Ege Postası
Geri

Kayıp bir yılı geride bırakırken

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2016’nın ekonomi politikaları ve küresel ekonomik konjonktür kadar komşu ülkelerde ve bu ülkelerle ilişkilerde yaşanacak gelişmeler tarafından şekilleneceğini söyledi. 2016’nın 2015’den aldığı mirasla çok da kolay geçmeyeceğini kaydeden Yorgancılar, “2016’da tüm sanayicilerin dikkatli davranması, döviz pozisyonunda açığa düşmemeye özen göstermesi, fiyat rekabetçi alanlar yerine yenilikçilik temelli rekabete yönelmesi önem taşımaktadır” dedi. EBSO Başkanı Yorgancılar'dan sanayicilere uyarı
Kayıp bir yılı geride bırakırken
Haberler / Ekonomi
2 Ocak 2016 Cumartesi 11:08
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın; ülkemizin hak ettiği istikrarı, kalkınmayı ve toplumsal gelişimi yakalayabilmesi için işbirliğine ve üstüne düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, terörün ve belirsizliklerin son bulduğu, toplumsal huzur ve barışın sağlandığı, bol kazançlı, bereketli, sağlıklı, barışın hakim olduğu bir yıl dilek ve temennisinde bulundu.  Türkiye gibi gelirlerinin daha çok euro, ödemelerinin ise dolarla olan bir ülke açısından hem küresel hem de ulusal gelişmelere bağlı olarak döviz kurlarındaki artışın olumsuz sonuçlar yarattığına belirten Yorgancılar, bu durumun döviz pozisyonu açığı olan firmaların büyük miktarlarda zarar yazmasına neden olduğunu kaydederek ABD Merkez Bankası FED'in faiz artırmaya başlaması ve bunun kademeli de olsa devam edeceğini açıklaması ile 2016’da da güçlü dolar senaryosunun geçerli olacağını ortaya konduğunu belirtti. Yorgancılar, “Türkiye'nin küresel boyutta rekabet gücünü olumsuz etkileyen faktörlerin başında yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak oluşan yüksek faiz ortamı gelmektedir. 2015 yılında; kurlarda ve tarım ürünleri fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar enflasyonun yüzde 10'lara dayanmasına neden olmuştur. Böylece 2015 enflasyonla mücadeleden sonuç alınamayan, finansman maliyetlerinin düşürülemediği bir yıl olmuştur. Sanayici açısından baktığımızda; içerdeki politik gelişmeler, sürekli dalgalanan döviz kurları, geleneksel ihracat pazarlarındaki kaotik ortam ve yükselen kredi faizleri sanayicileri zorlu bir yıl yaşamak durumunda bırakmıştır” dedi. 
 
İhracat pazarlarında zorlu koşullar
2016’da sanayicileri; dalgalı küresel finans piyasaları, asgari ücretin getireceği ilave maliyet, yavaş iç piyasa, zorlu ihracat pazarlarının beklediğini kaydeden Yorgancılar, “2016 yılında dünya ekonomisindeki gelişmeler üzerinde belirleyici olabilecek başlıca faktörler; ABD'deki faiz artışının seyri, Doların değeri, gelişmekte olan ülkelerin kredi notlarının gelişimi, Çin'deki ekonomik gelişmeler ve Yuan'ın değeri, Ortadoğu'da savaşların akıbeti, Batı ile Rusya arasındaki ilişkiler, petrol fiyatlarının düzeyi olacaktır. Türkiye'de ise; yeni büyüme modeli ve reformların gerçekleştirilme düzeyi, Merkez Bankası'nın faiz ve kur politikaları, asgari ücret artışının yansımaları, dış kaynak girişi, döviz kurları ile terör sorunu ve komşu ülkelerdeki kaotik durumdaki gelişmeler yani jeopolitik risklerin seviyesi belirleyici olacaktır” diye konuştu. 
 
Reel sektörün beklentileri
Bu değerlendirmeler çerçevesinde 2016’den reel sektörün beklentilerini Doğrudan yatırım, üretim, ihracat ve istihdam öncelikli makro ekonomik politikalar uygulanması,  yatırım ve üretimin cazip hale getirilmesi, Tarım, sanayi ve hizmetler sektörünü eşanlı olarak dikkate alan entegre sektörel gelişme stratejisi hazırlanması, Gerçekçi değerlenmiş yani, TL'yi ne aşırı ne de eksik değerlendirmeyen bir kur politikası uygulanması şeklinde sıralayan Yorgancılar şöyle devam etti, “Reel sektörün yabancı rakipler düzeyinde enerji maliyetlerine sahip olması sağlanmalı, Ülke ekonomisi ve girişimcilere sağlıklı bir ekonomik faaliyet alanı sunmak için rakip ülkeler düzeyinde enflasyon ve kredi faizi ortamı oluşturulmalı, Reel sektör, vergi politikaları boyutundan, finans ve gayrimenkul sektörü karşısında uğradığı haksız rekabete karşı korunmalıdır. Mevcut durum itibariyle; belirsizliklerle dolu bir atmosfer altında ve oldukça zor geçecek olan bir yıla giriyoruz. 2016’da gerek bir vatandaş, gerekse bir iş adamı olarak en öncelikli beklentim, barışa kesin biçimde sahip çıkılmasıdır. Savaş çanları duyuldukça belirsizlikler asla azalmayacaktır. Böyle bir ortamda da; ne toplumsal huzurdan, ne de güçlü bir ülkeden bahsetmek mümkündür. Bu nedenle tüm sanayicilerin dikkatli davranması, döviz pozisyonunda açığa düşmemeye özen göstermesi, fiyat rekabetçi alanlar yerine yenilikçilik temelli rekabete yönelmesi önem taşımaktadır.”
 
Rakiplerimiz karşısında koşmak zorundayız
Hükümet’ten hukuk ve demokrasi standartlarını gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarmak için çaba harcanması, ülkenin en önemli çıpası konumundaki sağlam kamu dengelerinden uzaklaşmaması, eylem planlarını hayata geçirmesi ile komşularla ilişkileri yeniden gözden geçirmesini ve ekonomiden siyasete, sağlıktan eğitime kadar uzanan geniş bir alanda reform adımları atmasını beklediklerini kaydeden Başkan Yorgancılar, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümeye ulaşması ve kapsayıcılığının artırılarak çift haneye ulaşan işsizliğe çözüm olacak şekilde sanayiye dayalı bir büyüme modelini hayata geçirmesi gerektiğine dikkat çekti. 2002-2008 döneminde yapılan reformlarla yüzde 6,9 büyümeyi başarmış bir Türkiye tablosu karşısında, 2009 sonrasında yapılamayan reformlarla ortalama yüzde 3 büyüme ile daralan bir Türkiye tablosu çizildiğini kaydeden Yorgancılar şunları söyledi, “Nüfus artış hızı ve işsizlik oranı dikkate alındığında ortalama yüzde 3 büyüme hızı ile Türkiye; ortalama yüzde 1-2 büyüyen, nüfusu azalan ve işsizlik oranı düşük ülkeler nazarında daha fazla büyümek zorundadır. Yüzde 7 ortalama ile büyüyen, bilgi teknolojilerindeki başarısı ile Hindistan gibi rakiplerimiz karşısında ise koşmak zorundayız. Reel sektörü geliştirmeye yönelik olmayan bir ekonomik model, uzun vadede ne büyüme, ne de istihdam üzerinde işe yarar niteliktedir. Ülkelerin sanayi 4.0 ile akıllı fabrikalara ve akıllı üretime geçtiği bir süreçte; yeni bir sanayi hikayesine yani; yenilikçi ve yaratıcı sanayi politikalarına dünden daha acil ihtiyaç duyuyoruz. Rekabet halinde olduğumuz ülkeler dikkate alındığında gecikmiş de olsak; eylem planları ve strateji belgeler ile bu alana yönelmiş olmamız bizleri gelecek adına umutlandırırken, eylemlerin takvim doğrultusunda gerçekleştirilmesi aradaki açığı kapamamız açısından çok önemlidir. İhtiyatlı iyimserliğimizi korurken, ülkemizin dinamizmine, gücüne yürekten inancımı tekrarlamak isterim.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası