Karşıyaka Belediyesi tarafından 3. kez organize edilen sempozyumun ilk günü Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Karşıyaka Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Şebnem Güncü, sempozyumun Karşıyaka’nın geleceğine bir pencere açacak nitelikte olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Karşıyaka’nın tarihi, coğrafi ve kültürel geçmişine ışık tutmak, kentin bugünlerine ve geleceğine ilişkin çalışmaların sonuçları tartışmak amacıyla yola çıktığımız sempozyumun 3. Onurlandırdığınız için hepinize teşekkür ederim. Daha önce yapılan toplantılarla ilgili arkeolog, tarihçi, coğrafyacı, mimar inşaatçı, edebiyatçı gibi pek çok konuda yüzün üzerinde bilim insanının Karşıyaka ile ilgili çalışmaları tartışıldı. Burada sunulan tartışma sonuçları ve tartışmalar kitaplaştırıldı. 3 gün boyunca sürecek sempozyumda bir önceki toplantının yapıldığı 2013 yılından sonra Karşıyaka’nın değişen yüzü, sorunları ve çözüm yollarının yanı sıra tarihine ve sosyokültürel geçmişine toplam 37 konuşmacıyla yakından bakacağız. Gelecek kuşakların yararlanmasına imkan tanıyacaktır. Karşıyaka’nın geleceğine bir pencere açacağına inandığımız sempozyumun açılışına gösterdiğiniz ilginin oturumlarda da devam etmesi temennisi ile hepinize saygılar sunuyorum” diye konuştu.
“BU TOPLANTILAR IŞIK TUTACAK”
Düzenleme Kurulu adına konuşan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Dr. Ertan Daş, “Dünyadaki teknolojik gelişmelere paralel olarak hızla değişen yaşam doğaldır ki yaşadığımız mekanlarda da hızla değişimi zorunlu kılmaktadır. Karşıyaka’yı ve İzmir’i dünyada yaşanan gelişmelerden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir. Kentimizdeki değişimi doğru anlamak ve yorumlamak doğru yola yönlendirmek gelecek kuşaklara yaşanabilir kentler bırakmanın temel koşuldur. Bu düşünceyle paydaşlarını bir araya getiren kentin geleceğine mum ışığı kadar da olsa ışık tutmaya çalışan, bu tür toplantılardır” ifadelerini kullandı.
“YOL GÖSTERİCİ OLACAKTIR”
Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Yıldırım ise sempozyumun büyük bir boşluğu doldurduğunu belirterek şöyle konuştu: “Üçüncüsünü düzenlediğimiz bu Kültür ve Çevre Sempozyumunun aslında bir ilçe belediyesinin en önemli işlerinden biridir. Özellikle bildirileri dikkatle incelenseniz dolu dolu olduğunu, çok farklı konuları ele aldığını göreceksiniz. Özellikle depremle birlikte Karşıyaka’mızda çok ciddi anlamda bir değişim ve dönüşüm söz konusu. Bu süreç zarfında tarihe bir tanıklık yapıyoruz. Kültür Müdürlüğümüze bu depremin Karşıyaka’mıza verdiği kültürel ve çevresel etkileri ilgili bir sempozyum düzenlenmesi konusunda bir öneri de bulunmak istiyorum. Hepimizin hayatında ciddi bir tahribata yol açtı. Kaybettiklerimiz ve yaralananlar oldu. Karşıyaka’mızda bir yıkılmamış olsa da ciddi anlamda bir zedelenme yaşadık. Özellikle Karşıyaka’da ne olup bittiği ile ilgili akademik anlamda bir çalışma yapılması bir yol gösterici olacaktır. İşin kültürel ve çevresel anlamda yaşam kalitemizi anlamda nelere tahribata yol açtığı ile ilgili pek bir çakışma yapılmadı. Kültür ve Çevre sempozyumun ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunu görüyoruz. Biz Karşıyakalılar, Karşıyakalı olmaktan gurur duyuyoruz. Karşıyakalı olmanın getirdiği bazı özellikleri taşıyoruz. Bu sempozyumda tam da bu özellikle üzerinden bir pencere açtığını düşünüyorum. Başarılı geçmesini diliyorum.”
“KARŞIYAKA’NIN GÜÇLÜ BİR KİMLİĞİ VAR”
Yurt dışında olduğu için sempozyuma canlı bağlantı ile katılan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bugünün geçmişin ışığında şekillendirilmesi açısından sempozyumun çok değerli olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bosna Hersek’in kuruluş yıl dönümünde özel olarak davet edilmiş bir belediye başkanı olarak burada bulunmak zorundaydım. Ben olmasam da çok başarılı ve güzel bir sempozyum olacağına dair bir endişem yok. Karşıyaka özel bir kent ve yaşam alanı çünkü kendine ait çok güçlü bir kimliği var. Karşıyaka’nın kuruluşundan itibaren kendi kendine oluşmuş bir kimlik. Biz Karşıyaka’yı bugün yönetirken geleceğe doğru şekillendirirken; bu kimliğe dair hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan bir çalışma yapmayı istiyoruz. Karşıyaka’nın kültürüne dair ayrıntıların bu sempozyumda olduğu gibi ilgili taraflarca, bilim insanlarınca bir platformda paylaşılmış olması bizim için değerli. Burada elde edilecek kayıtlar da bizim için önemli. Geleceği şekillendirirken kentimizi kanaat önderlerinin Karşıyaka’ya dair bilgi ve birikim sahibi insanlardan fikir almak önemli. Çevreyi özellikle dahil ediyoruz bu sempozyuma. Dünyanın içinde bulunduğu sıkıntıların ve hepimizi yakından ilgilendiren sorunların çevre sorunları üzerinde odaklandığını da farkındayız. Belki pek çok şey söylenebilir ama özetle hem bugünümüzün geçmişin ışığında doğru değerlendirilmesi ve geleceğimizin şekillendirilmesi bu sempozyumların önemi çok büyük” şeklinde konuştu.
İZMİR’İN TAŞ ÇİÇEKLERİ
Konuşmalarının ardından Dr. Erkan Daş’ın fotoğraf sergisi ve çini sanatçısı Ebru Camkıran’ın İzmir’in Taş çiçekleri isimli çini sergisi Bostanlı Sanat Galerisi’nde açıldı. Ziyaretçiler ve sempozyum katılımcıları sergiyi gezdikten sonra Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’na geçti.
Geçtiğimiz Haziran ayında hayatını kaybeden Pelin Böke’nin anıldığı sempozyumun ilk oturumu Prof. Dr. Esin Doğer’in başkanlığında gerçekleştirildi. Akın Ersoy Karşıyaka ve çevresinin tarih ve arkeolojisi, Cumhur Tanrıver Smyrna kazıları ve Erkan Serçe Karşıyaka rıhtımı hakkında sunum yaptı. Karşıyaka’da mimari yapı ve sosyal durumların incelendiği ikinci oturum, Ayşe Ayça Ortaer ve İnci Kuyulu Ersoy'un Karşıyaka mimarisinde Art Nouveau ve Art Deco Akımları ile ilgili yaptığı sunum ile başladı. Sonrasında Siren Bora Karşıyaka Yahudileri, Aybala Yentürk kuruluşlarından Cumhuriyet'e kadar Karşıyaka'da faaliyet gösteren Fransız okulları, Cenk Berkant Karşıyaka’da ikiz köşkler üzerine düşünceler ile ilgili konuşma yaptı. Sağlık nedenleriyle sempozyuma katılamayan Kadriye İnal’ın heykel sempozyumlarının kamusal alan sanatına olan katkıları hakkındaki konuşması okundu. Programın son oturumunda ise İzmir’in işgalinin İstanbul’a bildirilmesi, Mudanya sürecinde Mustafa Kemal Paşa’nın İzmir’deki faaliyetleri; Doğançay Köyü Mezarlığı, Osmanlı dönemi kadın mezar taşları; Karşıyaka Yamanlar köyü mezar taşları ve Karşıyaka mezar taşlarında sembolizm konuları Halil Özcan, Sinan Miser, Ender Özbay, İlyas Yaşayacak ve Ertan Daş tarafından anlatıldı. Sempozyumun ikinci günü alanında uzman kişilerin yapacağı sunumlar ile devam edecek.