AK Parti İzmir Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi Hüseyin Kocabıyık, 10 Ekim 2016 tarihinde, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Demirtaş iti yargı kararına rağmen serbestçe geziyor. Onlarca şehit veriyoruz. Bu vatan haininin peşine düşecek bir savcısı yok mu ülkenin” dedi. AK Partili Kocabıyık’ın paylaşımı üzerine HDP’li Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, ‘kişilik haklarına saldırı’ iddiasıyla Diyarbakır 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Dilekçesinde, binlerce takipçisi olan Kocabıyık’ın paylaşımında, müvekkiline ağır hakarette bulunduğunu belirten Karaman, şunları kaydetti: “Ülkenin içinde bulunduğu sert politik iklimde, sorumsuzca yapılan paylaşım ile müvekkilime sadece hakaret ve tehditte bulunulmamakta aynı zamanda marjinal çevrelere hedef gösterilmektedir. Davalı, müvekkilime ‘it’ demek suretiyle ağır hakarette bulunmuştur. Konuyla ilgisiz Yargıtay veya AİHM içtihadı ileri sürmekle yapılan ağır saldırıya hukuki kılıf bulunamaz.”
‘DAVANIN DİYARBAKIR’DA AÇILMASI KÖTÜ NİYETLİ’
AK Partili Kocabıyık’ın avukatı Necdet Pakdil ise mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesinde, davanın Ankara’da açılması gerekirken, kötü niyetle Diyarbakır’da açıldığını savundu. Pakdil, dilekçesinde, “İnsanların yargıdan adalet beklerken, davacının halen yargıya rest çekmesi karşısında müvekkilim tepkisini ortaya koymak ve davacıyı eleştirmek adına yazıyı yazmıştır. Yazıya bütün olarak bakıldığında hakaret içeren bir cümle yoktur, eleştiri mahiyetindedir. Müvekkilim, düşüncelerini açıklamıştır. Düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirme yapılarak, davanın reddi gerekmektedir. Sarf edilen sözler, eleştiri mahiyetindedir. Bu ifadelerin kullanılmasına davacının kendisi neden olmuştur. Bu ifadeler, hiçbir şekilde kişilik haklarına saldırı değildir” dedi.
MAHKEMEDEN ‘4 BİN TL TAZMİNAT’ KARARI
Davayı sonuçlandıran mahkeme heyeti, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ve Kocabıyık’ın, Demirtaş’a yönelik kullandığı ‘it’ kelimesi nedeniyle 4 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Kocabıyık’ın kullandığı ‘vatan haini’ ifadesi nedeniyle yapılan tazminat başvurusunun reddine karar veren heyet, reddedilen tazminat nedeniyle Demirtaş’ın Kocabıyık’a bin 980 TL avukatlık ücreti ödemesine hükmetti. Heyet, ayrıca kabul edilen tazminat talebi nedeniyle de Kocabıyık’ın Demirtaş’a bin 980 TL avukatlık ücreti ödemesine karar verdi. Diyarbakır 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nce gerekçeli karar açıklandı. Kararda, taraflar arasında Kocabıyık’ın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında olup olmadığı, Demirtaş’ın kişilik haklarının saldırıya uğrayıp uğramadığı ve saldırıya uğramışsa bunun manevi tazminatı gerektirip gerektirmediği konusunda uyuşmazlık bulunduğu belirtildi. Benzer davalarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına dikkat çekilen kararda, Kocabıyık’ın ‘it’ ve ‘vatan haini’ ifadelerini Demirtaş’a yönelik sarf ettiği ve cevap dilekçesinde bunu kabul ettiği belirtildi.
‘SİYASETÇİLER DAHA FAZLA HOŞGÖRÜLÜ OLMALI’
Kocabıyık’ın ‘vatan haini’ ifadesine ilişkin Yargıtay kararlarına dikkat çekilen gerekçeli kararda, HDP’li Demirtaş’ın olay tarihinde partinin eş genel başkanı olması nedeniyle siyasi kişiliğinin olduğu, AİHM içtihatlarına göre, siyasetçilerin zorunlu ve bilinçli olarak fiillerini ve davranışlarını vatandaşların, gazetecilerin, diğer siyasetçilerin ve toplumun başkaca kesimlerinin kontrolüne açık bırakmakta olduğu kaydedildi. Siyasetçilerin daha fazla hoşgörülü olması gerektiği belirtilen kararda, şöyle denildi: “Davacı ve davalının siyasetçi kimliğinin bulunduğu, siyasetçilerin birbirlerine karşı ağır eleştiri ve ithamlarının siyasetin doğası gereği olağan olduğu, ‘vatan haini’ kelimesinin ağır da olsa siyasiler bakımından eleştiri sınırları içinde kaldığı, sosyal medya hesabından yapılan açıklamaların toplumu ilgilendiren konulara ilişkin bulunması nedeni ile kamusal ilginin de bulunduğu, söz konusu eleştiri sert olsa dahi, davacının siyasi kişiliği nedeniyle hakkında yapılan bu sert eleştiri ve ifadeye katlanması gerektiği, neticeten ‘vatan haini’ kelimesinin davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı olmayıp, ağır eleştiri kapsamında kaldığı, bu ifade nedeniyle davacının manevi bir zararı doğmadığı vicdani kanaatine varıldığından, bu ifade nedeniyle manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmiştir.”
‘İT’ KELİMESİ KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
Kocabıyık’ın, kullandığı ‘it’ kelimesinin ise kişisel değer yargısı niteliğindeki görüşleri olmadığı belirtilen gerekçeli kararda, bu kelimenin ifade ve düşünce özgürlüğü hakkı kapsamında olmadığı kaydedildi. Bu ifadenin, Demirtaş’ın siyasi kişiliğini, görüşünü ya da mensup olduğu partisinin icraatlarını eleştiri kapsamında olmadığına vurgu yapılan kararda, bu sınırları aşarak, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu ve bu sebeple Kocabıyık’ın tazminat ile sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varıldığı belirtildi. Gerekçeli kararda, ayrıca kullanılan ifadelerin ağırlığı, tarafların siyasi konumları, sosyal ve ekonomik durumları ile tazminat hukukunun prensipleri dikkate alınarak, davanın ‘it’ ifadesi yönünden kısmen kabulüne karar verildiği kaydedildi.
(DHA)