Kışanak: Reformlar yapılmazsa tek sorumlusu iktidar partisidir
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gültan Kışanak, psikolojik bariyerlerin aşıldığını belirterek, hükümetin de artık bahanesinin kalmadığını söyledi. Parlamento'da çoğunluğu olan iktidar partisinin doğrudan sorumluluk altında...
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gültan Kışanak, psikolojik bariyerlerin aşıldığını belirterek, hükümetin de artık bahanesinin kalmadığını söyledi. Parlamento'da çoğunluğu olan iktidar partisinin doğrudan sorumluluk altında olduğunu dile getiren Kışanak, "Eğer reformlar yapılmazsa, atılması gereken atılamazsa bunun tek sorumlusu iktidar partisi olacaktır." dedi. CHP'yi de eleştiren Kışanak, çözüm sürecine katkı sunmasını istedi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşan BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, Ankara'da yapılan 'Demokrasi ve Barış' konferansını değerlendirdi. Abdullah Öcalan'ın, müzakere sürecini demokratik bir yeniden yapılanma olarak yaşanmasını arzu ettiğini dile getiren Kışanak, müzakere sürecinin Kürt sorununun çözümü için tarihsel bir adım olduğunu vurguladı. Müzakere sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini, kalıcı gerçek bir barışla nihayete ermesi gerektiğini anlatan Kışanak, üç aşamalı bir müzakere sürecinin olduğunu hatırlattı.
Birinci aşamasının eksiklere rağmen kendi mecrasında yürüdüğünün görüldüğünü ifade eden Kışanak, “Ateşkesin olması, gerillaların geri çekilmesi oldukça önemliydi. TBMM'de komisyon kurulması, Akil İnsanlar komisyonu kurulması, hükümetin operasyonların yapılmayacağına dair güvenceler birinci aşama için önemliydi. Bu süreç sorunsuz bir şekilde ilerliyor, ilerleyecek de. Şimdi bizim ikinci aşamayı konuşmamızın zamanı. Demokratikleşmeyi gerçekleştirme, özgürlükler ve yeni bir anayasa aşaması. Bu konuda psikolojik bariyerler aşılmış, hak ve özgürlükler tartışılmaya başlanmıştır. Hükümetin de artık bahanesi kalmamıştır. Parlamento'da çoğunluğu olan iktidar partisinin doğrudan sorumluluk altında olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Eğer reformlar yapılmazsa, atılması gereken atılamazsa bunun tek sorumlusu iktidar partisi olacaktır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki çoğunluğu elinde bulunan partiler Parlamento'nun gündemini ve çıkan yasaları belirleyen pozisyondadırlar. Bu reformları yapmazsak kimseyi inandıramayız.’’ diye konuştu.
Muhalefetin bu konuda katkıları olmadığını gördüklerini ve bunu eleştirdiklerini ifade eden Kışanak, kendilerini devre dışı bırakan bir tutum ve davranış içinde olduklarını kaydetti. CHP’nin çözüm sürecine yönelik tutumunu da eleştiren Kışanak, şöyle devam etti: “CHP lideri Kılıçdaroğlu 'Biz barışa karşı değiliz’ diyor. Sayın Kılıçdaroğlu barış kendi kendine olmuyor, katkı sunacaksın, çözüm önerisi sunacaksınız. Barışı arzulayan, demokratikleşmeyi arzulayan bu konuda adım atar, çaba gösterir, bir tutum içerisinde olur. Sayın Kılıçdaroğlu 'Efendim kaygılarımız var' diyor. Biz defalarca ifade ettik, anlamak istiyorsanız biz size anlatırız. Zaten bu süreci şeffaf yürütüyoruz. Kaygılarımız iktidar partisinin otoriter yaklaşımı ise bunu önlemenin tek yolu da demokrasiye sahip çıkmaktır, demokratik mücadeleyi güçlendirmektir. Ama ne yazık ki bu kaygıları ifade etmeseler de aslında satır arası demeçlerde Uzlaşma Komisyonu'ndaki tutumlarında Kürtlerin haklarını kazanması ile ilgili kaygı var. Bu demokrasi değil, statükonun ta kendisidir. Okları iktidara yöneltiyormuş gibi gözüküyorlar, ama bu kaygının statükoyu korumadan kaynaklandığını görüyoruz. Bu çare değildir. Bu AKP'ye hizmet eden yaklaşım olur. Kimse bize bunu AKP'ye karşı bir yaklaşım olarak sunmasın. Bu AKP'ye hizmet eden bir yaklaşımdır. Biz anamuhalafetin ana dilde eğitim, kültürel haklar, inanç özgürlüğü alanında ne düşünüyor onu merak ediyoruz. Bunlar konusunda tutumunu açıkça ortaya koymalıdır."
TBMM'deki Çözüm Komisyonu'nu değerlendiren Kışanak, sadece rapor hazırlayan komisyon olmaması gerektiğini belirterek, ciddiyetle çalışmasını istedi.
Uludere olayını protesto edenlere verilen ağır hapis cezalarını eleştiren Kışanak, yasaların değiştirilmesi gerektiğini söyledi. PKK'lıların geri çekilmesiyle ormanların talan edilmeye başlandığını ifade eden Kışanak, bölgedeki vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı.
Suriye’deki olayları da değerlendiren Kışanak, şunları söyledi: "Suriye'de gelişmeler çok kaygı verici aşamaya geldi. Bir iç savaş devam ediyor. Her gün onlarca insan yaşamını yitiriyor. Hizbullah'ın Suriye'deki gelişmelere dahil olması kaygıları üst düzeye çıkarmıştır. Uluslar arası güç merkezlerinin kapışması Suriye'de devam ediyor. Giderek mezhep temelli bir savaş riski tırmanıyor. İsrail'in müdahil olması, Reyhanlı'da yaşanan kanlı terör saldırısı açıkça şunu göstermiştir ki, bu iş Suriye sınırlarını aşma riski taşıyan bir noktaya gelmiştir. Herkesin amasız, fakatsız mezhep temelli savaşa karşı çıkması lazım. Tüm Ortadoğu'ya yangın yerine çevirme riski vardır. Şu veya bu manevralar uğruna mezhep temelli rotaya oturtmaya çalışan herkesi diline ve üslubuna sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bunun vebali çok ağırdır. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun için siyasi çözüm çabalarını desteklemek gerekiyor. Bir an önce siyasi çözüm bulunmalı. Bu savaş daha yayılmadan, daha fazla kan akmadan bir çözüm bulunmalı. BDP olarak savaşın karşısında, halkların haklarının yanındayız. AKP siyasi çözüm yaklaşımını ortaya koymalıyız."