Kilo vermek isteyenlere önemli uyarı
Özel Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, her kişi için farklı diyet programları uygulanması gerektiğini belirterek, kilo vermek isteyenleri televizyon ve internet üzerinden satılan zayıflama ürünlerini almamaları konusunda uyardı.
Her bireyin farklı vücut yapısı ve metobolizması olduğunu ve kişiye özel diyet programları hazırladıklarını belirten Diyetisyen Çolak, hiçbir yiyecek ve ilacın tek başına kilo verdiremeyeceğini söyledi.
Özellikle orta yaşlı kadınlarda, genetik yatkınlık, yaş, hareketsiz yaşam ve dengesiz beslenme sonucu görülen aşırı kilo ve buna bağlı olarak ortaya çıkan insülin direncinin, şeker hastalığı ve karaciğer yağlanmasına yol açabildiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, “Kilo problemi yaşayanlar ilk önce dahiliye hekimine muayene oluyor ve kan tahlillerine bakılıyor. Fazla kiloya sebep olan bir hastalığın olup olmadığı saptandıktan sonra, boy, kilo, yaş, çalışma saatleri hatta psikolojik duruma göre enerji hesaplaması yapıyoruz ve 20 günlük özel diyet programları yazıyoruz” diye konuştu.
“Danışanlarımız kilo ve vücut direncine bağlı olarak ayda 3-5 kilo kadar veriyor” diyen Çolak sözlerini şöyle sürdürdü: “Duruma göre diyet sürelerini uzatıyoruz. İdeal ağırlığa ulaşıldığında koruma programıyla, takibe devam ediyoruz. Amacımız danışanların sadece hızlı bir şekilde kilo kaybını sağlamak değil, bunu yaparken sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğretmek. Kısacası, kişinin zayıflaması için değil, beslenme alışkanlığını değiştirmesi için çalışıyoruz. Bu yöntemle İzmir’de son 10 ayda danışanlarımız toplamda bin 300 kilo verdi; hem sağlığına, hem de ideal ağırlıklarına ulaştı”
AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Aşırı kilo alımında çocukluk döneminde ailelere büyük görev düştüğünü söyleyen Özel Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, çocukluk dönemini kilolu geçiren bir çocuğun, ergenlik ve yetişkinlik döneminde obez olma riski taşıdığını ve tedavinin çok daha zorlu olabileceğini hatırlattı.
Çocukların ilk 6 aydan itibaren ek gıdaya başladığını ve bu gıdaları tek tek tanıtmak gerektiğini belirten Çolak, “Çocuklar mutlaka yiyeceklerin tadını tek tek almalı. Yemekler karıştırılarak verilmemeli. Mesela ıspanağın tadını ayrı, yoğurdun tadını ayrı almalı. Abur cubur tüketimin yerine, kuru meyveler, tahin - pekmez ve fındık - badem vb. öneriyoruz. Ebeveynlerin sofraya mutlaka çocuklarıyla birlikte oturmaları, yemek alışkanlığı kazanılmasında çok önemli bir nokta. 3 yaş üzeri tüm çocuklar, yemeklerini kendileri yemeli. Anneler ellerinde kaşıkla çocuğa yemek yedirmemeli. Çocuk üstüne dökse bile, kendi kendine yemek yemesini öğrenmeli” dedi.
Günümüzde televizyon, bilgisayar, tablet gibi ileteşim araçlarının da özellikle çocukları hareketsiz bir yaşama ittiğini dile getiren Özel Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hülya Çolak, çocukların hem enerji harcayabilecekleri, hem de sosyalleşebilecekleri etkinliklere yönlendirilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.