ARDA AKDENİZ/EGEPOSTASI - Karşıyaka Belediye Meclisi Ekim ayı Olağan Toplantısı 3. birleşimi Başkan Cemil Tugay idaresinde gerçekleşti. Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda gerçekleşen oturumda meclis gündeminde yer alan önerge ve komisyon raporlarının yanı sıra 2022 yılı performans programı, mali bütçe ve ücret tarifeleri görüşüldü.
Meclis’te 2022 yılı bütçesinden önce iki kritik madde gündeme getirildi. Atakent ve Bostanlı Mahallelerinde ‘Emlak Konutları’ olarak bilinen yapının kütle ve konumlarının korunması koşuluyla planlarla belirlenen kat adedinin 1 kat arttırılması yönündeki önerge meclisten oy birliğiyle geçti. Ardından ilk olarak Bayraklı Meclisi’nde yüzde 10 ile çıkan, ardından Büyükşehir Meclisi’nde parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilen emsal artışı kararı Meclis’e getirildi.
Parselde yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 emsal artışı kararı, başkanlıktan gelen önerge ile meclis üyelerine sunuldu. Gündeme alınan önerge partilerin oy birliği ile acil kaydıyla ilgili komisyonlara gönderildi. Ardından komisyonların ilgili maddeyi görüşmesi için Meclis’e ara verildi. Komisyonda oy birliği ile kabul edilen madde meclise geri gönderildi. Ağır ve orta hasarlı olduğu tespit edilmiş binalar için yüzde 20 ek emsal verilmesi ve riskli yapılı ilan edilen binalarda ada bazında yüzde 30 ek emsal verilmesini içeren ilgili madde oybirliğiyle kabul edildi.
"AK PARTİ DEYİNCE OLMAZ, BÜYÜKŞEHİR DEYİNCE OLUR"
Önergenin görüşüldüğü sırada söz hakkı alan AK Partili Meclis Üyesi Adem Öztürk, Emlak Konutları ve emsal artışı ile ilgili daha önce kendilerinin daha önce Meclis’e sunduğu önerilerin reddedildiğini hatırlatarak, konuyla ilgili eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi:
"Atakent mahallesi konusunda bir duruşumuz vardı, buradaki insanların mağdur olduğu, binalarının betonarme ömürlerini tamamladığını, insanların aslında çok değerli bir bölgede yaşamalarına rağmen maddi katkı sağlayamadığından dolayı baştan beri inşaat artışını savunduk. Sizin çekincelerinizle tabanı sabit tuttuğunuzda katları arttırın diye baştan beri söyldik. Ama ısrarla buradaki yapı korunmaya çalışıldı ve kentsel dönüşüm engellendi. İnsanlar itiraz etti, mahkeme kapılarına gitti. Pankartlar açıldı. Kılıçdaroğlu’nun kapısına gidildi bir şey olmadı ama şimdi bir kat artırılması plan notu karşılığıyla sihirli değnek değmiş gibi kabul edildi. Bunu öneren biz olunca olmaz ama sizlerden biri olunca olur. Ne değişti merak ediyoruz. İşin içine kimler girdi merak ediyoruz. Bu konuda hakkımızı teslim etmenizi istiyorum. Biz baştan beri buradaydık, hiç değişmedik"
"Geçtiğimiz ay bizim kentimizin 30 Ekim'den sonra acilen dönüşmesine ihtiyaç var, çok fazla yol almadık; dönüşümün tek yolunun emsal artışı olduğunu söyledim ve partimizin duruşunu anlattım, karşı çıktınız. Bizim bahsettiğimiz bu konu şimdi karşımıza geldi. Biz demiştik. Doğru olan da bu. Biz dedik ki bakın arkadaşlar bunu sadece orta ve ağır hasarlı binalarla bir tutmayın. Dün Büyükşehir Meclis Üyesi arkadaşlarımız Bayraklı’ya has olmasın dediler. Dün hayır denilen bu karar bugün önümüze geldi. Gelsin sıkıntı yok, oy birliği vereceğiz ama hakkı ve adaleti verirken sana dağıtıyorum, sana dağıtmıyorum demek yanlış. Ağır ve orta hasarlıya 2 kat vereceksiniz ama riskli yapılara bu artışı vermeyeceksiniz. Bu olmaz. Bu sizin ve bizim ilçe olarak başımızı ağrıtacak. Biz buna oybirliği verdik ama çekincemiz şu; eğer bir hak veriyorsak lütfen bunu sadece orta hasarlı ve yüksek binalarda değil, riskli yapılara da verin. Vermeniz, kenti dönüştürmeniz gerekiyor. Doğru söyleyen kimse, parti ayrımı yapmadan doğruya sarılmamız lazım. AK Parti deyince olmaz, Büyükşehir deyince olur. Doğruya sarılmalıyız, biraz geç oldu ama oldu teşekkür ederiz"
"BÜYÜKŞEHİR'DE KARAR ALINDIĞI İÇİN BU KARAR VERİLDİ"
Başkan Tugay ise belediye olarak imar kararlarında tek başına karar alma yetkisine sahip olmadıklarını, Büyükşehir tarafından da onaylanması gerektiğinin altını çizerek, “Büyükşehir’de karar alınması dolayısıyla bu karar verildi. Büyükşehir Belediyesi başkanımız bizlerle konuştu, sonrasında da açıklama da bulundu. Bunun nedeni bu. 6306’ya karşı bir şey vermemişiz gibi düşünmeyin lütfen, kentsel dönüşümle ilgili en çok şikayet edilen şey, kentsel dönüşümü gerçekten kentsel dönüşüm gibi yapmıyoruz, bina dönüşümü şeklinde yapıyoruz. Aslında dönüşümler ada bazında olmalıdır. Ada bazlı dönüşümlerin kentimizi revize edeceğine biz de yürekten inanıyoruz. İnsanları bu nedenle teşvik etmek için yüzde 20’yi belirliyoruz. Riskli yapılar için de karar aldık. Kentimizin daha yaşanabilir olması için, sadece binanın üzerine 2 kat getirip nüfus yoğunluğunu artırmamız, dar sokaklarda insanları yaşamaya mahkum etmemeliyiz. Bunun için yükseklikle beraber bir emsal artışı sağlanabilir ama nüfusun otoparkı yeşil alanı planlanmalıdır. Bunu gözettik. Emlak bankası konutları kararı bizim tek başımıza verdiğimiz bir karar değil, emsal olacağı çekincesi nedeniyle daha üst makamlarca kısıtlandı bu kararı vermemiz. Bizim burada aldığımız kararın onaylanması gerekiyor. Samimiyetimizi de gerçekten tartışmaya gerek yok" dedi.
"YENİ BİR ANLAYIŞ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Başkan Tugay’ın ardından söz alan CHP’li meclis üyesi Murat Aydın da Öztürk’ün eleştirilerine yanıt vererek, “Gerek Karşıyaka’da, gerekse Büyükşehir meclisinde bu önergeyi hangi parti verdi diye bir tavır olmadı. Olmadığı şuradan belli. Bu mecliste de Büyükşehir’de de kendilerinin verdiği pek çok önerge kabul edildi. Hiçbir zaman hem burada, hem İzmir’de biz çoğunluğumuz var hiçbir şeyi dinlemeyelim, tartışmayalım durumu olmadı. Yeşil alan ve boşluk alan olarak belirlenen yerlerin korunmasını sağlamak önemli. Emsal artışının sağlanması bu boşlukları korunmasını zorlaştıracaktı. Şimdi verdiğimiz şey taban alanında değişmeyen, kat alanını yükselten bir şey. Niye daha önce vermedik? Çünkü yeni bir anlayış üzerine yeni bir tavır geliştirmeye çalışıyoruz. Bayraklı’daki sorunun çözümü diğer ilçelerde yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Bugün bir adım daha attık 6306 sayılı yasayla da adım atılacak. Her bir işlemi adım adım gerçekleştirmek durumundayız ve Büyükşehir’le ortak bir değerlendirme yapmak durumundayız. Ayrı bir belediyeyiz ama metropol belediyesiyiz. Metropoldeki bütün yapıyı bir arada düşünmek zorundayız. Çünkü hepimizin temel amacı var insanların dönüşümünü sağlamak , ama bunu yaparken şehrin dinamiklerini korumak.” ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMET DEPREMZEDELERİN KONUTLARINI YAPTI. SİZ NE YAPTINIZ?"
Öztürk’ün ardından söz alan CHP’li meclis üyesi Yaşar Özcan, “Gecikmenin nedeni merkezi hükümetin önlemlerini almamasıdır” deyince Adem Öztürk bir kez daha söz hakkı aldı. Öztürk, “Murat Bey, durum değişlikliği 30 Ekim 2020’de oldu. Üzerinden tam bir sene geçti. 30 Ekim’den beridir aynı şeyleri söylüyoruz. Her meclsite söylüyoruz tedbir alınması lazım. Karşıyaka’da korunmuş bir yapı var. 14 tane bağımsız bölüm var siz bunu ada bazlı dönüşüme zorladığınız zaman bunun gerçekleşme ihtimali imkansız hale geliyor. Riskli yapı olmuş olan yapılar korkudan bir dahaki depremi beklemek zorunda kalıyor. Ada bazına zorladık diyorsanız ama Karşıyaka’da bunu gerçekleştirmeniz imkansız. Yaşar Bey merkezi hükümet dedi. Merkezi hükümet depremzedelerin konutlarını yaptı önümüzdeki ay meclise teslim edecek. Siz ne yaptınız? K bölgesini Meclis’ten geçirip daha hizmete sunamadınız. Bazıları konuşur bazıları icraat yapar. Benim hükümetim deprem olduğu zaman tüm bakanlarıyla buradaydı. Biz ne yaptık ? 1 yıldır hala şu kararı alalım, bu kararı alalım diyoruz. Görev süremiz dolacak ama hala aynı şeyleri konuşacaksınız. Birileri icraat de icraat yapıyor” diye konuştu.
"DEPREM MAĞDURLARI NEDEN MEYDANLARDA TOPLANIYOR?"
Öztürk’ün eleştirilerine yanıt veren Başkan Tugay ise, “Hükümet yeterli çalışmayı yaptı diyorsanız, deprem mağdurları neden Ankara’da geziyor? Neden meydanlarda toplanıyor. Bunlar neyi hükümetten bulamadılar ne çözülmedi de sorun devam ediyor. Bizler Karşıyaka’nın kent olarak emanetini almış insanlarız bu emanete hıyanet etmememiz gerekiyor. Alacağımız her kararın insanın yaşamın etkisi var. Bütün binalara yüzde 20 emsal artışı vermek demek şehrin aynı alanda yerleşmesi ama üzerine yüzde 20 daha fazla nüfus demek. 350 bin nüfusun 420 bine çıkması demek. Dar sokaklar, yeterli yeşil alan yok, yeterli sosyal donatı alanı yok, bunun üzerine ilave katlar, ilave nüfuslar koyduğumuz zaman bu arabalar hangi yoldan gidecek?. Çocuklar nerede oynayacak? Yeni gelen nüfusun sosyal ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Bunun gibi soruların cevabının verilmesi lazım. Biz burada doğru bir yaklaşım gösteriyoruz. Depremin mağduriyetleri giderilmediği için deprem konutları yapıldı diye sorunlar çözülüyor olsaydı bugün bu kararı almaya gerek kalmazdı. Sorun çözülmedi belli ki Büyükşehir Meclisi’nin kapısında toplanıp eylem yapıyorlar. Ankaralara gidiyorlar. Bizim amacımız depremde evi ağır hasar görmüş, evi kullanamayacak vatandaşlarımızın acil mağduriyetlerini gidermek yönünde. Genel kentsel dönüşüm uygulaması yapılsın bu iş gerçekten çözülsün istiyorsak bunu sadece emsal artışına bağlamak çok doğru bir karar olmaz. Biz gayet dikkatli davranıyoruz. Ada bazlı dönüşümü destekliyoruz bu yöndeki tavrımız devam edecek. İnsanlara daha fazla emsal, daha fazla inşaat hakkı verilebilmeli ama şehrin planlanması lazım"
2022 YILI BÜTÇESİ 588 MİLYON 200 BİN TL
Oturumun ikinci yarısında 2022 yılı performans programı, mali bütçe ve ücret tarifeleri görüşüldü. Belediyenin 2022 yılı mali bütçesi 588 milyon 200 bin TL oldu. Gelir bütçesi 520 milyon TL , finansmanın ekonomik sınıflandırılması cetveli ise 38 milyon TL olarak belirlendi. Performans programı ve ücret tarifeleri oy çokluğuyla Meclis’ten geçti.
"BELEDİYE MAAŞ ÖDEME VEZNESİ HALİNE GELDİ"
Performans programı ve mali bütçenin görüşüldüğü sırada AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran, eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Birgül Hanım (Sunar) yine bizlere ‘-ceklerle -caklarla’ Alice Harikalar Diyarında gibi hissettirdi. Bu masalımsı anlatımı için teşekkür ediyorum. Ne mutlu ki bana ilçemde çay 1 TL. Birgül arkadaşımın konuşmasında en önemli anekdot ilçemizde çayın bir lira olması. 350 bin nüfuslu Karşıyaka’mızda çayın 1 TL olması kadar önemli bir konu yoktu. Gelir gider durumuna baktığımızda gelirlerimiz 550 milyonken bütçemiz de 558 milyon 200 bin TL. Gelir ile gider bütçesi arasında 38 milyonluk açık var. Bütçe açığında borç yiğidin kamçısıdır dedik ve yola çıktık. Elimizdeki 558 milyon gerçekten elimizde mi? Değil. Bütçemizin yüzde 45’i Kent A.Ş, Personel A.Ş ve temizlik hizmetlerine giderken buna belediyenin kadrolu personelini dahil ettiğimizde belediyeden adım atmadan bütçemizin yüzde 65’i bitiyor. Belediye hizmet üretme yeri değil, maaş ödeme veznesi haline geldi. Karşıyaka Belediye personel açısından İzmir’de en çok kalabalık belediye. Geçen yıl Kent A.Ş personel sayısı 703’tü, bu sayı şu an 798 oldu. Kordelion A.Ş’ye alınan 10 kişiyi de dahil ettiğimizde bu 10 milyon oluyor. 10 milyonun haricinde 3,5 milyonda temsil tanıtım olan bütçesi. Özünde başkanın keyfi gideri ola bütçemizde bulunuyor. 558 milyon 200 bin liranın 363 milyon 293 bin lirasını kadrolu ve belediye şirketlerini personel maaşına ödenen rakamdır. 2021 yılı mali bütçede 81 milyonluk personel gideri artmış. Kendi hazırladığınız bütçe ile çatışıyorsunuz. Geçmiş dönem başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar 5 müdürlükle teslim etti. Görevi devralan başkanımız müdürlük sayısını 10’a çıkarmış durumda. 2 yılda müdürlükleri kendinize bağlayarak belediyeciliği sular seller gibi mi ezberlediniz, yoksa yardımcılarınızla aranızda güven problemi mi var? Basın yayın bütçemiz her geçen yıl artıyor. 2020’de 1 milyon 188 bin TL, bu yıl 1 milyon 367 bin TL olurken önümüzdeki dönem ise 3 milyon 320 bin TL’ye çıkıyor. 2 yıl üst üste mal ve hizmet alımı ise artarak 2 milyon 670 bin TL’ye çıkıyor Bu kadar basın yayın ücretini hizmetsizliği kapatmak için mi yapıyor yoksa kendi basınını kurmak için mi yapıyor? 18 milyon TL'lik reel yatırım bütçemizle Karşıyaka’mız bu kara günü hafızasına katması gerekir. Karşıyaka’nın geleceği belediyemiz 3,5 atıyor desek yeridir. Çılgınca sorunları bulunan Karşıyaka’mızda sorunları saymakla bitiremiyoruz. Girne otoparkında tüm ücretlerinin ikiye katlanmasında anlamakta zorluk çekiyorum. Oluşturulan bütçe Karşıyakalılar için büyük bir hezimet. Halkı değil rantçı, millet değil zillet, vatandaşa değiş yandaşa mantığınız ile bu bütçeye onay verdikten sonra dilerim gece yataklarınızda rahat uyuyabilirsiniz.”
TUGAY'DAN TÜM ELEŞTİRİLERE YANIT
Baran'ın eleştirilerine tek tek yanıt veren Başkan Tugay, “Harcamalarımızda savurgan olduğumuza dair iddialarınız var, bunu şiddetle reddediyorum. Özel kalem bütçesi dahil her harcamamız mutlak ihtiyaçlara göre oluyor. Karşılaştırmanızı benzer ölçekli diğer belediyelerimizle ve kurumlarla yapabilirsiniz. Daha dikkatli davrandığımızdan emin olabilirsiniz. Bunların hiçbiri keyfi harcamalar değil. Pek çok çalıştay yaptık. Belediyeye hizmet konusunda ortak çalışma ile kurum ve kişi konuk ettik. Bunların tamamı, masraflar buralardan karşılandı. Tasarruf genelgesi olduğu için bunu da kısıtladık. Bu konuda da tabi ki dikkatli davranıyoruz. Arkadaşlarıma sık sık hep derim, “Kullandığımız para halkın, milletin parasıdır, ona göre harcayın.” Çayın 1 TL olmasını lütfen küçümsemeyin. Çok üzülürüm. O kadar çok insan bunu rica etti ki, ben 1 TL ile 2 TL olması arasındaki farkı insanlar bu kadar önemsiyorsa gurur duyarım. Bunun sosyal bir hizmet olduğunu, maliyetinin yüksek olduğunu ama bizim vatandaşa çayı bir liraya veriyor olmamız küçümsenmemeli. Bu konudaki yaklaşımınız biraz yanlış. Biraz alaycı bir tavırla söylediniz. Bu bizi küçültmez ama bizim yaptığımız şeyin amacı belli. Ama insanlarımız bundan rencide olabilir. Anaokulumuzda ücretlerimizi düşürdük. Yurtlarımızda 30 liralık meblağ ile 100 civarında öğrencilerimizi barındırıyoruz. Belediye zaten kar amacıyla kurulan bir kuruluş değildir. Bazı işletmeleri açarken oradan elde ettiğimiz bir kazanç olacaksa bununa istihdam yaratmayı kentin ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla yatırılar yapıyoruz. Kent AŞ’nin personelinin artması malumunuz olan pek çok yeni tesisin açılması ve hizmete girmesiyle olmuştur. Bu nedenle arada bir artış vardır. Şunu düşünüyorum: Ben kendime de, çevremdeki herkese de saygılı olmam gerektiğini düşünüyorum. Bu saygı çerçevesinde şu cümleyi kurarım. Bu anlamla ne biz ne de bu ülkedeki herhangi başka bir belediye mükemmel değil. Hepimizin eksikleri var. Daha fazla çalışıp tamamlanması gereken problemleri var. Zamanımızı, paramızı, insan gücümüzü israf ediyor muyuz, odaklamamız gereken sorunlar yerine başka şeylerle ilgileniyor muyum? Mesela basın bütçemizde bir kalem şuydu: İnsanların nelerden memnun olmadığını ölçüyoruz. Bunun üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Burada bizim önceliğimiz halkımızın talepleridir. Kendi fantezi dünyamızın peşinden koşmuyoruz. İlçe belediyesi olarak yapmamız gerekenler bellidir. Bu çerçevede çalışıyoruz. Koku sorununun Karşıyaka’dan kaynaklanmadığı bizim için kesin bilgidir. Çok sınırlı bazı alanlarda mazgallarda koku problemi olabilir. Bunlarla ilgili son 15 yıldır yapılmadığı kadar çok mazgal temizliği yapıyor arkadaşlarımız sahada. Gördüğümüz her sorunun karşısına gitmekte kararlıyız. Koku bizden kaynaklı değil ama çözülecek, biliyoruz. Bunlarla ilgili duyarsız değiliz. Önerilerimizi, gözlemlerimizi sürekli paylaşıyoruz. Bana bağlanan müdürlüklerin sayısı eleştiri konusu olabilir. Benim için Park Bahçe'nin, Ulaşım'ın, Fen İşleri'nin çalışmaları önemli. Kendim bizzati yönetmek istiyorum. Bu hep böyle olmak zorunda da değil. Ama bunun eleştiri konusu olmayacağını, takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bunun için emek harcıyorum. Bilmenizi istediğim şey şu: Böyle çalışmaktan mutlu muyum? Cevabı evet. Beraber çalıştığım müdür arkadaşlarım da mutlu. İşçilerimiz bizi şantiyeden görmekten mutlu. Biz beraber çalışmaktan mutluyuz" dedi.