Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan kapatma davasının dördüncü duruşması bugün İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yaplıdı. Duruşma öncesi platform üyeleri Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Platforma destek amaçlı Çağlayan önüne gelen platform üyeleri, kadın dernekleri il e siyasi parti temsilcileri ve platformun kadın cinayeti davalarında destek verdiği aileler, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Eşit, özgür yaşayacağız”, “Platform durmayacak, durduracak”, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Çocuk istismarını aklatmayacağız”, “Platform değil katiller yargılanacak” sloganları attı.
Platform Sözcüsü Fidan Ataselim şunları dile getirdi:
“BU MAHKEMEDEN HER NE KARAR ÇIKARSA ÇIKSIN BİZİM KARARIMIZ ASLA DEĞİŞMEYECEK. BİZİ ASLA DURDURAMAYACAKLAR”
“Bugün buradan bir karar çıkacak. Cumhurbaşkanı, Türkiye yüzyılı adaletin yüzyılı olacak, diye söylüyor. Bugün çıkacak olan karar ile göreceğiz; hukukun üstünlüğü mi gerçekleşecek yoksa adaletin yüz karası bir günle mi karşı karşıya olacağız? Hep birlikte göreceğiz. Bu mahkemeden her ne karar çıkarsa çıksın bizim kararımız asla değişmeyecek. Bizi asla durduramayacaklar. Nerede bir kadın cinayeti, kadına yönelik şiddet, tecavüz, çocuk istismarı olsa orada karşılarında bizi görmeye devam edecekler. Adalet Bakanı, aile hukukunu sil baştan ele alacağız diye söylüyor. Adalet Bakanı, Aile Bakanı her gün bu topraklarda kadınlar öldürülürken, katiller kadınları öldürüp kaçacakları bir yol bulurken bu bakanlıklar, işleri güçleri yokmuş gibi sözde erkeklerin mağduriyetlerinden bahsediyorlar. Bizim medeni haklarımız sizin pazarlık konunuz değildir. Erkeklerle yapacağınız anlaşmalarınızın, masalarınızın mezesi değildir kadınların yaşamı, bunu bilin.
“AYARINI BOZDUĞUN KANTAR GÜN GELİR SENİ DE TARTAR, TAYYİP ERDOĞAN, BUNU UNUTMA”
Bakanlıların, yetkililerin, devletin sorumluluklarını yerine getirmiyorken biz kadın cinayetti verilerini raporluyoruz, davaları takip ediyoruz, öldürülen kadınların aileleriyle birlikte yol yürüyoruz. Bu ülkede bir karanlığı getirmeye çalışıyorlar. Bu ülke İran gibi olmasın diyenler, laiklik mücadelesini sürdürenler işte burada. Kadınların özgürlük mücadelesini sürdürenler burada. Sanmasınlar ki Taliban zihniyetine geçit vereceğiz. Bize kapatma davası açanlar bu ülkede geçtiğimiz günlerde Madımak faillerini, Hizbullahçıları serbest bıraktılar. Kadın katillerini daha bulamadılar, tecavüzcüleri serbest bıraktılar. Çıkmış bize kapatma davası açıyorlar, sonra da adaletten bahsediyorlar. Kimin adaleti, neyin adaleti? Adalet denilen şey sadece patronlara, erkeklere, kendi yakınları için mi geçerli? Böyle adalet olmaz olsun. Gerçek adaleti, eşitsizliğe uğrayan kadınlar için, her gün nefretle hedef gösterilen LGBTİQ artılar için, yok sayılan halklar için, işsiz bırakılan gençler için, her gün yoksullukla baş başa bırakılan emekçiler için biz sağlayacağız. Onların adaleti onlara kalsın ama Tayyip Erdoğan’a kendi söylediği şu söz hatırlatmak istiyorum. Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar, Tayyip Erdoğan, bunu unutma.
“ONLARIN NEFRETLERİNİN BOYUNU BİZİM ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜMÜZ ÇOKTAN AŞTI”
Mevcut anayasayı hiçe sayan, yasaları kendilerine göre eğip büken onlar. Bize kapatma davası açan, her gün yaşam tarzımıza müdahale edenler, 6284’ü uygulamayan onlar. Onar mı şimdi de askeri vesayetten kurtulmak için yeni bir anayasa hazırlayacağız diye söylüyorlar. Buna kimse kanmaz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasayı ancak bizler hep birlikte yapabiliriz. Siyasi ve yargısal olarak darbe zihniyeti sürüyor, bu darbe zihniyetinin sürmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Meydanlarda olacağız, o mahkeme salonlarını doldurmaya devam edeceğiz. Buradan sesimizin ulaşacağı bütün kadınlara seslenmek istiyoruz; korkma Medeni Kanuna, 6284’e dokundurtmayacağız. Çocukları biz koruyacağız, bu ülkeye aydınlığı biz getireceğiz. Eninde sonunda kadın cinayetlerini durduracağız hep birlikte. Siyasi iktidar, HÜDAPAR’lısı, Yeniden Refah partilisi ne derlerse desinler biz eşit ve özgür yaşayacağız. Onların nefretlerinin boyunu bizim özgürlük yürüyüşümüz çoktan aştı.”
Ataselim’in ardından davaya destek için gelenler sırayla söz alarak şöyle konuştu:
ŞANLIURFA’DA MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN ÖNÜNDE YENİ ATANAN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ASIM SULTANOĞLU’NU PROTESTO EDEN EMİNE GİZEM ÇETİNER: Bugün burada kız kardeşlerimle ve çocuklarını kaybeden ailelerle dayanışmak için buraya gelmek istedim. 34 gündür Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün önünde çocuklarımız için eylemdeyim. Bir kereden bir şey olmaz diyen zihniyete karşı, bir kereden çok korkunç şeyler olabiliyor demek için oradayım. (Ensar Vakfı’nda 45 çocuğun cinsel istismara uğraması olayı) 45 çocuğu dahi koruyamayan bu şaibeli zihniyetin asla çocuklarımızı koruyacağına dair inancım yok. Bu yüzde 34 gündür eylemimi sürdürüyorum ve bu eylemime kanımın son damlasına kadar devam edeceğim. Ben Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na karşı açılan davayla bir kereden bir şey olmaz diyen zihniyetin aynı olduğunu düşünüyorum.
PLATFORM AVUKATLARINDAN AVUKAT LEYLA SÜREN: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na, bugün karar duruşmasını göreceğimiz bu dava ilk önce 2016’da savcılık araştırmasıyla başladı. Sözde kendilerine nafaka mağduru diyen erkeklerin şikayetiyle başladı. 2016’dan 2021’e kadar 5 yıl boyunca biz katilleri kovalarken bu adliyelerde aleyhimize soruşturma yürütüldü. 3 kere sordu savcı bu derneğin kanuna, ahlaka aykırı eylemleriyle ilgili bir delil var mı, üçünde de hayır cevabı geldi ve dosya kapatıldı. Sonra ne olduysa ki biz ne olduğunu biliyoruz, 2021’de bir savcı tekrar sordu. Fişleme dediğimiz evraklar, arşiv kayıtlarıyla 24 saatte, kim demiş adalet gecikiyor diye konu biz kadınlar olunca çok hızlı oluyor o zaman adalet, bize kapatma davası açıldığını öğreniyoruz. Hala dosyada bir sebep yok, bugün bir karar bekliyoruz, hukuka güvenimiz birazcık sürsün istiyoruz. Umarım bugün bir leke kararla karşılaşmayız. Bizimle uğraşacaklarına katillerle, tecavüzcülerle uğraşsınlar. Biz artık bu mahkemelerde kadınların sesi olarak, yaşamaya hakları vardı demekten yorulduğumuzu zannediyorlarsa hayır yorulmadık. Bizim sesimiz çıkmaya devam edecek.
SERKAN DİNDAR İSİMLİ ERKEK TARAFINDAN İZMİR BORNOVA’DA 20 AĞUSTOS 2020’DE KATLEDİLEN CEYDA YÜKSEL’İN ANNESİ FİLİZ DEMİRAL: Davamın ilk gününden beri ben asla yalnız bırakmayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu benimle birlikte mücadele etti, hep yanımda oldular. Ama adalet sistemi bizi maalesef adalet aramaya mecbur bırakıyor. Tecavüzcüleri, katilleri sokağa salıyorlar, kadın cinayetlerini normalleştiriyorlar. Kapatılamaz bu platform, onlar kapatmaya kalkarsa biz yenisini açacağız. Asla yalnız yürümeyeceksin dediler bize, biz de onlara söylüyoruz asla yalnız yürümeyecekler, her zaman yanlarındayız.
MOR ÇATI KADIN SIĞINMA VAKFI’NDA AVUKAT SELİN NAKIPOĞLU: Bizler failin yanında değil erkek şiddetine maruz kalanların yanındayız. Hiçbirimiz de kurtulmuş kadın değiliz, erkek şiddetine zaten maruz kalıyoruz. Bu dava hukuka, anayasaya aykırı, anayasayı her gün ihlal edenler şimdi de anayasa yapmaya niyetleniyorlar. Erkek şiddetiyle mücadele eden, hayatlarına sahip çıkan, ses çıkaran, biat etmeyen, istediği gibi giyinen, istediği saate dışarı çıkan kadınlarla derdiniz var. Sizlersiniz kamuya zarar verenler. Ne yaparsanız yapın mücadelemizle baş edemezsiniz. Asla vazgeçmeyiz yaşasın feminist mücadelemiz.
CHP İSTANBUL İL KADIN KOLU SEKRETERİ NAZİFE AKTAŞ: 39 ilçe kadın örgütümüz ile buradayız, her zaman Kadın Cinayetlerini Durduracağız Patformu’nun yanında olduk. Adalet hepimiz için, herkese adalet lazım. Bize devletin herhangi bir kurumundan doğru bilgiler gelmiyor, bu bilgilerin hepsini biz bu platformdan öğreniyoruz. Bütün mahkemelerinde yanlarında olduk gene yanlarında olacağız, asla yalnız yürümeyeceksiniz diyoruz.
Ayrıca Platform’a destek amaçlı gelen siyasi parti, kadın örgütleri temsilcileri ve yakınları erkek şiddeti sonucu hayatını kaybeden aileler destek açıklaması yaptı. Ardından duruşmanın görüleceği salona geçildi.
(ANKA)