ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ - - Ünlü şair Nazım Hikmet’i anma etkinliğinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Gezi Parkı nedeniyle ülke genelinde ve İzmir’de çıkan olayları değerlendirdi. Cumartesi günü her yaştan her meslekten İzmirlinin demokratik haklarını kullandığını belirten Kocaoğlu, sonraki provakasyonlarla olayların tırmandırıldığını söyledi. Yoldan geçen İzmirlilerin bile saldırıya uğradığını belirten Kocaoğlu “Bu saldırıyı kim yaptı ' Bu saldırıyı şu bu yapt? Pek çok gerekçeler uydurulabilir. Ancak televizyonlarda saldırıyı yapanlar açıkça görüldü. Sivil giyinmiş insanlar bir elinde odun bir elinde de tutuklayıp götürdüğü insan. Tutuklamayı kim yapabili? Kim kimi tutuklayabilir'” dedi.
Kocaoğlu, en acı olanın ise Başbakan’ın olaylarla ilgili açıklamaları olduğunu belilrterek “Sayın Başbakan’ın başbakan sorumluluğuyla ülkede tansiyonu düşürmesi halkı sukunete davet etmemesi gerekmektedir. Bu yapılmamış tam tersine sayın Başbakan’ın bu süreç içindeki konuşmaları topluma malum sıfatları yükleyerek toplumu daha çok germiştir. Başka siyasilerin açıklamaları halkın tansiyonunu düşürmemekte, halkın istediği cevap gelmemektedir. Halkın huzura kavuşması için sayın başbakanın halkın huzuruna çıkıp insanlarımıza demokratik haklarını yapan insanlarımıza bir cevap vermesi gerekir. Taksim’e yapılacak inşaat neyse kışla, cami, maddi varsa manevi değeri ne olursa olsun bir gencimizin, bir insanımızın tırnağına değer m? Bunu sormamız gerekiyo? Bunu sayın Başbakan’ın yanıtlaması gerekiyor. Halkı sükunete davet etmesi gerekiyor. Başbakan ’Madem Türkiye istemiyor ben buraya bu inşaat yapmıyorum’ dediği zaman ülke huzura kavuşacaktır. Ben bir belediye başkanı, bir vatandaş, İzmirlilerin hemşehrisi ve İzmirlinin sesi olarak bunu iletmek istiyorum!dedi.
Kocaoğlu, İzmirlilerin demokratik haklarını kullanmasını istediğini ancak öte yandan da hiç kimsenin taşkınlık yapmamasını, cam çerçeve kırmamasını istediğini söyledi. Kocaoğlu, “Provakasyona alet olmamamız gerekiyor. Kim nasıl tahrik ederse provakasyon yaparsa yapsın kitlesel olarak bunların karşısında durmak ve oyuna gelmemek gerekiyor. Demokrasilerde protesto ve gösteriler su, ekmek gibi bir ihtiyaçtır. Ama hiç kimsenin ne malına ne de kılına zarar gelemden bu protestonun yapılması gerekir. Emniyet güçleri de demokratik hakka izin vermeli. Eğer birini tutup öbürü vuruyorsa o zaman burada bir yandaşlık haksızlık var demektir. Emniyet güçlerini de demokratik hakkını kullanan insanlarımızı korumaya kollamaya çağırıyorum”dedi.