Kıbrıs'taki sorunun ekonomiyle çözüleceğini inandığını dile getiren Başkan Demirtaş, "Biz artık Kıbrıs'ta kalıcı barış ortamının doğmasını istiyoruz ve bunun için de elimizden gelen çabayı göstermek istiyoruz. Burada bir duvar var, iki toplumu birbirinden ayıran. Bu dünyanın son duvarı. Biliyorsunuz Berlin duvarını insanlar elleriyle yıktı. Oysa binlerce insan Batı'ya geçmek için canlarından oldu. Ama o duvar yıkıldı" dedi.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın makamındaki ziyarete Kıbrıs İki Toplumlu Mağusa İnisiyatifi üyeleri, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Kıbrıs Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi temsilcileri katıldı. Kıbrıs sorunun iki toplumun da lehine çözülmesi için çalışmalar yaptıklarını belirten Başkan Demirtaş, "Mağusa'nın Dünya Tarihi Mirası Kent olarak turizme kazandırılması, Maraş'ın iki toplumun da çıkarına kullanıma açılması gibi amaçlarınız var. Sizler tabii ki bu amaçlarınızı ifade etmiştiniz. Benim için Kıbrıs meselesinin çözümü ekonomik. Ama şu anda Kıbrıs'ta hala kapsamlı bir çözüm peşinde koşuluyor, umarız sonuçlanır. İki toplum bir arada eşit haklara sahip bir biçimde bir devlet çatısı altında gelişmeye devam eder. Ama bunun 50 yıldır ortada, umarım bugün bu başarılır. Ama olmazsa da mutlaka ekonomik açılım gerekiyor. Bunun için de Mağusa Limanı'nın BM gözetiminde uluslararası trafiğe açılması, Ercan Havaalanı'nın da yine BM gözetiminde uluslararası trafiğe açılması, Türk limanları ve hava sahasının Rumlara açılmasıyla da bir ekonomik sinerji oluşacaktır. Ekonomik birliktelik diğer sorunların da çözümüne yol açacaktır. Biz artık Kıbrıs'ta kalıcı barış ortamının doğmasını istiyoruz ve bunun için de elimizden gelen çabayı göstermek istiyoruz. Sayın Başbakan Binali Yıldırım, Kıbrıs'taki konunun çözüme kavuşması için etkin çaba gösteriyor. Tabi kendisinin istediği garantörlüğün devam etmesi" diye konuştu.
"DUVARI BİRLİKTE YIKABİLİRİZ"
Daha önce Kıbrıs'ta da benzer bir toplantı yaptıklarını dile getiren Başkan Damirtaş, "Oradaki toplantıda, bir Maraş bölgesiyle ilgili bir fizibilite çalışması yapma kararı aldık. Oranın Kıbrıs ve insanlığa nasıl kazandırılabileceği yönünde bir mutabakatımız oldu. Bu çalışmaya Yunanistan'dan da bir üniversite katılabilir. Bizim bu faaliyet içinde olmamızın nedeni de ortada. Bizler bir deneyim sahibiyiz, 20 yılı aşkın sürede Türkiye ile Yunanistan arasında hiçbir sorun çözülmediği halde ekonomik işbirliği çok gelişti. Ama Kıbrıs sorunu, Ege Sorunu ve Azınlıklar Meselesi ortada. Biz sorunların ekonomik olarak çözülebileceğini düşünüyoruz. Burada Maraş'ın çok büyük katkı yapacağını düşünüyoruz. Maraş'ın ekonomiye kazandırılmasının Kıbrıs'a 2-3 milyar dolar getirisi olur. Burayı topluma kazandırmak aklıselimin makul olduğu ortamı da ortaya çıkartacaktır. Burada bir duvar var, iki toplumu birbirinden ayıran. Bu dünyanın son duvarı. Biliyorsunuz Berlin duvarını insanlar elleriyle yıktı. Oysa binlerce insan Batı'ya geçmek için canlarından oldu. Ama o duvar yıkıldı. İşte bizim yapacağımız faaliyet aradaki duvarın yıkılmasına da yol açacak bir faaliyet olacak. Kıbrıs'ta şu an açık olan 7 kapı var, bu kapıların olduğu yerlerde canlılık görülüyor ancak kapalı olan bölgelerde adeta hayat yok. Böyle bir gerçeklik var" dedi.
HEDEF İKİ TOPLUMUN BARIŞ İÇİNDE YAŞAMASI
Kıbrıs İki Toplumlu Mağusa İnisiyatifi aktivistlerinden Dr. Okan Dağlı, "Uzun yıllardır Kıbrıs'ta bir çözüme varılması ve Mağusa'nın da birleştirilip çözümü beklemeden ekonomiye dahil edilmesi yönünde girişimlerimiz var. Temel hedefimiz Kıbrıs'ta federal bir çözümle toplumların barış içinde yaşaması. Bunun için taraflar çabalıyor fakat bu çabalar uzun yıllardır bir sonuca varamıyor. Bu çözüm sürecinde bizim de hem siyasal çözüme ulaşmakta katalizör görevi yapacak, hem çözümde referandum sürecine pozitif etki yapacak hem de çözümden sonra toplumların işbirliğini geliştirecek bazı önerilerimiz var. Çünkü Kıbrıs'ta çözüm dediğimiz olay iki siyasi liderin bir anlaşmaya imza atmasıyla bitmeyecek. Kurulacak ortaklık devletinde iki toplum yan yana devleti yönetip ekonomik anlamda işbirliği yapacak. Liderler görüşüyor toplumlar bir araya gelemiyor bizim sıkıntımız burada. Biz burada devreye girdik ve Kıbrıslı Türk ve Rumların temsil edildiği bir sivil toplum örgütü kurduk" diye konuştu.
İnisiyatif üyelerinden, Mağusa kökenli ve işadamı olduğunu belirten George C. Lordos, Kıbrıs'ın Lüksemburg gibi siyasi ağırlığı olan bir ülke, Singapur gibi bir liman ülkesi veya Dubai gibi hava taşımacılığının merkezi konusundaki bir ülke olabileceğini kaydetti. Lordos, "Kıbrıs tüm bunları ancak çözüm ve barış sağlandıktan sonra yapabilir. Bu nedenle toplumlar ve iş dünyası olarak çabalarımızı devam ettirmeliyiz. Çünkü siyasiler ancak bu şekilde bölgeye çözüm getirmenin yollarını bulabilecekler" dedi.