Seçim çalışmalarını Denizli'de sürdüren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çardak Havalimanı'na indikten sonra ilk olarak otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve iş insanlarıyla bir araya geldi. Toplantıya milletvekilleri Kazım Aslan, Melike Basmacı, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenligil, Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan da katıldı. Kılıçdaroğlu, konuşmasına, "Güzel bir sohbet gerçekleştireceğiz" diyerek başladı. Miting meydanında konuşulmayan ayrıntılara gireceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ayrıntıları sizlere sunmaya çalışacağım. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. İnsanlarımız güzel ve çalışkan tarihimiz var. Her şeyimiz var ama bu ülkede mutlu değiliz. Mutlu olmak istiyoruz. Sorunlarımız var sorunlarımızı aşmak istiyoruz. Seçim var oyumuzu kullanacağız. Var olan sorunları nasıl aşacağız bunu anlatacağım. 4 aşamalı bir stratejiyi hayata geçirmezsek kimse sorunları çözemez. Birincisi eğer bir ülkede demokrasi yoksa büyüme, kalkınma ve huzur olmaz. Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü olmaz. Birinci adım, bu ülkeyle çağdaş ülkelerde uygulanan demokratik standartlar getireceğiz. Sayın Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı, partimizin 'millet ittifakı'nın parlamentoda çoğunluk olduğu düzende, en geç 1 ay içinde OHAL bitecek. Niye böyle bir uygulama va? Bütün dünyaya ilan edeceğiz, 'Bizim ülkemizde demokrasi var' diyeceğiz" diye konuştu.
'DEMOKRASİDEN YANA SORUNUMUZ VAR'
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ekonomiyle ilgili ciddi sorunlar var ama bu sorunu dile getirmesi gerekenler susuyorlar. Gönül isterdi ki TOBB çıkıp konuşsun. Derdini anlatsın. Enflasyon çift hanelere taht kurdu, yeniden çıkıp, anlatılsın. Beton ekonomisinden yana üretilen ekonomilerin Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alındığını anlatabilsin. Çiftçi son çare kendisini yakmakta buluyor. Demek ki bir sorunumuz var demokrasiden yana. Gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz. Seçimler var. Bir siyasi parti seçimi değil; iki tercihi kullanacağız. Bir demokrasiden yana olanlar, iki tek adam rejiminden yana olanlar. Bu kadar açık. Tek adam rejiminden yana olanlar, giderler, oylarını kullanırlar; ama sonuçlarına katlanırlar. Demokrasiden yana olanlar da kullanacaklar onlar da rahat bir nefes alacaklar. Demokrasiden yana olmak yetiyor m? Hayır, yetmiyor. Türkiye'nin bölgesinde önemli bir yeri yakalaması lazım" dedi.
'16 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETEN KİŞİNİN GELECEĞE YÖNELİK TEK CÜMLESİ YOK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda ekonomi konusunu konuşmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sayın Erdoğan, her şeyden söz ediyor, ekonomiyle ilgili tek cümle yok. Neden ekonomiden söz etmiyo? 'Efendim, 25'inden sonra yapacağız'. Ne yapacaksı? 25'inden sonra olmayacaksın ki neyi açıklayacaksı? Şimdi açıkla da millet öğrensin. Neden açıklamıyo? Deniz bitti de ondan. 'Ne söyleyeceğim'' diyor. 'İşsizliği azaltacağım' dese kendisi çoğalttı. 'Üretim ekonomisine geçeceğiz' dese beton ekonomisini kendi kurdu. 'Çiftçiyi mutlu edeceğiz' dese onları kendisi mutsuz etti. 16 yıldır ülkeyi yöneten kişinin, geleceğe yönelik tek cümlesi yok. 16 yıl ülke yöneteceksin, geleceğe yönelik tek cümle kuramayacaksın. Bu kadar hazin bir tablo ile karşılaşmadık. Üretim ekonomisine geçeceğiz. Türkiye ürettiği zaman güçlü olur."
AYAKLARINA GİDİP 'DOLAR VER BİZE' DİYOR
Tekstil ile büyüyen Denizli'de önemli başarılar sağlandığına dikkat çeken CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kentin Türkiye'deki tıkanmadan etkilendiğini belirterek, iktidara geldiklerinde sanayicinin önünü açacaklarını, engelleri kaldıracaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, hükümetin mali af politikasını eleştirerek, şunları kaydetti:
"Kaçıncı mali af çıktı bilmiyorum. 77'nci mi 78'inci m? İnsanlarda 'Niye ödeyeyim ki zaten seneye af çıkacak' düşüncesi hakim. Vergisini ödeyenin cezalandırıldığı, ödemeyenin mükafatlandırıldığı bir düzen geldi. Biz af çıkarmayacağız. Vergi ve sicil borcu olmamak kaydıyla ödediği vergi ve sigorta primi kadar 1 yıl süreli sıfır faizli kredi vereceğiz. Bundan kim karlı çıkaca? Sanayici de yararlanacak; ama en çok hükümet edenler yararlanacak. Yüz milyarlarca liralık devletin alacağını tahsil edecek. Devlet dış borcunu ödeyemeyince ne oluyo? Londra'ya gidiyor. Önce Mehmet Şimşek gidiyor sonra kendisi gidiyor. 'Bize borç verin' diye yalvarıyor. İçeride meydan okuyor, 'Siz kimsiniz'' diyor. 'Asarım, keserim' diyor sonra ayaklarına gidip, yalvararak diyor ki 'Dolar ver bize'. Onlar da diyor ki 'Bunun şartı var, faizi yükseltin' diyor. 'Faizi yükseltmezseniz size dolar vermeyiz' diyor. Geliyor, Türkiye'ye 'Faiz lobisine prim yok' diyor. Ayağına gidiyor, yalvarıyor. Türkiye’ye geliyor, 'Faiz lobisine prim yok' diyor. Sonra Merkez Bankası faizi yükseltiyor. Eğer devlet yüz milyarlarca lira borçlanmasa herkes primini zamanında ödese gidip, o kapıyı çalmazsınız. Ülkenin ödediği faiz miktarı 16 yılda 151 milyar dolar. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkesidir. İçerideki faiz lobisine ödediği faiz, 687 milyar TL. Bizim projemizi hayata geçirirsek sıfır faizli kredi vereceğiz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmiş olacağız. Ne kadar çok vergi ödersen o kadar çok kredi alırsın. Ne kadar çok sosyal güvenlik primi ödersen o kadar sıfır faizli kredi alırsın. Şirket, katma değeri yüksek ürün üretiyorsa ona açacağımız kredi limiti 2- 3 kat olacak."
'TARIMI TERK ETME SÜRECİNİN İÇİNE SOKULUYORUZ'
Ülke yönetiminde planlamanın önemine değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de Devlet Planlama Teşkilatı'nın kaldırıldığını, sorunların kaynağından birinin de plansızlık olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sağlıklı planlama olabilseydi Türkiye üretim ekonomisini kaybetmezdi. 2013 yılında Güney Kore'de bir firmanın elde ettiği patent sayısı, Türkiye tarihindeki tüm hükümetlerin elde ettiği patent sayısının 15 katı. Dünyadaki hızla değişime bakıyor musunu? Sandığa giderken, neleri düşünmemiz gerekiyor düşüyor musunu? Nasıl ve kimin için oy kullanacağız, nasıl bir gelecek tasavvur ediyoruz, tercihimizi nasıl yapacağı? İnsanoğlu tekerleği 3 milyon yılda buldu, bugün her saniyede milyonlarca buluş var. 50 yıl sonrasını düşünmüyorsanız siz ülkenizi sağlıklı yönetemezsiniz gelir başka güçler yönetir. Bize telkinde bulunuyorlar 'Türkiye tarımdan çıksın, Türkiye ekmesin'. Batının egemen güçleri kendi aralarında yarışıyorlar. Tarımı terk etme gibi bir sürecin içine sokuluyoruz. Nohut, mercimek, bakla, pamuk, canlı hayvan, et, saman dışarıdan" dedi.
'TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNEREK TERCİHLERİNİZİ YAPIN'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin '81 milyonun cumhurbaşkanıyım' dediğini hatırlattı. İnce'nin tarafsız ve herkese eşit mesafede olacağını, devletin sigortası olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "İnce'nin anlayışına göre de benim anlayışıma göre de cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi'ne üye tayin etmez. Adayı seçerken Türkiye'nin geleceğini düşünerek tercihlerinizi yapın. Lider sultasını kaldıracağız. Bize diyorlar ki 'Siz eski sistemi mi getireceksiniz'' Eski sistem 12 Eylül darbe hukukunun getirdiği bir sistem. Yüzde 10 seçim barajı vardır, lider sultası vardır, parlamentonun iradesine ipotek vardır. Biz eski sisteme dönmek istemiyoruz. Yüzde 10 seçim barajının kalktığı, sivil anayasanın yapıldığı, kadının parlamentoda daha fazla görünür olduğu bir rejim istiyoruz. Eğer siz darbe hukukundan hukuk sistemini arındırmazsanız darbecilerden farkınız kalmaz. 'Millet ittifakı'nın hedefi budur" diye konuştu.
'TERÖRÜ SONLANDIRACAĞIZ'
Ortadoğu'daki sorunların çözümü için 'Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı' kuracaklarını, içinde Türkiye'nin yanı sıra İran, Suriye ve Irak'ın olacağını, 4 ülkenin başkanının bir araya geleceğini ve 'Ortadoğu'da neden kan akıyor'u tartışacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Kendi bölgemizde barış istiyoruz. Terörü sonlandıracağız, egemen güçlerin istedikleri gibi at oynatmasına izin vermeyeceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Üstelik o bölgeyle bizim tarihsel ilişkimiz var. İnanç benzerliğimiz var. Akrabalıklarımız var. Neden kavga ediyoru? Egemen güçlerin oyununa geliyoruz. İlk kez CHP olarak 'Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı' kuracağız. Türkiye'ye dolar yağdıracağız. O nedenle sandığa giderken, oy kullanırken, düşüneceksiniz. Ön yargıyla sandığa gitme zamanı değil. Geleceği düşünerek, gidip, oyunuzu kullanın."
'2003- 2014 YILLARINDA 2 TRİLYON 94 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ''
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, esnafa yönelik vaatlerini açıklarken, kira stopajını kaldıracaklarını, çiftçinin faiz borçlarını tamamen sileceklerini söyledi. Türkiye'nin parasının olduğunu, tüm meselenin, paranın kimin için ve nerede kullanılacağı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de 1923- 2002, 79 yılda 713 milyar dolar harcanmış, 2003 ile 2014 yılları arasında ise 2 trilyon 94 milyar dolar para harcandı. Ne old? Karakaya gibi baraj mı yaptılar, Atatürk Barajı mı yaptıla? Telekom gibi şirket mi kurdula? Köprü yaptılar, yol yaptılar. Eyvallah. 'Ya arkadaş bu köprüyü kaça yaptın'' diye sorunca 'Bak gördün mü CHP köprüye yola karşı' diyorlar. Köprü yapmayan iktidar mı va? Sorun harcadığın her kuruşun hesabını vereceksin. Cebinden yapıyorsun eyvallah ses çıkarma. Milletin parasını harcıyorsan demokrasilerde her kuruşun hesabını vereceksin" dedi.
'ATAMA BEKLEYEN 180 BİN ÖĞRETMENİ 1 YIL İÇİNDE ATACAYAĞIZ'
Türkiye'nin zengin bir ülke olduğunu dile getiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"'Para yok' laflarını bırakın. Türkiye, zengin bir ülke. Her kuruşun hesabı verilir. 4 yıl içinde tüm sorunlar çözülür. Biz enkaz edebiyatı yapmayacağız. Biz büyük değişimi ve dönüşümü yapmak istiyoruz. Biz eğitim sistemini tepeden tırnağa değiştirmek istiyoruz. İmam hatipleri niye kapatalı? İmam hatipleri, ilahiyat fakültelerini açan biziz. Sanki onlar açmış, biz kapatacağız. Çocuk hangi okula giderse gitsin en iyi eğitimi alsın. Her mahallede kreş açacağız. 10 binlerce çocuk aç karnına okula gidiyor. Sabah kahvaltılarını okulda öğretmen ve arkadaşlarıyla yapacak çocuklar, öğle yemeklerini de okulda yiyecek. Sabah gidecek, akşam servisle eve dönecek. Atama bekleyen 180 bin öğretmeni 1 yıl içinde atayacağız. Eğitime önem vermeyen bir ülkenin geleceği yoktur. Anne, çocuğunu hangi okula göndereceğini bilmiyor. Hangi sınavlara gireceği belli değil. Yarış atı gibi, bırakın çocuklar çocukluklarını yaşasın. Düşünsün, sorun çözme kapasitelerini geliştirelim. Öğretmenler için özel bir düzenleme yapacağız. Öğretmenlik meslek kanunu çıkaracağız. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak. Tüm öğretmenler kadrolu olacak. Öğretmenler Günü'nde 1 maşa ikramiyesi olacak. Hakimler için ayrı kanun var, devlet memurları için ayrı kanun var. Öğretmenleri toplumun en saygın kişileri haline getireceğiz."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından soru- cevap bölümü basına kapalı gerçekleştirildi.
İŞÇİLERLE BİR ARAYA GELDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Denizli'de, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, muhtarlar ve iş insanlarıyla yaptığı toplantıdan sonra 'Rateks' tekstil firmasını ziyaret etti. Burada ilk olarak firma sahipleri Mehmet Ateş ile Mehmet Güntaş'tan bilgi alan Kılıçdaroğlu, daha sonra üretim bölümündeki işçilerin yanına indi. İşçilerden ürettikleri ürünler hakkında bilgi alan, onlarla yakından ilgilenen Kılıçdaroğlu, fotoğraf da çektirdi. Bu sırada doğum günü olduğunu öğrendiği kadın işçilerden Türkan Genç'in yanına giden Kılıçdaroğlu, yaş gününü kutlayıp, "Nice mutlu yıllara" dedi.
'EMEK HARCAYANA HER DÖNEM SAYGI DUYDUM'
Kendisine ilgi gösteren işçilere konuşma yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "800 işçi burada alın teriyle para kazanıyor. Alın teriyle kazanmak kadar güzel bir şey yoktur. Evine alın teriyle gitmek kadar güzel bir şey yoktur. Kadın- erkek burada mücadele ediyorsunuz. Emek harcıyorsunuz. Kazandığınız her kuruş sonuna kadar helaldir. Emek harcayana hayatımın her döneminde saygı duydum" dedi.
İktidara geldiklerinde asgari ücrete zam yapacaklarını da belirten Kılıçdaroğlu, "Muharrem İnce cumhurbaşkanı olursa 1 Ocak 2019'dan itibaren asgari ücret 2 bin 200 TL olacak. Yüksek değil ama bin 600 liradan daha iyidir. Bu bağlamda işçilerin daha fazla kazanması, işverenin daha fazla kazanması, hakça bölüşmek güzel bir şey. Memlekette huzur arıyorsan evde, fabrikada, caddede huzur olmalı. Huzur içinde bir ortam istiyoruz. Farklı yaşam tarzlarımız olabilir ama huzur içinde yaşamak istiyoruz. Çocuklarımız iyi okullara gitsin, Milli Eğitim daha iyi olsun istiyoruz. Bütün bunlar, sosyal devletin gereğidir. Sosyal devleti savunuyoruz. Herkesin işi, aşı olsun; bizim arzu ettiğimiz budur. İşçi arkadaşlarımı yürekten kutluyorum, emek harcadıkları için evlerine helal para götürdükleri için" diye konuştu.
İŞÇİ ANNESİYLE TELEFONDA KONUŞTU
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, fabrikada üretilen ürünlerin sergisini de gezdi. Bu sırada Kılıçdaroğlu'nun yanına gelen işçi kadınlardan Işık Usta, annesinin onu çok sevdiğini ve konuşmak istediğini söyledi. Cep telefonunu Işık Usta'nın elinden alan Kılıçdaroğlu, anne Semiha Usta ile konuşup, destek istedi ardından da "Bu sefer tamam" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, daha sonra fabrikadan ayrıldı.
'UNUTMAYIN MUHARREM İNCE BİR ÖĞRETMEN'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Denizli'de, Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Kaynak Tekstil firmasını da gezdi. Kemal Kılıçdaroğlu burada da işçilerle bir araya geldi. İşçilerin alın teriyle ekmeklerini kazandığını, aralarında bulunduğu için gurur duyduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, fabrikadan ayrılacağı sırada yanına gelen iki işçiyle sohbet etti. Eğitim sisteminden yakınan ve çocuklarının iyi eğitim almalarını çok istediklerini söyleyen işçilere Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğitim sistemi kanayan yara. Eğitim sistemini temelden değiştireceğiz. 16 yılın sonunda geldiğimiz nokta çocuklarımızın çoğu niteliksiz okullara gidiyor. Sabah sınav, öğle sınav, akşam sınav. Bütün bunların hepsi değişecek. Unutmayın Muharrem İnce bir öğretmen. Eğitimi çok iyi biliyor" dedi.
BOZKURT'TA HALKLA BİR ARAYA GELDİ
Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra Denizli'nin Bozkurt ilçesine geçti. Burada esnafı ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu'nu gören fırıncı Şevket Hazır, "Çok genç görünüyorsun" dedi. Gülümseyen Kemal Kılıçdaroğlu ise gördüğü vatandaşlardan Mümin Öztunç'un pala bıyıklarına takılıp "Bıyıkların güzelmiş maşallah" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra ilçedeki çay bahçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Burada onlarla sohbet eden Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorularını cevapladı. Ardından konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ramazan ayındayız, kavganın gürültünün olmadığı bir aydayız, ayrılık, farklılık olmasın diyoruz. Bir sandığa gideceğiz, giderken düşüneceğiz, bu seçim eski seçimler gibi değil. En temel konulardan birisi ekonomi, işsizlik var. Çiftçi ürettiği ürünün karşılığını alamıyor. Güzel Türkiye'yi nasıl yaratacağı? Her kuruş verginin hesabını hükümet verecek. Tünele, yola karşı değiliz. Sorduğumuz soru şu; köprüyü kaça yaptı? Bana bunu söyle. Söyle ki vatandaşın vergisini doğru kullandın mı kullanmadın mı, bunu soruyorum. Yol yapıyorsun eyvallah yap. Birisi malı götürecek, ey Kılıçdaroğlu sen sesini çıkarma, soru sorma. Ben de bu soruları sana soruyorum. Kaça yapıyorsun bunu öğrenmek istiyorum. Yeter ki hesabını ver. Hepiniz vergi veriyorsunuz, musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi veriyorsunuz. Bir tek havadan vergi vermiyorsunuz. Vergi veriyorsanız, hesabını soracaksınız. Biz ne söylediğimizi biliyoruz, neyi nasıl yapacağımızı da biliyoruz. Benim merak ettiğim bir şey var. 16 yıldır hükümette olanlar 25 Haziranda 'Ben şunu yapacağım' demiyor, biliyorlar ki abbas yolcu" dedi.
"Türkiye'ye çağ atlatmak istiyorsak bu Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı, millet ittifakının mecliste olmasıyla olur" diyen Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Hiçbir zaman bir vatandaşımı suçlamadım, sadece ülkeyi yönetenleri suçladım, iyi yönetemediler. Niye yoksulluğu bitirmedile? Allahın izniyle aile sigortasını getireceğiz, hiçbir aile biz yoksuluz demeyecek. Onun onurunu koruyarak, asla afişe etmeyeceğiz. Hiç endişe etmeyin, moralinizi bozmayın. Azimle, kararlılıkla sandığa gidin, cumhurbaşkanı listesini göreceksiniz en başta Muharrem İnce var. Mührü oraya güvenle basın. Sonra partilerde CHP'yi göreceksiniz, oraya da güvenle mührü basacaksınız" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, "İyi Parti seçime girmesin diye duvar ördüler ama bu kardeşiniz, demokrasiden yana 15 milletvekiline dedi ki 'Hadi göreve.' Sonra 'Seçime sokamıyoruz' diyemediler, 'Vay efendim milletvekilleri niye gitti' dediler. Demokrasi için gittiler. Bizim huzura, beraber yaşamaya ihtiyacımız var. Kavgadan bıktık. Hiçbir şey vaat etmiyorsam ben ülkenin insanlarına huzuru, birlikte yaşamı, üreten Türkiye'yi vadediyorum" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Denizli'den ayrıldı. (DHA)