İleriye doğru değil geriye doğru giden bir süreci yaşıyoruz.
Basın özgürlüğü bir ülkenin olmazsa olmazıdır.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün raporuna 179 ülke arasında 154'üncü durumdayız. Zimbabve Kamboçya bizden çok daha iyi durumda.
Sayın Erdoğan Almanya'ya gittiğinde Merkel tutuklu gazetecilerden medyanın önünde şikayet ederse orada Erdoğan "onlar gazeteci değil terörist" derse bunun inandırıcılığı olmaz.
Polis devletinden ülkeyi çekip çıkarmak zorundayız.
Şimdi de Erdoğan devlet üniversitelerine de polisi sokacağız diyor. Sakın ola ki polisi ile üniversite öğrencisini karşı karşıya getirmeyin. Zaten bıçak kemiğe dayanmıştır. Adım adım polis devletine doğru giden bir Türkiye var.
Gazeteci arkadaşlarımız bir ön önce özgürlüğüne kavuşmalıdır.
Hükümet yanaşmacılığı yapan medya patronlarına sesleniyorum. Gazetenin mutfağını rahat bırakın onlara sansür uyguladığınızda işlerinize son verdiğinizde gün gelir hesabını sorarız.
Medya patronluğunu üstlenmek farklı birşeydir.
Ateşi tutmak gibidir medya patronluğu ya halktan yana olacaksın ya iktidardan yana olacaksın.
Halktan yana oluyorsan sorun yok ama iktidardan yana oluyorsan orayı bırak bırak özgür gazeteciler çalışsın.
Gazeteciler günündeyiz yarın bunu kutlayacağız ama neyi kutlayacağız.
3 milletvekili arkadaşımız çok güzel bir rapor hazırladı.