POLİTİKA
EGEPOSTASI - Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’dan Egepostası’na ‘T.C. ibaresi ve Türk Bayrağı’ tartışmaları sonrası gündemi sarsacak bir açıklama geldi.
Başkan Girgin Erdoğan, AK Parti’den MHP’ye geçen meclis üyesi Mehmet Çoker’in kaçak inşaatını mühürlediği ve Türkiye’nin gündemine oturan Karaburun’da İlköğretim Okulu Müdürü Şahin Özdemir’in “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralık” sözü sonrası yaptığı suç duyuruları nedeniyle bu durumların yaşandığını savundu.
İlçe Milli Eğitim Müdür Muhammet Aytaç’ın okul müdürü Şahin Özdemir'i arayarak, paylaşımı kaldırttığını, fakat hiçbir yasal işlem başlatmadığını ifade eden Başkan Girgin Erdoğan, Milli Eğitim Müdürü Aytaç’ın eşinin de AK Parti Meclis Üyesi olduğunu hatırlattı.
Başkan Girgin Erdoğan, Karaburun Belediyesi'nin CHP'li meclis üyesi aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Raife Karabatak'ın, AK Parti İlçe Başkanı Adem Avcı tarafından "Bundan sonra hakkınızda neler yapacağız, ne şikayetlerde bulunacağız göreceksiniz" şeklinde tehdit edildiğini iddia etti.
‘BEN YENİ BİR KİMLİK KARTI BASTIRMADIM’
Karaburun Belediyesi personel kimlik kartlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Girgin Erdoğan, “Konunun gündeme geldiği gün ben Karaburun’da değildim. Ertesi gün arkadaşlarımı aradım. Biz kartı kendimiz bastırmadıysak, kontrol edecek zamanımız yok. Ben yeni bir kimlik kartı bastırmadım.. Burası Karaburun mahrumiyet bölgesi. Öyle bir kart bastıracak yer yok. O yüzden benim başkanlığımdan önce basılmış iki veya üç farklı Karaburun Belediyesi personel kimlik kartı var. Hani bir kart gösteriyorlar resimde, işte onun arkasında Ahmet Çakır’ın imzası var. 11 arkadaşımız için noterde aslı gibidir yaptırdık. Tüm belediye için 13 bin 500 lira istediler. Biz kendi yağıyla kavrulan bir belediyeyiz. Gelirimiz sadece inşaattan. Yerel yönetimlerde devamlılık esastır. Bugün emniyet müdürümüze de gösterdim, hepsinin üstünde bayrağımız ve T.C. ibaresi vardı. Tekrar üzerine bastırarak söylüyorum ben kart bastırmadım kimlik kartlarının hepsi eskiden kalmadır. İki kartta Karaburun Belediyesi’nin kartıdır. Yeni kart bastırmayacağım müsrifliğin gereği yok” dedi.
‘MEHMET ÇOKER’İN KAÇAK İNŞAATINI MÜHÜRLEDİM’
Cumhur İttifakı'nın bir meclis üyesinin ruhsatsız inşaatını mühürlediği için bu şekilde haberlerin çıktığı iddialarına yanıt veren Başkan Girgin Erdoğan "AK Parti’den MHP’ye geçen Mehmet Çoker’in kaçak inşaatını mühürledim. Beni sosyal medyadan istifaya çağırdı. Meclis’te de kendisine açık açık söyledim, sizin meclis üyesi olarak örnek olmanız lazım, ben size böyle bir şey yapmayın uyarısında bulunmadım mı diye. Sonra bana kaçak inşaat yaptım, fuzuli işgal olarak kullanayım mı diye belge verdin, ben de gereğini yaptım dedim. Hatta kendisi onun yanından bir binayı daha belediyeden manav olarak kiralamış, yerel seçimlerde AK Parti seçim ofisi yaptılar. Şimdi de bir AK Partili meclis üyesinin emlak ofisi olarak kullanılıyor. Onlara da eski haline getirin diye ihtar çektim. Bu da üzerine tuzu biberi oldu."
'O MÜDÜRÜ ARAYIP YAZIYI KALDIRTIYOR, AMA İŞLEM YAPMIYOR'
Başkan Erdoğan, okul müdürünün kadınları aşağılayan cinsiyetçi paylaşımı sonrası yaşadığı süreci şöyle anlattı;
"Öğrendiğim gibi hemen suç duyurusunda bulundum. Kabul edilebilecek bir şey değil. Bu durumu ilçe milli eğitim müdürü biliyor. Hatta o ilkokul müdürünü arayıp, sosyal medyadan yazıyı kaldırtıyor, fakat hiçbir işlem yapmıyor. İlçe Milli Eğitim Müdürünün eşi AK Parti Meclis Üyesi Yasemin Aytaç, ben ilçe milli eğitim müdürü hakkında da suç duyurusunda bulundum. Onun için de soruşturma açılacak. Bu durum kabul edilemez bir şey biz insanları birleştirmeye çalışıyoruz ayrıştırmaya değil. Ben bunları yaptıktan sonra benim büyükşehir meclis üyem var Raife Hanım. AK Parti İlçe Başkanı Adem Avcı açıkça Raife Hanım’a diyor ki; 'Bundan sonra hakkınızda neler yapacağız, ne şikayetlerde bulunacağız göreceksiniz' diyerek tehdit ediyor. Sonrası bütün bu karalama politikası başlıyor. Bu Bayrak ve T.C. olayının ortaya çıkmasının nedeni, onları şikayet etmem ve kaçak inşaatları mühürlememdir. Allah'a şükür alnımız ak. Sosyal medya hesaplarından bana bizzat saldıranlar kendileri. Ben bir hukukçuyum, böyle şeylere çok dikkat ediyorum. Üç dönem meclis üyeliği yaptım, pek çok AK Partiliyle aynı sandalyeleri paylaştım komisyonlarda. Ama bu dönem ki gibi bir şey yaşamadım. Siyaset saldırmak değil, oyunu aldıkları insanlara ihanet ediyorlar. Olmayan şeyleri gündemi değiştirmek için ortaya atıyorlar.”
Sayfa başına git
