Ödül, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’a takdim edildi. İzmir Milletvekili Atilla Sertel de törene katıldı.
TEK SES TEK YÜREK
Karşıyaka Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) işbirliğiyle bu yıl 5’inci kez verilen ‘Basın Özgürlüğü Ödülü’nün sahibi; darbe girişimine karşı dik duruşuyla tarihi bir sınav veren tüm ‘Türk Basını ve medya kuruluşları’ oldu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; 15 Temmuz gecesi ve ertesinde, demokrasi çatısı altında tek ses, tek yürek olan yazılı ve görsel basın emekçileri ödüle değer bulundu.
ÖDÜL MESLEK TEMSİLCİLERİNE
2016 Basın Özgürlüğü Ödülü, Karşıyaka Nikah Sarayı’ndaki törende, tüm basın emekçileri adına Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’a takdim edildi. Törene, İzmir Milletvekili ve TGF Onursal Başkanı Atilla Sertel, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan ve Basın Yayın İl Müdürü Deniz Dev ve 500’e yakın Karşıyakalı katıldı.
“TÜM EMEKÇİLERE TEŞEKKÜRLER”
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Bizler bu ödülü vererek, sadece onurlandırma yapmıyoruz. Tavır gösteriyoruz, geleceğe dair umutları tazeliyoruz. 2016 Basın Özgürlüğü Ödülü’nü de her şeye rağmen bağımsızlığını, özgürlüğünü koruyan tüm basın emekçilerine takdim ediyoruz. 15 Temmuz kalkışmasında Türk Basını’nın duyarlı emekçileri olmasıydı, bugün burada olamazdık. Bu ödülü büyük bir onurla veriyor; kalemini satmayan, özgürlüğünden ödün vermeyen tüm basın emekçilerini kutluyoruz. Karşıyaka'dan onlara selam gönderiyoruz” dedi.
“ACI TABLO”
CHP İzmir Milletvekili, TGF Onursal Başkanı, Eski İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, “İnsanların haber alma özgürlüğüne, insanların bilgi alabilme özgürlüğüne yönelik çalışmalarımıza çok uzun yıllar şahit oldunuz. Pek çok kişinin sustuğu dönemlerde bağırarak tehlikelere dikkat çektik. Ancak arkadaşlarımız yıllarca hücrelerde çürütüldü. Özgürlükler için, içeriye atılmayı göz önüne alarak direndiler. Bugün çok acı bir tabloyla karşı karşıyayız. Kurunun yanında yaş da yanıyor. Gazeteciler yine cezaevine atılıyor. İnsanlar işsiz ve aç bırakılıyor. Kimsenin kimseye bu zulmü yapmaya hakkı yok” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜKLERE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, “Türkiye’de gazeteciler zor günler geçiriyor. Özgürlüklere sahip çıkmanın çok büyük önem taşıdığı bir dönemdeyiz. 30 yıl önce Uğur Mumcu'nun yazdıklarını dikkate alsalardı bugünleri görürlerdi. Gazetecilerin öngörülerine baksalardı kimse aldatılamaz, kandırılamazdı. Basın özgürlüğü, halkın özgürlüğüdür” dedi.
“CADI AVINA SON VERİLMELİ”
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Gazetecileri demir parmaklıklar ardına tıkarak basın özgürlüğünden söz edemeyiz. Kalemimizi satmadan direnmek, mücadele etmek bizlerin gelecek kuşaklara borcudur” diye konuştu.
“ANADOLU BASINI CAN ÇEKİŞİYOR”
TGF Başkanı Yılmaz Karaca, “Basın özgürlüğü olmayan bir ülkenin bir yere varması mümkün değil. Anadolu basını can çekiyor. Bitmek üzere. Hürce haber yazacak gazete neredeyse kalmadı. Bu gidişe dur diyecek olan yine gazeteciler olacaktır” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç, “Gazetecilerin işini yapamadığı, yaptırılmadığı bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Gazeteciliğin asli görevi iktidarları denetlemektir. Darbe Girişimi yaşandı sanki darbe olmuş gibi 75'in üzerinde gazeteci mesleğini yapamaz hale getirildi. 2 bin 500 civarında kapatılan gazetelerde çalışan emekçiler işsiz kaldı. Gazetecilerin başındaki en büyük sorun işsizliktir” diye konuştu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, “Gazeteciler için darbe hep var. Ergenekon sürecinde 100 gazeteci cezaevindeydi. Darbe teşebbüsüne kadar 30'a düşmüştü şimdi yine 100’ü aştı. Basın, yüzde 90 oranında devletin kontrolünde. Sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz” dedi.