Sakarya'nın Serdivan İlçesi İstiklal Mahallesi'nde yaşayan Çiğdem Kışlalı Hamzaoğlu, eşi Ulvi Hamzaoğlu (57) ile birlikte 2017 yılı Ekim ayında memesindeki şişlik nedeniyle İzmit'te özel bir hastaneye gitti. Hastanenin genel cerrahi bölümünde bir dizi test ve tetkikten geçen 2 çocuk annesi kadına, iddiaya göre doktor, "5'inci evre meme kanserisin. Kanser kötü boyutta, 1 gün içinde bile yayılabilir acil ameliyat lazım" dedi. Bunun üzerine farklı tarihlerde 3 operasyon geçiren Çiğdem Kışlalı Hamzaoğlu, toplam 27 saat ameliyattta kaldı.
MEMESİ ALINDI; KANSER HÜCRESİNE RASTLANMADI
Memesi alınan kadın, ameliyatı sonrası kendisine kemoterapi ve ilaç tedavisi verilmeyince durumdan şüphelenip ameliyattan aylar sonra patoloji sonucuna ulaştı. Aynı özel hastanenin patoloji kliniğinden çıkan sonucu inceleyen kadın, ameliyatta göğsünden alınan parçalar üzerinde yapılan incelemede kanser hücresine rastlanmadığının tespit ediliğini öğrenince hayatını şokunu yaşadı. Hastaneye 50 bin liranın üzerinde ücret ödeyen Hamzaoğlu, ellerindeki rapor ve belgelerle savcılığa giderek doktordan ve hastane yöneticilerinden şikayetçi oldu.
'BENİM GİBİ BAŞKA KURBANLAR OLMASIN'
Çiğdem Kışlalı Hamzaoğlu, 3 ameliyat geçirdikten sonra kendisine kemoterapi ve ilaç verilmemesine şaşırdığı bunun üzerine acı gerçeği öğrendiğini belirterek, "2017 yılı Ekim ayında, hastaneye gidip muayene oldum. Çok acil bir şekilde hemen vakit kaybetmeden ameliyat olmam gerektiğini söylediler. 2 doktor hemen beni apar topar ameliyata aldılar. 10 saatlik, 8 saatlik, 9 saatlik olmak üzere 3 ayrı ameliyat atlattım. Ameliyatlarım bittikten sonra hiç bir tedavim olmadı. İlaç kullanmadım, bu işte bir gariplik olduğunu düşünerek araştırma yoluna gittim. Devlet hastaneleri, başka özel hastaneler derken patoloji sonucumda meğerse kanser hücresine rastlanmadığı yazıyormuş. Onu da ben aylar sonra öğrendim. Dolayısıyla benim gibi başka kurbanlar da olmasın diye şikayetçi oldum. Herkes bilinçli olsun lütfen hakkını arasın. Sağlık parayla alınmıyor, benim yaşadıklarımı kimse yaşamasın" dedi.
'KANSER OLMADIĞIMA NE SEVİNEBİLDİM NE ÜZÜLEBİLDİM'
Doktorlar tarafından son evrede olduğunu bu yüzden de çok acil ameliyat olması gerektiği söylendiğini belirten Hamzaoğlu, "İlk ameliyatım 10 saat sürdü, ardından 'enfeksiyon kaptı' dendi meme ucu alındı, o ameliyattan sonra da bu defa meme dokusu kazınıp alındığı için, yani sıradan bir meme alınma olayı olmadı bende, 2'nci ameliyatta kol altı lenf başları alındı, ben ameliyattan sonra alındığını duyuyorum. Çünkü çıkıp bize hoca diyor ki lenflerde de bir şey yok. Pazarlıkla, anlaşmaya bu ameliyatın maliyeti 19 bin lira dendi ama bize çıkan fatura 50 bin küsur. Kanser olmadığımı hissettiğimde çok enteresan ne sevinebildim ne üzülebildim. Bu anlatılmaz bir duygu kimsenin yaşamasını istemiyorum, iğrenç bir duygu, çok kötü bir duygu. Ne huzurum kaldı ne çocularıma bir ilgim kaldı" dedi.
'AMELİYATLAR PARA İÇİN YAPILIYOR' İDDİASI
Özel hastanelerin bu ameliyatları para için yaptığını öne süren, vatandaşların devlet hastanelerinden sonuç almadan ameliyatları kabul etmemeleri gerektiğini söyleyen Çiğdem Kışlalı Hamzaoğlu'nun eşi Ulvi Hamzaoğlu , "Eşimin kanser olduğunu, son evrede olduğunu söylediklerinde hastanede şoka girdik. Akabinde hızlı vaziyette ameliyata alınması gerektiği söylendi, ameliyata girdi çıktı çok iyi olduğu söylendi. Olmayan hastalığı gösterip ameliyat yapıyorlar. Kaybettiğim paraya mı, eşimin sağlığını kaybetmesine mi yanayım, yaşadığımız bir seneye mi yanayım'" dedi.