CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, internet medyası temsilcilerini, CHP Genel Merkezi’nde ağırladı. Odatv’nin de yer aldığı toplantıda, CHP lideri, Aziz Kocaoğlu’nun geçen gün Genel Merkez’e gelerek yeniden aday olabileceğini de değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Tekrar aday olmak istediğini söyledi ben de aday adayı olabilirsiniz, sorun yok dedim. Neden olmak istediğini ifade etti. Teşekkür ettik, ayrıldı” ifadelerini kullandı.
Bu adaylık açıklamasının İzmir’e adaylığı gündemde olan Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i engellemek olduğu iddialarını da cevaplandıran CHP lideri, “Aslolan buradan (Genel Merkez) çıkacak kararlar” demekle yetindi. Bu sırada toplantıda bulunan Tuncay Özkan soruyu tebessüm ederek yanıtsız bıraktı.
AZİZ KOCAOĞLU’NUN ZİYARETİ
İzmir adayının dün Aziz Kocaoğlu ile yapılan görüşme nedeniyle açıklanmadığı iddiası var. Dün Aziz Kocaoğlu ile görüştünüz mü, gerilimli bir ortam var mı'
Sayın Kocaoğlu dün geldi, görüşmek istedi. Tekrar aday olmak istediğini söyledi ben de aday adayı olabilirsiniz, sorun yok dedim. Neden olmak istediğini ifade etti. Teşekkür ettik, ayrıldı. Bir açıklama yapacağını söyledi. Tabi, yapabilirsiniz dedik. Çünkü daha önce aday olmayacağını söylemişti. Başarılı bir belediye başkanlığı yaptı. Herhangi bir şaibeye bulaşmadı, belediyeyi iyi yönetti, bütün devlet baskısına rağmen iyi yönetti, sonra aday olmayacağını söyledi, 3 dönem adaylık yaptığını ifade etmişti. Bu kez tekrar aday olacağını söyledi.
Dün açıklanmasını bu görüşme mi engelledi'
Dün hiç gündeme gelmedi ki İzmir Büyükşehir adaylığı. Bu görüşme ile ilgisi yok onun. Hayır, önce şunu yaptık; İzmir’de bize ait olmayan belediyeler üzerinde çalıştık. Dolayısıyla çalışma bunun üzerineydi. Onu çalıştık. Bir gece önce. Gecikme deniliyor. Geçen döneme baktığımızda bir gecikme yok. Büyük bir kısmı açıklandı. Daha erken açıklamak isterdik. Ama takdir edersiniz ki İYİ Parti ile görüşme var. Bu doğal olarak iki parti açısından da gecikme yaratıyor. Onlar da biz de tabanlarımıza soruyoruz, ek anket ihtiyacı doğuyor. Bu çerçevede değerlendirmek lazım. 10-15 gün içerisinde bunu bitireceğiz. Bir İzmir, bir İstanbul kaldı, ağırlıklı olarak.
AZİZ KOCAOĞLU, TUNCAY ÖZKAN VE TUNÇ SOYER’İ ENGELLEMEK Mİ İSTEDİ
Kocaoğlu’nun Tuncay Özkan ve Tunç Soyer’in adaylığına karşı çıktığı, rezerv koyduğu iddiası da var.
Kişilere dönük rezervi var mı, böyle bir şey söz konusu mu, bana doğrudan aktarılmış değil. Böyle bir rezervi var mı onu bilmiyorum. İzmir’deki yakın çevresiyle görüşmelerinde bunu ifade etmişse bilmiyorum. İzmir medyasını çok yakından izleme şansım olmadı. Değişik haberler çıkabiliyor. Aslolan buradan çıkacak olan kararlar.
Kocaoğlu, daha önce CHP’nin siyaset üretecek, Türkiye’yi yönetecek bir mutfağı olmadığını ifade etmişti… İl örgütü üzerinde bu sözleri etkili olur mu'
O kurultay sürecinde yapılan açıklamalardı, o dönem siyasi ortamında yapılan açıklamalar. Onlar çok geride kaldı diye düşünüyorum. Örgütün üzerinde Aziz beyin bu sözlerinin nasıl bir etkisi var onu bilmiyorum. Tek tek çağırıp il, ilçe başkanını bunu sormak aklımdan geçmedi. O belediye başkanıydı. Kurultay toplanması ile ilgili düşünceleri vardı. Hiçbir zaman neden kurultayda imza verdin diye birisini cezalandırma ya da özel önyargıyla yaklaşmak gibi bir düşüncem olmadı. Onlar eskide kaldı, bugüne taşımanın mantığı yok.
İzmir’de Tuncay Özkan’ın anketlerde önde çıktığı gibi haberler var.
Diyorsunuz. (Gülümseyerek) Parti içinde yapılan çalışmaları medya ile paylaşmayı doğru bulmuyorum. Dün PM’de de söyledik. Adayları belirlerken sadece anketler değil, il başkanı, ilçe başkanı, vekiller bütün bunlar dikkate alınıyor. Dedim ki bir bölgede 3 aday varsa bazen bunlar bir araya gelip uyumlaştırılırsa yüzde 100 kazanıyoruz ama rakip olurlarsa seçimi kaybediyoruz. Birisinin ankette önde olmasının önemi kalmıyor o zaman. Adayları belirlerken bütün bunlar dikkate alınıyor.
CHP SAĞA MI KAYDI
Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan bu yana, CHP’nin sağ aday siyaseti yürüttüğü, söylem ve aday belirlemede sağ yönelimin sürdüğü eleştirisi söz konusu. Nasıl değerlendiriyorsunuz'
Bizim sağa falan yöneldiğimiz yok. Sağa yönelen parti taşeron hakkını mı savunur, emekliye iki maaş ikramiye mi der, adalet yürüyüşü mü yapa? Biz, bize oy vermeyen geniş kitlelerin bizi dinlemesi ve onların sorunlarına ürettiğimiz çözümleri onlara anlatacağımız bir mecra yaratmaya çalışıyoruz. Biz yine yerimizde duruyoruz. Parti programımız meydanda. Demokrasi konusundaki düşüncelerimiz meydanda. Toplantı yapıyoruz; Mazlum Der’i de diğer dernekleri de davet ediyoruz. Hepimizin ortak çabası demokrasi olmak zorunda. Çünkü geldiğimiz nokta demokrasiden yana olanlarla, demokrasiye karşı olanların noktasıdır. Dolayısıyla demokrasiden yana olan her kesimin bir yerde buluşması lazım. Kurarız demokrasimizi, düşünce özgürlüğümüzü, herkesin düşünceleri saygındır. Kendini sağda konumlandıran ve demokrasiyi savunan birisiyle, solda konumlandıran ve demokrasiyi savunanın ortak hareket etmesi lazım. Demokrasi ve özgürlük bağlamında. Bugünkü yoksulluğu, sömürüyü doğuran sistem, demokrasiyi rafa kaldıran sistem tek adam rejimidir. Yoksula yardımı lütuf olarak sunuyorlar oysa sosyal devletin zorunluluğudur. O lütuf anlayışından vatandaşı kurtarmak ve hakkın kardeşim dememiz lazım. Sen hak istiyorsun. Bunu söylüyoruz. Bizim sağa yönelmemiz vs. söz konusu değil, bildiğimiz yolda devam ediyoruz. Bizim oy almamız gereken kitlelere kendimizi anlatmamız lazım. ‘Biz rivayet olarak size yansıyan CHP değiliz. Toplumun her kesimini kucaklayan, her kesimine demokrasiyi, özgürlükleri getirmek isteyen bir partiyiz’ dememiz lazım. Saadet Partisi demokrasiyi savunuyorsa, ben de savunuyorum. Diğer partiler savunuyorsa ben de savunuyorum. Savunuyorlar diye karşı çıkacak halimiz yok. Ortak paydayı büyütme, bütün hedefimiz bu. Hak talep etme konusunda. Demokrasi dediğimiz zaman sol söylem, hak talebi dediğimizde sağ söylem oluyor. Oysa ikisi de aynı. Hak talebi ise ancak demokraside oluyor.