POLİTİKA
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'deki tek günlük programı kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, 5 yıl süren tarihi Büyükşehir Davası'nda hafta içi beraat eden Aziz Kocaoğlu'na 'geçmiş olsun' dedi. Kılıçdaroğlu, belediyenin meclis toplantı salonunda davada Kocaoğlu'yla birlikte beraat eden bürokrat ve sendika temsilcilerinden oluşan kalabalığa seslendi.
Örgüt buluşmasında protokol krizi
KILIÇDAROĞLU: ADALETİ YOK EDERSENİZ DEVLETİ YOK EDERSİNİZ
İzmir'deki programı kapsamında tarihi davanın mağdurlarını İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini sunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “10 yıl boyunca bize dürüstlüğü ve görevi öğrettiler. Buna işi uzmanına teslim etmek yani, devlette liyakat diyoruz. Devleti devlet yapan liyakattir. Adalet devletin temelidir. Adaleti yok ederseniz devleti yok edersiniz. Siyaset kurumu da ülkeyi yönetmeye talip olmuşsa, tüm vatandaşları arasında eşit davranmak zorundadır. Sorunu olan kişinin partisine bakmaksızın onu gidermek zorundadır. Sahip olduğu siyasi gücü başarılı bir belediye başkanını kamuoyunda küçük düşürmek için kullanırsa adaletsizlik denen kavram ortaya çıkar. Her insanın kusuru, hatası olabilir” diye konuştu.
“SEBEBİ KÜÇÜK SİYASİ HESAPLAR”
Sürecin tamamen haksızlık olduğunu vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde iktidardaki partiler rakibi olan partilere etik değerle yaklaşmıyorlar. Kinle, intikamla yaklaşırsanız, toplumda kavga ve ayrışmayı yaratırsanız İzmir büyükşehir Belediye başkanımız başarılı bir belediye başkanımız. İzmir Büyükşehir Belediyesi T.C.’nin kredi notundan daha yüksek bir nota sahip. Başarısı gölgenlesin diye bir belediye başkanına bu yapılır m? Bunun sebebi küçük siyasi hesaplar. Bizi üzen de bu. Adalet soylu bir kavramdır. Adaleti kim dağıtı? Bağımsız mahkemeler dağıtır. Eğer adalet bir başka otoriteden talimat alıyor ve tarafsızlığını yitirtmişse o adalet organı hukuk dağıtamaz. Yargı hepimiz için bir güvencedir. Bir siyasi partinin organı haline dönüşürse adalet dağıtamaz. Şu dramı asla kimse unutmaz. Sabahın köründe eviniz basılıyor. Siz komşuların gözünde bile acaba bu suçlu mu algısı oluyor. Bu adaletsizlik değil m? Bu haksızlık değil m? Altı yıl sonra başkan ve ekibi beraat etti. Sonuna kadar kendilerine güveniyorduk. Hiçbir kuşku duymadık da… Tüm sorun bu haksız operasyonun yapılmış olmasıydı. Peki bu acılar nasıl tamir edilece? Kararları verenler şimdi hapisteler. Ama o dönem iktidar buna alkış tutuyordu. Biz hepimiz bağımsız yargıdan yana olursak, liyakat esasına dayanan bir devletten yana olursak, adaletten, hukuktan yana olursak bu ülkede hiçbir zaman sorun çıkmaz.”
“YANLIŞLIKLAR KOMEDYASI!”
Dava süreci boyunca Kocaoğlu ve ekibinden şüphe duymadıklarının da altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bir yanlışlıklar komedyasını hep birlikte gördük ancak bunun arkasında bir drama vardı. Adalet gerçekleşti ama içimiz yandı. İnsan hakları hukukun güvencesi altında olmak zorundadır. Sayın Başkan ve ekibini yürekten kutluyoruz. İzmir’i sadece Türkiye’nin değil dünyanın önemli bir markası haline getirdiniz. Bizim anlayışımız herkese eşit hizmet götürmektir. Tüm bu baskılara rağmen hizmette aksamanın olmaması çok güzel bir dayanışma örneğidir. Bu da adaletin yeniden tecelli etmesini sağlamıştır. Güzel İzmir, Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’i yaratan tüm İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
KOCAOĞLU: SADECE ADALET İSTEDİK
2011 yılındaki operasyonlar ile start alan tarihi dava boyunca karşı karşıya kaldıkları süreci özetleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “Operasyonlar başladığı zaman yaptığım konuşmada sadece adalet istediğimi söylemiştim. 6 senede birçok arkadaşımız mağdur oldu. Buna nasıl dayandı? Bu desteği bize veren İzmirli hemşerilerimizdi. Bir Allah’ın kulu kalkıp da bir nazarla bile bakmadı bize. Sana, arkadaşlara, belediyeye güveniyoruz dediler, moral verdiler. Kalan arkadaşlarımız o kadar özverili çalışıp o kadar cesaretle çalıştılar ki, hizmetler aksamadı. Bu kolay iş değil. Hayatında karakol nedir bilmeyen, hapishanenin önünden geçmeyen arkadaşlarımız da bu süreci yaşadı. Ben arkadaşlarıma “Hepiniz çıkın ben gireyim” dedim. Çok etkilendik ama iyi tarafından bakmak zorundayız. Bu acının ilacı çalışmak. Daha çok çalışıp acımızı unutacağız. Acımızı düşünürsek bu işin içinden çıkamayız. Pazartesi günü benim üzerimden 100 kişinin yükü kalktı. 2 gece sabaha kadar kitap okudum bir saat bile uyuyamadım. O kadar hafifledim ki uykuya bile ihtiyaç kalmadı. Umuyorum kimsenin başına bizim yaşadığımız haksız saldırı, suçlama gelmez. Ülkemizin bir an önce normalleşmesi, bir an önce adaletin tesis edilmesi gerekiyor. 5 senedir sade adalet istiyorum diye haykırdım” diye konuştu ve desteklerinden ötürü herkese teşekkürlerini sundu.
Sayfa başına git
