Hayatın tüm zorluklarına rağmen yıkılmayan ve güçlüklerle mücadele ederek galip gelen Ayşe Kapçı, bir insanın başına gelmesini istemediği birçok kötü olay yaşadı. Yıllar önce baygınlık geçiren, yapılan tetkikler sonucunda göğüs kanserine yakalandığı öğrenen 62 yaşındaki Kapçı, hayatının ilk şokunu o an yaşadı. O güne kadar herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmayan Kapçı, geçirdiği sayısız ameliyat sonucu tek göğsünü kaybetti. Kapçı, “Burada gülüyoruz, ağlıyoruz. Çok şey paylaşıyoruz. Yaptığımız işler terapi oldu, evden buraya gelmek için can atıyorum” dedi.
MÜCADELE ETTİ AMA…
Küçük oğlunun bıngıldağının erken kapanmasıyla nedeniyle, sıkıntılı bir süreç daha yaşayan Kapçı, oğlunun kafasının büyümemesi nedeniyle hayatının ikinci şokunu yaşadı. Zor şartlarda evladını büyüten Kapçı, oğlunu 23 yaşına kadar büyütmeyi başardı. Oğlunun bir gün grip olmasıyla lösemiyle tanışan Kapçı ailesi, bu hastalıkla 10 ay mücadele etti ancak başarılı olamadı. Yaşadıkları tüm bu olumsuzluklara rağmen Kapçı, hayata tutunmayı bildi.
GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Başından geçen kötü olayları anlatan Kapçı, “Yıllar önce göğüs kanserine yakalandım. Doktorlar, ‘Göğsünü alalım’ dediler ve neticesinde göğsüm alındı. Oraya silikon yaptılar. Daha öncesine kadar hiçbir şeyim yoktu. Ameliyat ettikten sonra doktor, ‘Kuş kafesten kaçarken yakaladık’ dedi. O açıdan şanslısınız. O zaman çok yıprandım. Eşime ayrılma teklifinde bulundum. Psikolojim çok bozulmuştu. Eşim bana çok iyi davrandı. Ondan Allah razı olsun. Dostlarım da benimle ilgilendi. Eşim beni hiç sıkmadı. ‘Ayrılalım’ dedikçe o hep alttan aldı. Bana hiçbir zaman kötü davranmadı” dedi.
“HEP BİZİ BULDU”
Oğlunun doğuştan gelen bir rahatsızlığının olmadığını anlatan anne Kapçı, “Doktorlar sayesinde kafası bir miktar büyüdü. Tedavisiyle yıllarca uğraştık. Özel eğitimler aldırdık. Gelişmesinde çok az bir gerilik vardı. Ama zekası yerindeydi. Hatta işe bile girdi. Babasının çalıştığı fabrikada getir götür işi yapıyordu. Sonra bir gün grip oldu. Lösemi olduğunu söylediler. 10 ay tedavi gördü. Ama olmadı. Kaybettik. 450 kişiden kan aldık ama bir sonuca varamadık. Vefat ettiğinde 23 yaşındaydı. Kanserle, doğumundan sonra yaşadığı rahatsızlığın hiçbir bağlantısı yoktu. Kötü olaylar hep bizi buldu” dedi.
BURAYA GELMEK İÇİN CAN ATIYORUM!
“Allah kimseye evlat acısı vermesin” diyen anne Kapçı, “İlaçlarla ayakta durduk yıllarca. Bu yaşadığımız süreci psikiyatri doktorları ile atlattım. Büyük oğlum, gelinim hep bizimle oldu. Bayraklı’ya taşındığımda belediyenin kursu olduğundan, oradaki aile ortamından bahsettiler. Psikolojik olarak hiç iyi değildim. Manavkuyu Mahallesi'nde Bayraklı Belediyesi’nin kurdele nakış kursuna başladım. O andan itibaren de hayatım değişti. Burada gülüyoruz, ağlıyoruz. Çok şey paylaşıyoruz. Yaptığımız işler terapi oldu, evden buraya gelmek için can atıyoruz. Birisi bir şey söylüyor üzgünken gülmeye başlıyoruz. İyi ve kötü günümüzü paylaşıyoruz. Burada havluları işliyoruz” dedi.