POLİTİKA
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ - CHP Genel Başkanı, İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'de 6 saatlik mesai gerçekleştirdi.
2 AÇILIŞ 2 ZİYARET
Kılıçdaroğlu, Narlıdere ve Buca'da Büyükşehir Belediyesi'nin 2 açılışına katıldı, kurdele kesti. Kılıçdaroğlu, üniversiteli gençlerin kültürden spora tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayan Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu kentteki mesaisinin finalinde Fuar İzmir'e sürpriz bir ziyaret yaptı.
11:05 uçağıyla Ankara'dan İzmir'e hareket eden CHP Lideri, 12 sularında kente geldi. Kılıçdaroğlu'nu havalimanında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Asuman Ali Güven, milletvekilleri, parti yöneticileri, belediye başkanları karşıladı. Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili Dr. Kamil Okyay Sındır eşlik etti.
CHP Lideri ilk olarak Narlıdere’ye geçti. Kılıçdaroğlu burada Büyükşehir Belediyesi'nin ‘İzmir Deniz’ projesi çerçevesinde yürütülen Sahilevleri Kıyı Düzenleme çalışmalarının 1.6 kilometrelik ilk etabının açılış törenine katıldı.
ASKERLİĞİMİ BURADA YAPTIM, KÖRFEZ KOKUYORDU
Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi;
“Ankara’nın denizi yok. İstanbul’un var mı yok mu tartışmalı… Körfezi bütün sıcaklığı ile İzmir’e açan temizleyen Büyükşehir Belediye Başkanı’na şükran borçluyuz. İstanbul’da uzun yıllardır hiçbir yerde denize girilemiyor. Nede? Olağanüstü para harcadılar ama bir başarı elde edemediler. Askerliğimi burada yaptım. Körfez felaket kokuyordu… Ama şimdi öyle değil. Körfez’de artık her noktadan denize girilebiliyor. İzmirli nefes alacak. İzmirli Türkiye’ye nefes aldırıyor. İzmir’in sayesinde Türkiye nefes alıyor. İzmir’in dokusu, yaşam tarzı, insana saygısı, doğaya saygısı İzmirliler için değil tüm Türkiye için bir gurur meselesi. Tüm Türkiye İzmir’i örnek almak zorundadır. Bizim belediye başkanlarımızın bir kusuru var. İzmirli denizle buluşacakmış. Neden buluşuyo? Şuraya çok katlı bir bina yapsalardı… İstanbul’da denizin önünde yüksek gökdelenler var deniz görünmüyor. Onlara bir şey söyleyen var m? Hayır… İzmirli başkanlar deniz halka açıyorlar, Türkiye’nin en büyük kent ormanını yapıyorlar. Suç işliyorlar… O yüzden 400 yılla yargılanıyorlar. Bırakın şurayı müteahitlere çok katlı yapılar diksin. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Doğada hep birlikte barış içinde yaşamak zorundayız.”
KÖRFEZİ 80 YIL ÖNCEKİ HALE GETİRECEĞİZ
Törene ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Bu konuda ne durumda olduğumuz hepimizin malumu. İzmirli hemşerilerimizin yaşam standardını yükseltmek için, denizle barıştırmak için yaklaşık 50 kilometrelik sahil şeridini yeniden düzenledik. İzmirliyi denizle buluşturmanın ilk açılışını gerçekleştiriyoruz. Diğer bölümlerde çalışmalarımız hızlı biçime devam ediyor. 2017 sonuna kadar tüm alanlarda çalışmalarımızı bitirip hizmete alacağız. Eskiden deniz pislik tutmaz diyerek tüm kanalizasyonun döküldüğü, çöp atılan koca bir fosseptik çukuruydu. Sonra büyük kanal projesi ile artık körfeze evsel atık atılmaz hale geldi. Denizin rengi kahverengiydi. Yaptığımız çalışmalar, büyük kanala projesine yaptığımız ilaveler, İZSU’nun özverili çalışmaları ile İzmir’de yağmur suyu projelerini başlattık. 3 yıldır yağmur suyu ile kanal suyunu ayrıştırıyoruz. Sadece yağmur suyu çiçin 50 milyon liralık ihaleye çıktık. Önümüzde büyük körfez projesi var. Bilimsel çalışmalarımız sürüyor. 2017 yılında bu çalışmalarımız da son bulacak. Büyük bir ihale ile körfezi A’dan Z’ye temizleyerek 80 yıl önceki haline getireceğiz. Bugün bile körfez pırıl pırıldır. Denize girilebilecek nitelikte. Bu proje ile körfezin her köşesine mavi bayrak almayı ve her yerde vatandaşlarımızın evden çıkıp yüzülebilmesini hedefliyoruz. Denize arkasını dönen İzmirli artık denizle buluşuyor” dedi.
BAŞKA KEMAL KILIÇDAROĞLU YOK!
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bu projenin bugün açılması bizleri çok sevindirdi. Büyük kanal projesinin tamamlanmasıyla körfez daha temiz, denize girilebilir olacak. Çok sıkıntılı günler yaşıyoruz. Ayakta kalan tek kurum CHP ve onun saygı değer Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Biz Narlıdereliler olarak bugün de bugünden sonra da dimdik arkanızda durmaya devam edeceğiz. Başka Türkiye başka Kemal Kılıçdaroğlu yok” ifadelerini kullandı.
İKİNCİ DURAK BUCA
CHP Lideri'nin İzmir'deki ikinci durağı Buca oldu. Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Buca’da kurulan Sosyal Yaşam Kampusü’nün açılışını gerçekleştirdi.
TÜRKİYE'DE KİMSE GÜVENCE ALTINDA DEĞİL
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, önceki gün saldırıya uğrayan Yeniçağ Gazetesi'ne geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğunu ifade ederken şöyle devam etti;
"İzmir’e gelmeden önce CHP’nin genel başkanı olarak gazeteyi ziyaret ettim. Eğer bu ülkede demokrasimizi büyütmezsek, geliştirmezsek, emin olun bu ülkenin caddelerinde rahat gezemeyiz. Rahat gezmenin yolu, birbirimizi kucaklamanın yolu demokrasiden geçiyor. Bizim kocaman ortak bir paydamız var. Bir Türkiye’miz, bayrağımız, Mustafa Kemal’imiz, demokratik parlamenter sistem arzumuz var. Bunların yolu insan haklarından geçiyor. Bir arada yaşayabilirsek, huzur içinde yaşarız. Eğer bir ülkede 146 gazeteci hapisteyse, o ülkede demokrasi ve özgürlüklerden söz edilemez. Bilim insanları düşüncesini açıkladı diye hapse atılıyorsa o ülkede demokrasi ve özgürlüklerden bahsedemezsiniz. Kadını ve erkeği ayırır kadını ikinci sınıf yurttaş yaparsanız özgürlükten, eşitlikten söz edemezsiniz. Hiç kimsenin ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye kurmak istiyoruz. Bugün Türkiye’de hiç kimse güvence altında değildir. Sokakta gezen kadın tekmeleniyor. Bu neyin anlayışıdı? Bu siyasi anlayışı kimler besliyo? İnsanların özgürce oturup konuşabileceği ortamlara ihtiyacı var. Bunu bizim belediye başkanlarımız sağlıyor. Çünkü onlar insana saygı gösteriyorlar."
BUCA'DA ADANA MİTİNGİ YANITI
Açıklamalarına tutuklu gazetecileri üzerinden devam eden CHP Lideri, “Bir ülkede gazeteciler hapisteyse o gazetenin bütün okuyucuları hapistedir. Düşüncelerimizi yansıtmasa bile herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye isteriz. Adana’daki mitingde bazı gazetecilerimizin ismini andım. Eğer demokrasiyi savunuyorsam, insan haklarını savunuyorsam benim gibi düşünmeyen insana özgürlük kapılarını açmak zorundayım. Açmazsam ben CHP’li olamam, demokrat olamam. Kim olursa olsun benim gibi düşünemeyen bir insan düşüncelerini açıklayamıyorsa ben o ülkede hangi gerekçeyle yaşayacağı? Dünyada düşünen bir tek yaratık insandır. Bunun farkında olmayıp kısır eleştiriler yöneltenleri biz ayıplarız. Bu boynumuzun borcudur. Bunu yaptığımız zaman asıl düşünsel katkıyı vermiş oluruz” dedi.
TÜRKİYE BUNLARI HAK ETMİYOR
“Adaletin olduğu bir ülkede demokrasi, insan hakları vardır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Adaleti nerede arayacağı? Adaletin yolu yargıdan geçer. Yargı eğer bağımsız olursa, siyasi otoritenin emrinde olmazsa başımızın üstünde yeri var. Ama yargı siyasetin emrine girerse o zaman toplumu dizayn etmenin aracı olur ve Türkiye kaybeder. Türkiye bugün tüm dünyada imajını kaybetmiş durumdadır. ‘Turist gelmiyor, döviz gelmiyor’ diyorlar. Şu soruyu kendilerine sormuyorlar: ‘15 yılda Türkiye ne hale geld? İmajı ne hale geld? 146 gazeteci niye tutuklu'’ Cemaatin okuluna çocuğunu gönderdi diye devlet memurunu atıyorsun. O kuruma izin veren siyasetçiye bir şey yapmıyorsun. Asıl siyasetçi sorumludur. İşin kilit noktasıyla uğraşmak zorundasın. Yargıtay’a militan atayanlar kimlerd? ‘Bizi kandırdılar’ diyorlar. Hiç kimse sizi kandırmadı. Siz karşı darbe için adım adım ortam hazırladınız. Biz bunların hepsini biliyoruz.
Üzerimizde baskılar var. Önümüzdeki dönemde göreceksiniz CHP üzerinde çok daha ağır baskılar kuracaklar. Ama biz bu ülkenin çıkarı için her bedeli ödemeye hazırız. Her hesabı da soracağız. Her önüne gelenin kandırdığı bir siyasal iktidarın o ülkeye bir faydası olabilir m? Yarın başka birinin kandırmayacağının garantisi olabilir m? Türkiye yaşadığı bu günleri hak etmiyor” dedi.
İZMİR'İN KREDİ NOTU TÜRKİYE'DEN YÜKSEK
Konuşmasında İzmir'in kredi notunun yüksek olduğunu da vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin imajının bütün dünyada bozulduğu halde İzmir'in etkilenmediğini kaydederek, "Hükümet kredi alamaz, alsa bile zor şartlarda alır. Notu çok düşüktür, dünyanın teminatını göstermek zorundadır ama İzmir Büyükşehir Belediyesi kredi alırken notu yüksektir. Türkiye'den bile yüksektir. Çünkü İzmir dürüst yönetiliyor, halkına inanan kişiler yönetiyor. Türkiye'de, huzur, demokrasi, kadın erkek eşitliği, hiçbir çocuk yatağa aç girmesin isteniyorsa, bunun tek yolu vardır. O yol Mustafa Kemal'in yoludur, CHP'nin yoludur. Birlikte hep birlikte mücadele edeceğiz. Eğitim sistemini tepeden tırnağa değiştireceğiz. Sorgulayan, bir sitem getireceğiz. Çocuklarımız, sadece kendilerini değil, bütün kainatı sorgulayacaklar. Umudumuzu yitirmeden kararlılığımızı, gücümüzü yitirmeden bir kişi kalsak dahi demokrasiden ödün vermeden her kuruşun hesabını hem sorup hem vererek gerçek Cumhuriyeti birlikte kuracağız" dedi.
PROJELERİ ANLATTI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu her aşamada, zor durumda olan, sıkıntı yaşayan vatandaşların yaşamını kolaylaştırmak için mücadele ettiklerini ifade etti.
Kocaoğlu konuşmasında şunları söyledi;
"Gence, yaşlıya kucak açıyoruz. Evsizlere evimizi açıyoruz. Türkiye’de ilk defa uyguladık, Avrupa’ya da örnek olan abla-ağabey-kardeş projesini hayata geçirdik. Huzurevimiz beş yıldızlı otel kalitesinde. Burası hem huzurevi, aşevi, eğitim merkezi, spor merkezi ve engelliler için rehabilitasyon merkezi. Bugüne kadar buraya belediyenin öz kaynaklarından 100 milyon lira para harcandı. CHP’li bir belediyenin insana, sosyal hayata ve sıkıntıda olan hemşerilerimize nasıl baktığının en güzel örneklerinden bir tanesidir. 81 vilayette hiçbir belediyenin hastanesi yoktur. Sadece İzmir’de 1910 yılında hizmete açılan 105 yıllık Eşrefpaşa Hastanesi tam teşekküllü olarak tüm hemşerilerimize hizmet etmektedir. Darda kalanlara elini uzatan, sağlığı bozulanlara şifa dağıtan, çocukların eğitimine koşan, aşevleri ile günde 5 bin kişiye yemek dağıtan bir belediyeyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir yandan yerelde kalkınmayı gerçekleştirirken, diğer yandan sosyal ihtiyaçları karşılayacak projelerini her gün büyüterek hayata geçiriyor. Okul sütü ile başlayan bugün süt kuzusu projesi ile devam eden Türkiye’de ve dünyada eşi benzeri olmayan 130 bin çocuğun evine teslim süt dağıtıyoruz. Suriyeli çocuklara yılbaşından itibaren süt dağıtımına başlayacağız. Bu kampüsün yaşlılara, rehabilite olacak engellilere, eğitim görecek çocuklara, spor yapacak gençlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Daha güzel bir ülkede, terörden uzak, insan haklarının demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye’de ve İzmir’de yaşamak umut ve dileği ile…”
BUCA'DA GENÇLERE SİYASET DERSİ VERDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, açılışlar için geldiği kentte Buca Belediyesi'nin Tarık Akan Gençlik Merkezi'ni ziyaret etti. Merkezi gezip bilgi alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra binanın hemen önündeki amfitiyatro şeklinde dizayn edilmiş alanda, gençlerle bir araya geldi.
CHP'li Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina'nın konuşmalarından sonra gençlere, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seslendi. Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni gençlere emanet ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Şunu asla unutmayın; Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni sadece gençlere emanet etti. Türkiye'nin güvencesi gençler. Gençliğe hitabeyi okuyun haftada bir. Bugün yaşadığımız pek çok soruna orada gönderme yapıldığını göreceksiniz. İkincisi Nutuk'u okuyun. Orada Cumhuriyeti nasıl kurduğunu Samsun'a nasıl çıktığını anlatır. Biz Atatürk'ü yeteri kadara tanımıyoruz. Yeteri kadar öğretemiyoruz. Atatürkçülüğün iki temel ayağı var. Birincisi bağımsızlık ve özgürlük, ikinci ekonomi. Özgürlüğü ve bağımsızlığı savaş meydanlarında kazanabilirsiniz. Nitekim öyle oldu. Özgürlüğü ve bağımsızlığı sürekli kılmanın temel koşulu ekonomiden geçer. Güçlü üreten bir Türkiye'den geçer. Üretemiyorsa başkalarının ürettiğini tüketiyorsa, üniversiteleri bilgi üretmiyorsa, ülkenin geleceği parlak değildir."
CUMHURİYETİN NE ŞARTLARDA KURULDUĞUNU BİLMEK GEREK
Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik gelişmeleri de anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün bazı çok bilmişler söylerler 'Neden çok partili rejime geçilmedi' diye. Cumhuriyetin ne şartlarda kurulduğunu bilmek lazım" dedi. Millet Mektepleri, Köy Enstitüleri ve fabrikalar kurulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Sonra 1925'te Kayseri'de uçak fabrikasının temeli atıldı. Düşünün fabrikası olmayan yeterli bilgisi olmayan bir ülke büyümek, gelişmek, kalkınmak, dünyada saygınlık kazanmak istiyor. 9 yıl sonra Kayseri'den kalkan uçak Ankara'ya gitmiştir. 1940'lı yıllara Türkiye uçak ihraç eden, kendi deniz altısını yapan ülkedir. Bunları, ekonominin ne kadar önemli olduğunu bilmeniz için anlatıyorum. Nasıl oldu da Türkiye kendi uçağını üretemiyor. Eğitim en temel durumdur. Eğitimle ülkeyi ileriye de, geriye de götürebilirsiniz. Bugün bir ülkeyi yok etmek için asker gönderilmesine gerek yok. Eğitim sistemini bozduğunuz an geri bıraktırırsınız. Bazıları söylerler 'Geri bıraktırılmış Türkiye' diye. Evet geri bıraktırılmış Türkiye'yiz. Üretmekten vazgeçtik, tüketen toplum haline geldik. Ülkemizi madem ki Gazi size teslimi etti, bu hayatı sorgulayacaksınız, ilgi göstereceksiniz. Sizden daha güçlü Türkiye'de kimse yoktur. Sizin dinamik yapınız kişisel çıkar peşinde koşmamanız, en temel özelliğiniz budur. Sanata ilgi gösterin, ekonomiye, siyasete ilgi gösterin, aman bana ne sakın demeyin. Aman bana ne dediğiniz anda bu ülkede yaşamanızın anlamı kalmaz. Bir gencin temel sorumluğu kendi sorunu değil ülkesinin sorunlarını da çözmektir."
TÜRKİYE'NİN NEDEN GERİ KALDIĞINI ANLATTI
Türkiye'nin geriye gitmesini Marshal yardımlarına bağlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bize 'Ne gerek uçak, denizaltı yapıyorsunuz, bedava vereceğiz' dediler. Hatta askerlerin çatal, bıçak, palaskası bile dışarıdan geldi" dedi. Kıbrıs'a çıkarmasında uyanıldığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs'a çıkarma yaptık. Dediler ki 'Bir dakika bizim uçağımızı kullanamazsınız. Benzini kullanamazsınız.' Türkiye uçak tekerleği, benzini üretemiyordu. Bundan sonra Atatürk'ün nasıl temel konulara vurgu yaptığı öğrenildi. Ama son 15 yılda bilim alanı, üniversiteler baskı altında. Bilim insanları tutuklanıyor, hapse atılıyor. Düşüncelerinden dolayı bir kişinin hapse atılması ihanettir. Çünkü farklılıklar önemlidir. Toplumun değişiminin temel dinamiklerini düşünce ayrılıkları oluşturur" .
Gençlere cumhuriyet tarihini okumalarını da tavsiye eden Kılıçdaroğlu, birlikte hareket etme tavsiyesinde bulunarak şöyle dedi.
"Bunu yapabilirsek güçlü oluruz, demokrasiyi kurarız. Türkiye'yi dünyada saygın ülkeler arasına koyarız. Mücadeleden, ortak bir paydayı oluşturmaktan vazgeçmemeliyiz. Bir ortak paydamız olması lazım. Okudukça çok gerçekleri göreceksiniz. Aynı hataları sürekli tekrar eden bir Türkiye göreceksiniz. Türkiye'yi yönetenler üzülerek ifade edeyim yakın tarihi bilmeyenlerdir. Edindikleri rivayetlerle ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar, Lozan'ı bilmeden konuşuyorlar. Bilgi birikimleri, deneyimleri yok. Yakın tarihi bilmek gibi özel çaba içerisinde değiller. Oysa Lozan bu ülkenin tapu senedidir. Mustafa Kemal'in hangi koşullarda Samsun'a çıktığını bilmiyorlar. Libya'da neler yaptığını bilmiyorlar."
DEVLETTE GELECEK PLANLAMASI ÖNEMLİ
Türkiye'nin Rusya ile yaptığı enerji anlaşmasıyla ilgili değerlendirme yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Bir ülke tek başına başka ülkeye yüzde 40-50 oranında bağlanamaz. Bağlandığı anda egemenliği tehlikededir. Şimdi Türkiye Rusya'ya yüzde 60 oranında bağımlıdır. Neden bağımlıyı? Hangi gerekçeyle bağımlıyı? Bunun yanında nükleer enerjiyi de getirip Ruslara verdiler. Biz Ruslarla sorun yaşalım diye söylemiyorum. Gelecek düşünülüyorsa bunları yapmak zorundadır. Planlama vardır. Planlama bunun için yapılır. Halklar uzun dönem düşünemezler. Uzun süreli düşünenler bürokratlardır. Hangi alanlara yatırım yapmalıyız, bunların hepsini bürokratlar, yani devlet yapar. Bunların yanında sizleri görünce moralim düzeliyor. Hep şuna inanıyorum bir kişi dahi kalsak doğrunun yanında olduğumuz sürece sırtımız yere gelmeyecektir. Muhalefetin özü bilgiye dayalı olmak zorundadır. Siz konuştuğunuz zaman sizin karşınızdakilere sizin bilginiz karşısında şaşırmalı. İnsana saygıyı, düşünceye saygıyı bilmeliyiz. Bilmeliyiz ki, karşınızdaki rakibiniz de olsa size saygı duysun."
Siyasi ahlak yasasının da çıkması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Doktorların, avukatların herkesin var. Ahlaki kuralları olmayan tek alan Türkiye'de siyaset. Her türlü yolsuzluğu yaparsınız, yaptığın sürece yükselirsin. Bunu yeni bir durum olarak toplum olarak enjekte etmeye çalışıyorlar. Hatta 'çalıyor ama çalışıyor' bunu enjekte etmeye çalıyorlar. Bu konuda da genç arkadaşlarımız dikkatli olsunlar" dedi.
Kılıçdaroğlu, üniversiteli gençlerin kültürden spora tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayan Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi’ni ziyaret etti. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın ev sahipliğinde Tarık Akan Gençlik Merkezi’ni gezen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da eşlik etti. Buca Belediyesi tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğiyle hayata geçirilen Merkez’de sinema salonlarını, kütüphaneyi, fitness salonunu, çamaşırhaneyi, oyun salonunu inceleyen Kılıçdaroğlu, “Benim gençliğimde bu tür imkanlar yoktu. Keşke bizim zamanımızda da böyle hizmetler olsaydı” dedi. Kılıçdaroğlu, gençlerin tüm ihtiyaçları düşünülerek Buca’ya kazandırılan Merkez için gençler adına Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’ya ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür etti.
FUAR İZMİR'E KILIÇDAROĞLU SÜRPRİZİ
Kılıçdaroğlu, programında sürpriz bir değişiklik yaparak mesaisinin finalinde Fuar İzmir’i ziyaret etti. 8-10 Aralık tarihleri arasında hem 10. Travel Turkey hem de Ibatech İzmir fuarlarına evsahipliği yapan dev fuar kompleksinde vatandaşlarla buluşan CHP Genel Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte standları dolaştı. Kılıçdaroğlu’nu karşılarında gören fuar ziyaretçileri bol bol hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmedi.
Kılıçdaroğlu 18:00 uçağıyla İzmir'den ayrıldı.
Sayfa başına git
