Ege Postası
Geri

Kırık saçlar özgürlüğe yürüdü: Aslanoğlu'ndan 'mitinge' davet!

CHP İzmir Kadın Kolları'nın 'Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor' yürüyüşü sona erdi. CHP İzmir İl Başkanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştiren Kadın Kolları İl Başkanı Zahide Kurun, "İçimizdeki cesaret, dayanışmamızın gücü ve umudumuzun sarsılmazlığı, bu karanlık düzeni yıkacak. Korkuyu elinde bir silah olarak kullananlara boyun eğmiyoruz. Biz, geleceği aydınlatacak o kıvılcımı taşıyoruz. El ele, omuz omuza, inancımızla ve direncimizle bu düzeni yıkacağız. Ve o gün geldiğinde, özgürlük, adalet ve umut her birimizin yüreğinde yankılanacak. Unutmayın sevgili dostlar… karanlığın en güçlü olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Şimdi ayağa kalkma zamanı…. " dedi. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise Pazar günü Beşiktaş'ta yapılacak 'Yaşam Hakkı Mitingi'ne davet etti.
Kırık saçlar özgürlüğe yürüdü: Aslanoğlu'ndan 'mitinge' davet!
Haberler / Yerel Politika
25 Ekim 2024 Cuma 18:41
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

BERİVAN KAYA EGEPOSTASI- CHP İzmir Kadın Kolları tarafından düzenlenen 'Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor' yürüyüşü bugün CHP İzmir İl Başkanlığı önünde yapılan basın açıklaması ile sona erdi. 

İl Başkanlığı önünde düzenlenen basın açıklamasına Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, CHP Kadın Kolları MYK Üyeleri, CHP İzmir Gençlik Kolları İl Başkanı Ruhsar Selis Çelik ve çok sayıda partili kadın katılım sağladı.

AMAÇ ACILARIMIZI YÜKSEK SESLE DİLE GETİRMEK 

CHP İzmir Kadın Kolları İl Başkanı Zahide Kurun basın açıklaması nda, "15 ekim 2024 tarihinde selçuk'tan başlattığımız, 11 gün sürmesi hedeflenen, izmir'in 15 ilçesini kapsayan ve 12. gününde de halk buluşması ile sonuçlandırmayı planladığımız "kırık saçlar özgürlüğe yürüyor!" eylemimizin amacını sizlerle paylaşmak istiyorum. Amacımız; son günlerde yurdumuzu saran karanlıktan, dışarıya adımını attığı an öldürüleceğini düşünen, hayatları çalınan, istismar edilen, şiddete, tecavüze uğrayan kadınlardan ve çocuklardan, biz bu yürüyüşü yaptığımız sıralarda açığa çıkan bebek cinayetlerinden ve her gün çoğalarak devam eden, hayatımızı adeta cehenneme çeviren tüm acılarımıza dikkat çekmek ve geleceğe dair yaşamsal kaygılarımızı yüksek sesle dile getirmektir" ifadelerine yer verdi. 

MÜNFERİT DEĞİL! 

Tüm yaşananların sorumlusu olarak AK Parti iktidarını işaret eden Zahide Kurun, "Tüm bunların baş sorumlularını hepimiz biliyoruz. Çalınan hayatları, karartılan yaşamları sadece ruh sağlığı bozuk ve madde bağımlısı bireylerin varlığıyla açıklayamayız. Toplumu çürüten şey, uygulanmayan yasalardır. Bir toplum kendiliğinden değil, toplumsal eşitliği sağlamayan, pozitif yükümlülüğünü yerine getirmeyen devlet politikaları sonucu çürür" diye konuştu. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans deyip bir kereden bir şey olmaz diyenlerin… En az üç çocuk yapın deyip bebeklerimizi sağlık sisteminde yaptıkları özelleştirmeye kurban edenlerin… Ekonomiden bahsetmiyoruz bile…. Kısacası yönetemeyen bir iktidarın varlığının sonucu, bu ülkede kadınlar ve çocuklar artık ne sokakta ne evlerinde kendini güvende hissediyor… İstismara uğruyoruz, canice katlediliyoruz, sadece birer sayı olmaktan öteye bir anlam ifade etmiyoruz, üçüncü sayfa haberi olmaktan öteye gidemiyoruz… Tüm bu cinayetleri sıradan bir cinnet vakası olarak değerlendirenler bizi buna inandıramazlar. Biz yaşadığımız bu kabus dolu günlerin nedeninin, failleri koruyan, cezasız bırakan, gereken önlemleri almayan, hukuki ve kurumsal mekanizmaları işletmeyen siyasi politikaların sonucu olduğunu ve münferit olaylar olmadığını biliyoruz" ifadelerine yer verdi. 

MEŞRULAŞTIRMANIN ÖNÜNE GEÇİLSİN! 

'Kadın cinayetlerinin politik' olduğuna dikkat çeken CHP'li Kurun, "Bir kadın defalarca şikayetçi olmasına rağmen, o kişiyle ilgili herhangi bir tedbir alınmamışsa, bunun sorumluluğu kamusal kurumların üzerindedir. Bu yüzden diyoruz ki, kadın cinayetleri politiktir. Devletin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmemesinin bedeli çok büyüktür. Aslolan kadınların, çocukların ve tüm canlıların şiddetsiz, güvenli, eşit ve adil bir toplumda huzurla yaşama hakkıdır. Biz ne istiyoruz; biz insan olmaktan kaynaklı haklarımızı, bir kadını haklı görmek için değil ama bir erkeği haklı çıkarmak için bahane arayanlara inat adalet istiyoruz. kadına yönelik şiddeti 'meşrulaştıran ve normalleştiren' her türlü çabanın önüne geçilmesini istiyoruz" diye konuştu. 

MUTSUZ İNSANLAR ÜLKESİ 

İstanbul sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesini ve 6284 sayılı kanun’un etkin bir biçimde uygulanmasını isteyen Kurun, " Gün geçtikçe artan ve kanıksanan, toplumdaki cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için, cezai uygulamaların ağırlaştırılmasını istiyoruz. Hayvanlar katlediliyor, doğa katlediliyor, hangi tarafa baksak bir acı bir gözyaşı, mutsuz insanlar ülkesi olduk. bize yaşatılan mutsuzluğu ve umutsuzluğu reddediyor ve mücadelede  geri  adım   atmayacağımızın, susmayacağımızın ve korkmayacağımızın bilinmesini istiyoruz" dedi. 

SAÇLAR KADININ ESARETİNİ VE CESARETİNİ SİMGELER... 

'Kırık Saçlar' söylemine vurgu yapan Kurun, "İşte biz kadınlar tüm bu yaşadığımız acılarımızın yanında hissetiğimiz öfkemizi eyleme dönüştürdük ve kadın kolları il başkanlığımız olarak, tüm kadınlarımız ve destekçilerimizle birlikte ‘kırık saçlar özgürlüğe yürüyor!’ diyerek yollara düştük. Neden kırık saçlar derseniz; Saçlar kadının hem esaretini, hemde de cesaretini simgeler. kadının kimliği, toplumların ilişkisi, direnişinin yansıması olarak yüzyıllardır, kültürlerin, dinlerin, örf adet, gelenek göreneklerin içinde farklı anlamlarla donatılmıştır. Nice kadınlarımız saçının bir teli göründüğü için ölümle cezalandırılmış, nice kadınlarımız saçının bir teli göründü diye iffetsizlik ve ahlaksızlık ile suçlanarak toplumdan dışlamıştır. nice kadınlarımız üzerinde baskı unsuru oluşturulmuş, saçını açmaya ya da örtmeye zorlanmış ve günümüzde hala zorlanmaktadır. nice kadınlarımız evlendiğinde bakire olmadığı gerekçesiyle saçı kesilerek baba evine geri gönderilmiş, aile namusunu temizlemek için töre cinayetlerine kurban edilmiştir. yıllardır kimliklerimizin en temel parçası olan bedenlerimiz üzerinde söz hakkı mücadelesi veriyoruz" dedi. 

ARTIK YETER DEDİK! 

Kurun açıklamasının devamında, “Kadınların hayatları ile ilgili söz sahibi olunmaya çalışılmasına rağmen, kırıldığımız yeri kesip atarız, kırıldığımız yerden daha da güçlenerek ayağa kalkar, tüm cesaretimizle baskılara karşı, karanlığa karşı birleşerek aydınlık geleceğe doğru yürümeye devam ederiz. Yürüyüşe kadın-erkek genç-yaşlı her kesimden ilgi büyüktü. Kadınların gece sokağa çıkmaya korktuğu, ailelerin çocukları ile ilgili kaygı duyduğu, çocukların en güvendikleri aile içinde katledildiği, kadınların en sevdikleri ya da hiç tanımadıkları erkekler tarafından öldürüldüğü, her sabah uyandığımızda bir katliam haberiyle sarsıldığımız, hayatlarımız, çocuklarımızın hayatı, geleceğimiz ile ilgili büyük endişeler yaşadığımız bu düzene ‘artık yeter’ dedik” açıklamasını yaptı.

‘İKTİDAR SÖZÜ’

TUSAŞ saldırısında hayatını keybedenleri anarak sözlerine devam eden Kurun, “Terör nereden, kimden gelirse gelsin terördür, kabul edilemez. Ölümlerin olmadığı, hiç kimsenin burnunun kanamadığı bir ülkede yaşamak, bütün yurttaşlarımızın, hepimizin hakkıdır ve bu husus siyasi iktidarın sorumlulukları arasındadır. Halkımızı acı, belirsizlik, kitlesel korku ve panik haline esir eden, kadına, çocuğa, insana, doğaya ve doğadaki canlılara değer vermeyen gidişata son verilmeli, barışın, emeğin, eşitliğin, insanın, demokrasinin sesi yükseltilmelidir. Terörün; huzur, barış ve kardeşliğimizi bozmasına, geleceğimize olan inancımızı sarsmasına asla fırsat verilmemeli diyor, biz kadınların diğer tüm olumsuzluklara karşı yürüttüğümüz mücadelede ne şiddete ne de teröre teslim olmayacağımızı sizlerin huzurunda bir kez daha beyan etmek istiyorum. Slogan: susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Bizler, yılmadan usanmadan gerçekleri anlatacağız, bize yaşatılanları ve geçmişi unutturmayacağız, yalanlarını yüzlerine vuracağız. Yaşananlar içinizi cız ettiriyorsa, elinizden memleketin kayıp gittiğini düşünüyorsanız, bu gece yatmadan önce kendinize bir söz verin: iktidar olma yolunda çok çalışacaksınız!” dedi.

‘GELECEĞİMİZİ GERİ ALMA ZAMANI’

Kurun açıklamasının devamında, “İnsanların seslerinin bastırıldığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, her gün hayallerimizden bir bir vazgeçmek zorunda bırakıldığınız, adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık üzerine kurulu bu düzeni bitirecek güç bizde. Unutmayın, hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Söz bizimdir. Hiçbir güç, dayanışma içindeki halktan güçlü değildir. İçimizdeki cesaret, dayanışmamızın gücü ve umudumuzun sarsılmazlığı, bu karanlık düzeni yıkacak. Korkuyu elinde bir silah olarak kullananlara boyun eğmiyoruz. Biz, geleceği aydınlatacak o kıvılcımı taşıyoruz. El ele, omuz omuza, inancımızla ve direncimizle bu düzeni yıkacağız. Ve o gün geldiğinde, özgürlük, adalet ve umut her birimizin yüreğinde yankılanacak. Unutmayın sevgili dostlar… karanlığın en güçlü olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Şimdi ayağa kalkma zamanı…. Şimdi geleceğimizi geri alma zamanıdır” diye konuştu.


ASLANOĞLU'NDAN MİTİNGE DAVET! 

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise Kırık Saçlar özgürlüğe yürüyüyor yürüyüşüne katılan tüm kadınları Pazar günü Beşiktaş'ta gerçekleştirilecek mitinge davet etti. Aslanoğlu açıklamasında, "İzmir'in bir ucundan öbür ucuna yürüyüş gerçekleştirdiniz. Başında Selçuk'ta ortasında Gaziemir'de sonunda yine sizin bir adım arkanızda olmaktan mutluluk duyuyorum. Ülke çok büyük bir karanlıktan geçiyor. Çocuklarımız tacizle, tecavüzle karşılaşıyor, kadınlarımız ölümle karşılaşıyor. Maalesef İzmir gibi çağdaş yaşamın başkenti gibi yerde bile bunlarla karşılaşıyoruz. Evet ülke kötüye gidiyor ama başkanım benim yanıma ilk gelip 'İzmir'in bir ucundan öbür ucuna yürüyeceğiz' dediğinde evet uzun ama yapılabilir dedim. Bu yolculukta tüm kadın yoldaşlarımıza, izmirli kadın hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Bu ülke karanlık ama aydınlığa kadınlarımız, genç kızlarımız sayesinde çıkacak. Siz ülkeye umut oldunuz. Bu umudu bugün buradan alıp Ankara'ya, öncesinde İstanbul'a taşıyacağız. İzmir'de bir meşale büyüttünüz şimdi İstanbul taşıma vakti. Yaşam hakkı mitingimiz olacak, tüm İzmirlileri İstanbul'da bütük mitingimize bekliyoruz" dedi. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası