Kameramanlık mesleğini 25 yıldır sürdüren yazar Nadir Doğan, bir yıl içinde sinematografik üslupla kaleme aldığı üçüncü kitabı olan Altın Bozkırlar- Hazar'ın Yıkılışı ile İzmir Kitap Fuarı'nda okuyucuyla buluşuyor. Okumaya olan merakını yazdığı kitaplarla taçlandıran Doğan, 'Kuzeye Yolculuk', 'Togarma'nın Çocukları' kitaplarından sonra, Altın Bozkırlar'ı da yazarak, birbirinden bağımsız okunabilmesine rağmen bir bütünün parçası olan bir üçlemeyi okurlarına sundu. Oğluna kalıcı bir eser bırakmak için yazmaya başladığını dile getiren Doğan, "Zamane çocukları her şeyi çok çabuk tüketiyorlar. Sürekli tüketerek büyüyorlar. Ben de istedim ki, oğluma kalıcı bir hediye bırakayım. Okusun, filmi olursa seyretsin ve keyfini sürsün istedim" dedi.
FİLM SENARYOSUYLA BAŞLADI
Medya sektöründen elde ettiği deneyimle film senaryosu yazdığını belirten Doğan, "Öncelikle Kuzeye Yolculuk isimli film senaryosuyla başladım. Kültür Bakanlığı yazdığım film senaryosuna yazım desteği verdi. En son aldığımız haberde, Kuzeye Yolculuk bin 200 eser içinde ilk 20'ye kalmış. Film yapım süreci devam ediyor. Daha sonra 2017 yılında Kuzeye Yolculuk'u romana çevirdim. Devamında Togarma'nın Çocukları'nı yazdım. En son da Altın Bozkırlar- Hazar'ın Yıkılışı kitabı ile fuara katıldım. Kitaplarımı ortak özellikleri olan, birbirinden bağımsız okunabilen, bir bütünün parçası olan üç proje gibi düşünüyorum. Her üçünün de hikayesi Kuzey Yarımküre'de geçiyor. Her üçü de sinematografik üslupla yazıldı. Üçü de gerçek olayların üzerine kurgusal eklemelerle ortaya çıktı. Bir okur-yazar olarak ortaya çıkan romanlardan memnunum. Türkiye'de sinematografik üslup kullanan yazar sayısı oldukça az. Kullandığım teknik itibariyle ortaya çıkan sonuç başarılı. Sinema sektöründen gelen bir mesleki alışkanlığım var, hem de edebiyattan yıllardır aldığım bir keyif var. Okumadan hiçbir şey yazılmıyor. Ben okumaya, kendimi geliştirmeye ve bir yandan da üretmeye devam edeceğim. Kendi üslup ve tarzımı koruyarak eserler vermeye çalışacağım" diye konuştu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
