7 Haziran 2015'te yapılan genel seçimlerin ardından, 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenler hakkında açılan davaların ardından, İzmir'de çeşitli meslek gruplarına mensup 84 kişi, 18 Ocak 2016'da 'Biz de bu sözlerin altına imza atıyoruz ve yasal sorumluluğu üstlenmeye hazırız' yazılı dilekçeler ile Cumhuriyet Başsavcılığı'na kendilerini ihbar etti. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, 84 kişiden 82'si hakkında 'Terör örgütü propagandası yapma' suçundan iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianameler, İstanbul'daki çeşitli Ağır Ceza mahkemelerince kabul edildi.
BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Haklarında dava açılan grup adına Ziraat Mühendisi Vezan Karabulut, Mimarlar Odası İzmir Şubesi binasında bir basın açıklaması yaptı. Karabulut, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuru yaptıktan sonra, dava açıldığını anımsatarak, "3713 sayılı Yasanın (Terörle Mücadele Kanunu) 7/2 maddesi uyarınca cezalandırılmamız istenmekte. Hazırlanan iddianameden de anlaşılacağı üzere, hazırlayanlar bütün bir muhalefete parmak sallayarak, barıştan, emekten, demokrasiden yana sesleri bastırmayı amaçlamaktadır" dedi.
'TALEBİMİZ VE MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Barış talebinin suç olmadığını söyleyen Karabulut, "Bu taleplerinden dolayı ihraç edilen, hapis cezalarına çarptırılan barış akademisyenleri gibi bizler de o gün ne söylediysek bugün aynılarını savunmaktayız. Talebimiz bakidir; devletin vatandaşlarına karşı hangi saikle olursa olsun uyguladığı şiddet son bulmalıdır. Ülkede barışın dili hâkim olmalı, diyalog ve müzakere yoluyla barış arayışına öncelik verilmelidir. Herkesin bilmesini isteriz ki; bizleri yıldırmak, susturmak amacıyla; barışa, demokrasiye, emeğe düşman iktidarın talimatıyla açılan davalar bizi barışı savunmaktan alıkoyamayacaktır. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan davalara karşı omuz omuza durmaya, mahkeme salonlarında barış talebimizi bir kez daha dillendirerek savunmaya hazırız. Bu talebimizin ve mücadelemizin daha güçlü bir hâl alması doğrultusunda İzmir kamuoyuna yan yana durma, barış talebini yükseltme çağrısında bulunurken, bütün baskı ve tehditlere rağmen halka karşı işlenen suçlara ortak olmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz" diye konuştu.
Grup açıklamanın ardından dağıldı. (DHA)