TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz hafta Karşıyaka Mevişehir’de bulunan ve bir kısmı toplu konut alanı içinde yer alan arsa vasıflı 4 parselin imara açılmasını öngören 1/1000’lik planlarının onaylandığını duyurmuştu.
Planların onaylanmasıyla birlikte 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği kapsamında alanlarda zemin artı 17 katlı binaların inşaasının önü açılmıştı.
Konuyla ilgili Egepostası’na konuşan ve ilçede beton artışına karşı gösterdiği mücadeleler de tanınan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, kentin siluetini bozması ve zemin yapısının ağır binalara müsait olmaması nedeniyle karara itiraz edeceklerini söyledi.
“BÜTÜN YETKİ BAKANLIKTA”
Daha önce bölgedeki binaların imar planlarında kat yüksekliklerinin ‘serbest’ olduğunu hatırlatan Başkan Tugay, yeni İmar Kanunu ile bunun değiştirildiğini belirtti ve “Geçen şubat ayında İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikten sonra Mavişehir’de bir düzenleme yapmak gerekti. Mavişehir, toplu konut alanı ilan edilmiş ve burada planlama yapma yetkisi tamamen bakanlığa geçmiş durumda. Yani orada Karşıyaka Belediyesi ya da Büyükşehir Belediyesi’nin bir planlama çalışması ya da plan değişikliği yapması mümkün değil. Çünkü orası 2011 yılında toplu konut alanı ilan edilmiş ve bütün yetki bakanlığa verilmiş. Yeni İmar Kanunu’nda o bölgede bir değişiklik yapılması gerekiyordu. Bölgede ‘serbest yükseklik’ kararı vardı. Yani daha önceden kaç kat yapılacağı konusunda hiçbir sınırlama yoktu. O nedenle son yapılan binalarda 31 katlı üç bina var” dedi.
“GÖRÜŞÜMÜZÜ GEÇEN YIL BAKANLIĞA YAZDIK”
Yüksek binaların şehrin silüetini bozduğunu ve zemine ağır bir kütleyle baskı yapılmasına neden olduğunun altını çizen Başkan Tugay, “Bu ağır yük nedeniyle zeminde bir çökme olduğunu ve denizle kara arasındaki kot farkından kaynaklanan su baskınları, suyun direne edilmesiyle ilgi sorunlar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bunu da gözeterek yaşadığımız depremi de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Orada çok güçlü bir zemin yok. Bu zeminde yüksek binalar yapmak sağlıklı değil diye düşünerek, kat yüksekliğine getirilen sınırlamayı biz 8 kat olarak öngördük ve bu yöndeki görüşümüzü geçen yıl bakanlığa yazdık. Bu yazıda da, ‘İmar Kanunu değişikliği ile burada artık serbest yükseklik olamayacağını biz de biliyoruz. Ama bizim önerimiz burada 8 katla sınırlandırılması yönünde’ dedik. Ama bu yazımıza henüz bir cevap alamadık. Ancak geçen hafta orada dört parsele zemin artı 17 kat yani toplamda 18 kat imar verildiğini öğrendik. Bu, tartışılması gereken bir konu. Burada iki nokta var. Birincisi, zemin çok güçlü değil. Buraya yüksek binalar yapmak, gerçekten sağlıklı olmayabilir. Bunu değerlendirmek lazım. İkincisi, Mavişehir’in kendinden kaynaklı bir sorunu var. Genel olarak kot düşük olduğu için buraya ağır kütleli binalar yerleştirmenin zeminde ilave sorunlar yaratacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
“MAVİŞEHİR’DE YÜKSEK YAPILAŞMA ARTIK DURMALI DİYORUZ”
Bakanlık kararına itiraz edeceklerini söyleyen Başkan Tugay, itiraz kararı ve gerekçelerinin ortak akıl ve fikir birliği içerisinde alınacağına dikkat çekerek şunları söyledi; “Bu gerekçelerle alınmış bu karara itiraz edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterimize görüşünü sordum ve kendisi de itiraz edeceklerini söyledi. Ama bunlar sadece şifai odalar. Bunu meslek odalarımızla görüşeceğiz. Hatta bugün Mavişehir’de il site yönetimleriyle bir toplantı yapacağım. Onlarla birlikte konuşup değerlendirip bir görüş birliği içerisinde genel bir tavır belirleyip o yönde adımlar atalım istiyoruz. Bu tamamen başkanlık kararıyla yapılacak bir itiraz. Eğer itirazımız reddedilirse dava yoluna da gidebiliriz. Hukuki olarak da müdahale edebiliriz. Bunların sonuçları ne olur bilemem. Çünkü orada 17-18 katlı emsal binalar var. Yanında bitişiğinde yüksek binalar olduğu için hukuk ne karar verir bilemiyorum ama biz doğru olduğun düşünmüyoruz. Mavişehir’de yüksek yapılaşma artık durmalı diyoruz. Özellikle sahilin bitişiğinde bir parsel var. O alanda kesinlikle yüksek yapılaşma olmaması lazım. Çünkü denizden gelen hava esintisini de keser, arkada yaşayan insanlarla sahilin ilişkisini de kapatır. Bu açıdan oralara yüksek binalar yapılmasını doğru bulmuyoruz.”