Çiftlik Bank vurgununa da tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Adalet Bakanı, 'Onu Uruguay'dan isteyeceğiz' diyor. Uruguay'da büyükelçiliğimiz yok, suçluların iadesine yönelik sözleşme de yok. Ben bu bakana ve Recep Bey'e söyleyeyim, Uruguay'dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsin kardeşim" dedi. Kılıçdaroğlu, "Dolandırılan 77 bin 843 kişiye sesleniyorum, paranızı rahat alabilirsiniz ama o tosundan değil. Parayı BDDK'dan alabilirsiniz, dava açmanız lazım. Adam bankayı unvan olarak kullanmış" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, hâkim ve savcı adaylarının kura töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salona girmesiyle ayağa kalkan hâkimlere de tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma özetle şöyle dedi:
"18 Mart günü bütün camilerimizde hutbe okundu. Hutbede Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı geçmedi. Atatürk herkesin onurudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk düşmanın bile saygı gösterdiği bir isim. Kahramanlıkları var, aynı zamanda gazi, 18 mart Çanakkale Zaferi'nin kahramanı. O Çanakkale savaşlarında en üstteki komutan kimd? Liman von Sanders bir Alman. Osmanlı hayranlarına seslenmek isterim. Osmanlının paşası yok muydu, bir Alman’ı getirip koydula? Eğer Gazi Mustafa Kemal olmasaydı Çanakkale Zaferi de olmayacaktı. Diyanet’e sormak isterim; sizin kurucunuzu neden anmıyorsunu? 1920’lerde, 1930’larda harabeye dönmüş camiler için ödenek çıkartıp tamir ettiren Atatürk’ü neden anmıyorsunuz'
'BİR FESLİ KADİR SOYTARISI VAR'
Bir Fesli Kadir soytarısı var. Saray'daki zat ziyaret ediyor. Siz Diyanet İşleri başkanlığı, siz Atatürk’ün adını anmadığınız zaman bu soytarıyla aynı çizgiye geliyorsunuz.Yapmayın etmeyin, bu memlekete kötülük yapıyorsunuz. 80 milyonun kalbini kırıyorsunuz. Bu ülkenin tarihine kültürüne inancına uygun düşen, geçişte bu ülke için mücadele edip bugün olmayanlara Fatiha okumaktır. Geçmişte FETÖ’nün dini kullanarak neler yaptığını biliyoruz. Diyanet’in bundan ders çıkarması lazım. Bizim dışımızda itiraz eden yoktu. Tarih bizi haklı çıkardı ama ülkeye verdiği zarar çok büyük oldu.
ŞAHİN ALPAY’IN SERBEST BIRAKILMASI
Anayasa Mahkemesi'ni kutluyoruz ama geciken adalet adalet değildir. Bu kadar gecikme olmamalıydı.
HKİM VE SAVCI KURA ÇEKİM TÖRENİ
Dün, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat bir toplantı yaptı. İçeri girerken bütün hâkimler ayakta. Neden ayağa kalktını? Bir partinin genel başkanı içeri girdi diye neden ayağa kalktını? Hepsi ayakta alkışlıyorlar. Yarın bu senin önüne geldiği zaman ne diyeceksi? “Bu benim kuramı çekti. İsterse 20 adam öldürsün ben bunu beraat ettireceğim” mi diyeceksi? Ayağa kalkan hâkimlere sesleniyorum. Cüppelerinize iki delik açınız. İki tane de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma sarayın kabartması olsun. Önünüze gelince ikisini de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Sizi üçüncü güç olmaya layık değilsiniz. Sen hâkim değilsin. Sarayın hâkimi, hâkim mi olur!' AYM karar verecek, serbest bırakacak, sen Saray adına ağırlaştırılmış müebbet vereceksin. Türk milleti adına karar verecek şimdi... Saray adına de bari.
'DAYISI OLANLAR ÇIKIYOR'
Dedik ki FETÖ davalarında garibanlar yatıyor, dayısı olanlar çıkıyor. AKP milletvekili Şamil Tayyar diyor ki, “Gaziantep’te çok ciddi FETÖ borsası var.” Kayseri’de de var… Elitaş’a sorun kimi nasıl çıkardı. Milyon dolarlar dönüyor. Ben bunu söylüyorum. Evet, itirafçı adı altında işadamlarını serbest bırakıyorlar. Saray'dan talimatlar alan istediği kararı veriyor. Sen istersen iktidarın istersen muhalefetin milletvekili ol. TMSF’nin el koyduğu mallar vardı. Listeyi alıp işadamalarını gezenler vardı. “size bu malı satacağım komisyonu bu kadar” diyenler vardı. Biz bunları bilmiyor muyduk. Bu iktidar önlem alamaz. Bu iktidar çökmüştür artık. Hiçbir söylemi sağlıklı ve tutarlı değildir.
'AFRİN'Dİ, TERÖRDÜ DERKEN ŞEKER FABRİKALARINI SATIYORLAR'
Bütün bunlar yetmezmiş gibi Afrin’di, terördü derken aradan şeker fabrikalarını nasıl satarız diyorlar. Neden satıyorsun şeker fabrikaların? AKP’nin Genel Başkanı diyor ki “Bu fabrikalar zarar ediyor.” Etmiyor Recep Bey etmiyor. Sen zarar ettiriyorsun bu fabrikalara. Zarar ediyorsa köprüler de zarar ediyor. Onu neden satmıyorsu? Satamazsın çünkü orada yandaş var. Saray'ın 13 günlük parasını versinler hiçbir zarar olmaz. Asıl batak Saray'da. Milletin üzerinde yük o saray. AB şekerpancarı kotalarını kaldırdı. Çağrı yapıyoruz. Kaldır şekerpancarı kotalarını. Kaldırmıyorlar. Amaç n? Nişasta bazlı şekeri millete yedirmek. Amaç Cargill’e çalışmak. Bunun mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunu sana zorla kabul ettireceğiz.
'GÜCÜN ÇİFTÇİYE YETİYOR, TELEKOM'A YETMİYOR'
Telekom pek çok malını sattı, karını yurtdışına götürdü. Bankalardan 4.5 milyar kredi aldı. Bankalara “krediyi ödemeyeceğim” diyor. Hükümet de bankalara talimat veriyor “Türk Telekom’a dokunmayın” diyor. Sizin ortaklığınız mı va? Ne haltlar yediğinizi ben biliyorum. Ama ne oluyor, bakan söylüyor, “Benim derdim Telekom’un borcunu ödeyip ödemediği, bankaların o borcu alıp almadığı değil. Bizim için Türk Telekom’un büyüyerek geleceğe yürümesi". Gözün sevdiğimin bakanı, Mardin’de tarımsal sulama aboneliğini iptal ettiler çiftçilerin borcu nedeniyle. Gücün çiftçiye yetiyor Telekom’a yetmiyor."
ÇİFTLİK BANK TEPKİSİ: PARANIZI ALABİLİRSİNİZ
Konuşmasında Çiftlik Bank olayına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adam kalkıyor bakan, başbakan, devletin kurumlarının önünde bunu kuruyor. 77 bin 843 kişiyi dolandırıyor, 511 milyon lira tokatlıyor. Hükümet, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), BDDK, Ticaret Bakanlığı, AK Parti Genel Başkanı, Başbakan seyrediyor. Tıpkı Jet Fadıl, Kombassan, İslami holdingler gibi. Kuruyor Çiftlik Bank'ı, bir iki dua, Allah, peygamber... Millet, 'Bu adam dindar hırsızlık yapmaz' diyor. Dolandırılan 77 bin 843 kişiye sesleniyorum, paranızı rahat alabilirsiniz ama o tosundan değil. Parayı BDDK'dan alabilirsiniz, dava açmanız lazım. Niçin Bankacılık Kanunu'nun 150. maddesi var. Görev BDDK'nın, adam bankayı unvan olarak kullanmış, devletin kurumu, bakan, başbakan, Recep Bey görüyor mu, görüyor. Hepsi sessiz kalıyorlar. Davayı açarsın, bu kanunu gerekçe gösterirsin. Sen kanunu bilmek zorunda değilsin. Sen şikayet edemezsin, şikayet ececek olan BDDK, para toplayan SPK. Bunların tamamını ver mahkemeye, faiziyle beraber paranı alırsın.
URUGUAY'DAN BU TOSUNCUĞU GETİREMEZSİNİZ
Bakan yeni uyanmış, 'Vatandaşlar biraz uyanık olsun.' diyor. Aldığı önlem bu. Sen uyanık değil misi? Sen bakansın, bakan ama görmeyen. Ne biçim bakansın. 77 bin kişi soyuluyor. Kimse, 'Banka unvanını kullanamazsın. Bankacılık Kanunu var.' demiyor. Bakan, daha 11 tane benzer kuruluş olduğunu söylüyor. Adalet Bakanı, 'Onu Uruguay'dan isteyeceğiz' diyor. Uruguay'da büyükelçiliğimiz yok, suçluların iadesine yönelik sözleşme de yok. Ben bu bakana ve Recep Bey'e söyleyeyim, Uruguay'dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsin kardeşim."