Sarayın, günlük harcamalarının 15 milyon, aylık harcamalarının ise 450 milyon Lira olduğunu hatırlatan 27. dönem İzmir milletvekili Kani Beko, “Rakamlar örtülü ödenek hariç, Sayıştay raporlarında böyle geçiyor” dedi. Emekliye yüzde 25 zam yapılırken enflasyonun yüzde yüzün üzerinde olduğunu vurgulayan Kani Beko, emekliye hayatın zehir edildiğini belirterek emeklilerin, adeta açlık ve sefalete terk edildiğini söyledi.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (iLO) Dünya Emeklileri Listesi’nde Türkiye’nin son sırada bulunduğunu dile getiren Kani Beko, “AB istatistiklerine göre Türkiye' de yaşayan emekliler dünyanın en yoksul insanları, Türkiye’de yaşayan emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırının altında yaşıyorlar. Emeklilere yeterli maaş vermeyen AKP iktidarı, “Kur Korumalı Mevduat” sahiplerine 717 milyar Türk lirasını bir avuç zengine verdi. 85 milyon insanı devlet eliyle soydular. AKP iktidarı Londra' da tefecilere günde 76 milyon dolar veriyorlar. AKP iktidarı döneminde 1 Trilyon Dolar rüşvet verilmiş, yolsuzluk ve çürüme maalesef ülkemizi sarmış durumda” dedi.
“17/25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu olarak tarihe geçmedi mi?” diye soran Beko, tüm bunları göremeyen Çalışma Bakanı’na yönelik olarak, “Bunları görmeyen Çalışma Bakanı, ihtiyacı olduğu için çalışmak zorunda kalan emeklilerimize 5 bin lira vermeyi çok görüyor ve çalışmak zorunda olan emekliye de 5 bin lirayı vermiyor” diyerek tepki gösterdi.
Günlerdir emeklilerle ilgili Cumhurbaşkanı danışmanları, Çalışma Bakanlığı uzmanlarının toplantılar yaptıklarını hatırlatan Beko, “Sonunda bir defaya mahsus emekliye 5 bin lira ödeme kararına vardılar. Kasım ayında yapılacak bu ödemeden çalışan emekliler faydalanamayacaklar. Emekliye neden çalışmak zorunda kalıyorsun diye soracaklarına çalışan emekliye 5 bin lirayı vermeme kararı alarak işin kolayını seçiyorlar. Emeklinin ihtiyacı olmasa neden çalışsın onu sorgulamıyorlar, sorgulanması gereken asıl bu olmalı. 5 bin lirayı vermemek olmamalı, bu para çalışan emeklilerinde hakkı” dedi.
Emekliye 5 bin liranın reva görüldüğünün altını çizen Kani Beko şöyle devam etti:
“Emekliye verdiğiniz yedi bin 500 Türk Lirası maaşla emeklimiz, neredeyse en düşük ev kiraları 10 bin lira ve önümüz kış doğalgaz, elektrik, mutfak, su, ilaç, ulaşım bu giderler nasıl karşılanacak? Bunları siz bilir misiniz, tabi ki bilmezsiniz? Bu giderleri karşılamak için emeklilerimiz çalışmak zorunda nefes alabilmeleri için hayatlarını sürdüre bilmeleri için buna mecburlar. Emekliye Kasım ayında vereceğiniz 5 bin Lira Kasım ayında ödeyecekleri kira bedelinin yarısı, emekliye 20 bin lira maaş verin çalışmasın. Avrupa’da emeklilerin sendikaları Ferpa konfederasyona üyedir, toplu görüşmeleri sendikaları yapıyor. Ülkemizde yaşayan emeklilerden beş katı daha fazla maaş alıyorlar. Bizim emeklilerimiz çalışmasa hava karardığında Pazar yerlerinden artıkların topluyorlar. Türkiye’de ise emekliler kurmuş oldukları DİSK Emekli-Sen’i Valiler kapatılması için dava açmaktadır. Buna rağmen DİSK Emekli-Sen demokrasi ve özgürlüklerden emekli olunmaz diyerek alanlarda mücadelesini sürdürmeye devam ediyorlar. Emeklilerimizi yaşarken öldürdüğünüzün farkında mısınız? Dul ve Yetimler daha da az maaş alıyorlar. Nasıl geçiniyorlar diye soran var mı? Çalışma Bakan Işıkhan mücbir sebepten dolayı kısıtlamaya gittik diyor. Sanırım deprem bölgelerini kastediyor, ancak deprem bölgeleri için toplanan 115 milyarın 86 milyarı meclise teklif getirerek denetim dışında tutunuz bunun amacı neydi? Bu 86 milyarın denetim dışı kalması teklifini ne zaman yaptınız seçimlerden önce. Keşke makam araçlarında kısıtlamalara gitseydiniz de emekliyi açılığa mahkum etmeseydiniz. İtibardan da tasarruf edilir anlayışına sahip olsaydınız emeklilerimiz de refah içinde yaşardı.”