuriyet Savcılığı’na da bu yönde beyanda bulunarak soruşturmayı yönlendirdiler. Ama kendi kayıtlarına göre 9 Ocak’ta Mesut Türkan ve Fırat Akbay çalışma yapmış. Bu belgeyi verdiklerini unutmuşlar, ama kendi kayıtlarına göre D hattına müdahale etmişler. İnsanlar da unutuyor kurumlar da. Bu olaya baktığınız an 4 Ocak’ın hiç önemi kalmıyor çünkü illiyet bağı kopuyor. Ali Arcan ve Sefa Pişkinleblebici hakkında suç duyurusunda bulunulmalı. Bu hattın problem olduğunu biliyorlardı, güvenli olmadığını biliyorlardı. İşte burada bilinçli taksir var. Demircan da hangi taşeronu kullandığını bilmiyor” dedi.

BİLİNÇLİ TAKSİRLE ÖLDÜRME DEĞİL!

İZSU taşeronunun ‘korega boruyu kesti’ iddiasını fotoğraflarla yalanlayan avukat, “Evet kestiler. Hangi hat peki? Burada üç hat var. İçinden enerji geçmeyen A hattını kesmişler. Belki mala zarar vermeden dava açılabilir ama bilinçli taksirle öldürmeden değil” ifadelerini kullandı.

CANAVAR DEĞİLİM 

Gediz Elektrik şirketinde arıza onarım müdürü Ali Külak, “Sayın başkanım bizi bir canavar olarak tabir etti. Beni can kulağı ile dinlemenizi talep ediyorum. Tutukluluğa devam kararını verdi. Anlıyorum ki kendimi ifade edememişim. Ben, eşim ya çocuğum da orada ölebilirdi. Ancak bir yargılama yapıyorsunuz ve kimin kusurlu olduğunu tespit etmek istiyorsunuz. İzmir, Manisa arızalar müdürüyüm. Sahada değilim. Müdahale etme sorumluluğum yok. Savcı iddianamede, önlem almadığımı söylemiş. Arıza bildirimleri telefon ile yapılır. Ekipler doğrudan müdahale ederler. Sahada bulunanlar EKAP belgesine sahiptir. Ekipler 2 kişiden oluşur. Bunun amacı birbirlerini denetlemeleri ve kontroldür. Yaptıkları işi fotoğraflar ve sisteme eklerler. Onların kontrollerini neticesinde değişiklik kararı verilirse birime iletilir. Ben bu akış içerisinde değilim. Savcı önlem almadınız dedi. Söz konusu hat 2024 yılına kadar sorunsuz çalıştı. Mevzuata uygun bir hatta tarafıma bildirilmemiş bir hususuna rağmen tutuklu yargılanıyorum. Ben de senin gibi insanım. Bir canavar ya da kötü bir insan değilim. İşimi doğru yapmaya çalıştım. Size en az sizin kadar suçsuz bir insan olarak sesleniyorum. Bana iletilmiş bir arıza söz konusu değildir. 124 gündür özgürlüğümden yoksunum. Kaçma ihtimaliden bahsedildi. Size nasıl yakalandığımdan bahsetmek istiyorum. İş yerindenken polisler aradı. Bekledim ve geldiler. Kaçacak olsaydım o esnada kaçırdım. Adli kontrol hususunda benden daha sorumlu kişiler adlı kontrolle serbest. Dahlim olmayan bir eylem var. Bu eziyete son vereceğinize inanıyorum " dedi.

Tutuklu sanıkların ardından adli kontrol şartıyla yargılanan sanıklar dinlendi.

ARIZA İLE ALAKAM YOK

Sanık Abdulkadir Satık, "Söz konusu olaydan üzüntü duyuyorum. GEDİZ Elektrik A.Ş'de görev yapıyorum. Arıza onarım ile ilgili yetkim yok" dedi.

Sanık Alara Ekli ise, " Daha önceki savunma ve beyanlarımı tekrar ediyorum" dedi. 

SALONDA HERKES BİLİRKİŞİ 

Sanık Alper Doğan, " Savunmamı tekrar ediyorum. Tanıkların da beyanı üzerine olay yerinden yapılan çalışmaların eklenmesini ve adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ediyorum" diye konuştu. Avukatı ise, "Bilirkişi kusur değerlendirmesi yapamaz. Hakim gibi karar vermiş bir bilirkişi var. Özelleştirme öncesinde 40 cm yapılan projeler var. Celse arasında Enerji Bakanlığı denetlediğine ilişkin yanıt gönderdi. 2015 yılında bakanlığın kafası da karıştı. Bu dönem özelleştirilmelere denk geliyor. Yapılan kazı çalışması var. 9 yılda bir çok çalışma yapılmış. Biz 9 yıl öncesini neye göre tespit edeceğiz. Sürekli algı yaratılıyor. 4-9 Ocak tartışmaları ortada. Biz bu resimden nasıl 9 yıl öncesine gideceğiz? Salonda hepimiz bilirkişi olduk. Biz hala gereksiz tartışma içerisinde. Bilirkişi raporunda yazılanları değiştirme gayretindeyiz. Baskıdan mahkememizin kurtulmasını talep ediyorum" dedi. 

Sanık Deniz Sunal, "Beyanlarımı tekrar ediyorum. Adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. 

Sanık Ezgi Nazaroğlu, "Adli kontrol şartlarının kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. Avukatı ise, "Müvekkilimizin durumu farklı. Kontrol görevi var diye dava açılmış ve tedbir uygulandı. Müvekkilimizin görevi yapılan işin teknik kontörlü mü yoksa hak edişi yapmak mı? Bir kontrol görevi yok. Mazgalların yapıldığı tarihte görevlendirme söz konusu değildir" ifadelerine yer verdi.

Sanık Koray Arif Fırat, " Verdiğim ifadeler geçerli. GDZ'de çalışmaktayım. Bölgede çalışmam olmadı. Ev hapsimin kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. 

Daha önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyen Yapım İşleri Saha Sorumlusu Mürsel Arıcı, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını beyan etti.

NASIL SORUMLU TUTULUYORUM?

Segbis ile katılan sanık Tahsin Erdoğan, " daha önceki ifadelerimde de belirttiğim gibi söz konusu alanla alakam yok. İhale ile sözleşme kapsamında Demircan İnşaatta kısa bir süre çalıştım. Ortada bir olay var. Biz sözleşme var. Sanki bu sözleşme sadece olaya konu kablo döşeme işinden ibaret gibi izlenim oldu. Bu sözleşme 6 ilçeyi kapsayan bir sözleşme. 100lerce iş yapılmıştır. Çalıştığım dönemde Gaziemir, Balçova, Narlıdere'de sorumluydum. Konak bölgesinde hiçbir zaman çalışmadım. Demircan İnşaattan bilgi istendi. Benim çalışmış olduğum dönemde bölgesel olarak da bağlantım yok. Evraklarda da adım geçmiyor. İlk ve ikinci celse de tanık ve sanık ifadeleri alındı. Bunlarda benim ile alakalı bir durum yok. O sebeple işe başlama tarihinden 9 ay önce tamamlanmış bir işlemle alakalı nasıl sorumlu tutulduğumu anlamış değilim" ifadelerini kullandı. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası