TRT World Forum'a katılan İbrahim Kalın, burada TRT Haber'in canlı yayınında soruları yanıtladı. Kalın, Türkiye'nin Suriye'de iki askeri mevcudiyeti bulunduğunu hatırlatarak, Fırat Kalkanı Harekatı'nın kendi inisiyatifleriyle başlatıldığına dikkati çekti. Bu harekatla sınırların DEAŞ'tan temizlenmesinin hedeflendiğine değinen Kalın, şöyle konuştu:
"Bu, hamdolsun başarıyla sonuçlandı. Cerablus, El Rai, Dabık arasındaki 2 bin küsür kilometrekarelik alan DEAŞ'tan temizlendi ve 100 bine yakın Suriyeli mülteci, kendi evlerine, köylerine, kasabalarına geri döndüler. Bu niye öneml? Demek ki Türkiye'nin oluşturduğu bu güvenli bölge, sınırlı olmakla beraber bu güvenli bölge, bu insanların geri dönmesini sağlayacak şartları oluşturdu. Ama bakın PYD'nin, YPG'nin kontrolü altındaki bölgelere Suriyeli mülteciler geri dönmüyorlar, dönmek istemiyorlar. Çünkü neyle karşılaşacaklarını biliyorlar. Orada baskıyla zulümle hatta öldürmelerle karşılaşacaklarını biliyorlar. Biz bunu YPG'ye, PYD'ye destek veren Amerikalılara söylediğimiz zaman, bunu duymak istemiyorlar. Ama işin gerçeği bu."
Kalın, Türkiye'nin Suriye'deki ikinci mevcudiyetinin de İdlib üzerinden olduğunu ifade etti. Bunun Astana'daki anlaşmalar ve müzakereler neticesinde gerçekleştirildiğini hatırlatan Kalın, şöyle devam etti:
"Bunu Rusya ile Astana toplantısına katılan diğer ülkelerle koordineli bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Umarız tabii bizim beklentimiz, orada herhangi bir çatışmanın olmaması, sivillerin zarar görmemesi, ama eş zamanlı olarak DEAŞ ve benzeri, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi isim değiştirmiş başka terör örgütleri olabilir, onlara karşı mücadelenin de etkin bir şekilde ama noktasal olarak devam etmesi. Yani orada DEAŞ veya HTŞ ile mücadele ediyoruz diye sivillere dönük bir saldırı olduğu zaman, bizim bunu kabullenmemiz mümkün değil. O yüzden o ayrımı da adeta cerrah hassaslığıyla yapmak durumundayız. Tabii nüfusun yoğun olduğu yerler oralar. Çok kolay bir operasyon değil. Ama hamdolsun, Genelkurmay Başkanımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız bu konuda ince, hassas, detaylı bir çalışma yaptı. Şu ana kadar da hamdolsun gayet iyi gidiyor."
'ÜSLERİNE ARZ EDECEKLER'
Kalın, ABD ile yaşanan karşılıklı vize sorununun aşılması konusundaki görüşmelerin Ankara'da devam ettiğini hatırlattı. Heyetlerin görüşmesinin bugün de sürdüğüne değinen Kalın, "İyi bir noktaya doğru gidiliyor. Detaylar birkaç gün içinde netleşecek. Tabii buraya gelen heyet, bizim görüşlerimizi de alıp Washington'a dönecek, bunları üstlerine arz edecekler. Ben yakın bir vadede bu işin çözüleceğine inanıyorum. Çözülmemesi için bir gerekçe de yok, kompleks, içinden çıkılmaz bir durum yok." dedi. Amerikan Büyükelçiliğinde çalışan bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir adli kovuşturmaya konu olduğunun altını çizen Kalın, şöyle konuştu:
"Burada adli ve yargı süreci sözkonusu olduğu için, buraya zaten bizim direkt müdahale etmemiz sözkonusu değil. Savcının yürüttüğü bir soruşturma var. Bu soruşturma kapsamında 'Şu kişilerin ifadeye çağrılması, gözaltı yapılması' gibi savcı talepte bulunur. Amerikalılar da bunu anlayışla karşılamak durumundalar. Nasıl Amerika'da bir yargı süreci olduğunda bizim bir vatandaşımız şu veya bu gerekçeyle yargı konusu yapıldığında, 'Bizde yargı bağımsızlığı var' diyorlarsa aynı şey Türkiye'de de şu anda bir yargı süreci devam ediyor. Şu anda üzerinde mutabık olduğumuz konu şu: İçişleri, Dışişleri ve Adalet Bakanlıkları ile onların bakanlıkları arasında daha sağlıklı eşgüdüm sağlansın, bilgi alışverişi olsun, konsolosluklara ziyaretçilerin gitmesi, gözaltında olan veya tutuklu olan kişilerin ziyaret edilmesi, avukatlarıyla görüşmesi gibi konularda mutabakat sağlanıyor şu anda. Ama zaten biz bu konuda gerekli kolaylıkları sağladık. Erişimleri de verdik. Yani buradan ayrılan Amerikan Büyükelçisi John Bass'in son yaptığı açıklamalar da hakikati yansıtmıyor. Avukatı gitti görüştü, konsolosluk yetkilileri gitti görüştü. Hiçbir görüşme olmadı değil. Bunlar zaten normal uluslararası diplomatik anlaşmalar çerçevesinde bizim bir sorumluluğumuz, yükümlülüğümüz. Biz bunu yerine getiriyoruz."
Vize sorunu konusunda daha iyi bir noktaya gidildiğini düşündüğünü de dile getiren Kalın, "Bu işin çözülmesinden yanayız. Amerikalıların da ben bu yönde bir eğiliminin olduğunu görüyorum. Ama gelen heyet, bu işi burada bitirmek üzere yetkilendirilmiş bir heyet değil. Görüşleri alacaklar, bizim görüşlerimizi, kağıtlarımızı alıp Washington'a gidecekler. Önümüzdeki yakın vadede bu konuda olumlu bir adım atılmasını biz temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.
Bu heyetin öncelikli konusunun vize olduğunun da altını çizen Kalın, bölgesel konuları Amerika'daki mevkidaşları ile yoğun şekilde görüştüklerini bildirdi. Bölgede çok hızlı bir değişim yaşandığını da belirten Kalın, böyle bir ortamda çok fazla dinamik ve değişken olduğunu, on yılda yaşanması gerekenlerin birkaç ayda yaşandığını, bazen de birkaç ayda yaşanıp bitmesi gerekenlerin çok uzayabildiğini vurguladı.