POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

CHP İzmir İl Kongresi'nde Alaattin Yüksel lehine taraf olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kongre sonrası ilk kez konuştu. Kocaoğlu, katıldığı TV programında, kongreye 48 saat kala taraf olduğunu, kendisine kumpas düzenlendiğini ifade etti. Kocaoğlu, kongrede Nevzat Kavalar'a destek veren vekiller arasında yer alan Bornova Belediyesi Eski Başkanı, İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır için "Belediye başkanlığını yapamadı" dedi. Kongre sonrası ilk kez konuştu:

EGE POSTASI - Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleşen CHP İzmir İl Kongresi'nde, il başkanı seçilen Alaattin Yüksel lehine taraf olan ve parti içi eleştiri oklarını üzerine çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kongre sonrası ilk kez konuştu.

"Başkan Kocaoğlu, 2019 hedefini açıkladı"HABER İÇİN TIKLAYINIZ

Kocaoğlu, katıldığı TV programının canlı yayında, kongreye 48 saat kala taraf olduğunu, kendisine kumpas düzenlendiğini ifade etti. Çakmur'a yaptığı vakıf göndermesine açıklık getiren Başkan, İzmir Milletvekilleri Sındır, Serter, Çıray ve Özkan hakkında çok sert mesajlar verdi.

KAVALAR İL BAŞKANI OLACAK GİBİ DURUYORDU…
Başkan Aziz Kocaoğlu ilk olarak kendisini kongrede taraf olmaya götüren süreci anlattı. “Ben Bornova’daki örgütün büyük bir bölümünü tanıyorum bir de İzmir’de tanıyorum. Diğer ilçelerde ne kongrelere gidiyorum ne de uğraşıyorum. Bornova’da da uğraşmadım, tarafsız kaldım. Her iki arkadaşımıza başarılar diledim. İzmir kongresinde de hedefim tarafsız kalmaktı. Konuşma yapmaya hiç niyetim yoktu. Hiçbir il kongresinde de konuşmadım bugüne kadar. Konuşmaya da niyetim yoktu. Kongrelerde konuşmayı da sevmiyorum” diye Başkan Kocaoğlu şunları söyledi: Nevzat Kavalar aday olarak çıktı. Kendisi uzun yıllardır tanıdığımız arkadaşımız, dostumuz, ahbabımız… 2 yıl benim ilçe başkanlığımı yaptı ve Bornova’ya aday olmamda en etkili 3-5 kişiden biri… Karşı çıkmam mümkün değil… Su yolunda akıyordu, Nevzat Kavalar büyük bir tasviple il başkanı olacak gibi duyuyordu. Ben de Kavalar varken başkasını desteklemeyeceğimi söyledi. O günkü tablo öleydi… Bir taraftan da Alaattin Yüksel Bey’in süreçte olması gerektiğini söyleyen arkadaşlarımız vardı. İlçe başkanlarına ve belediye başkanlarımıza sordum. Değerlendirme için sordum. 48 saat içinde belirli noktalar savrulmaya başladı. Yüksel’i çıkarmak isteyenler vardı ama O bu işte gönüllü değildi. Ben de bazı arkadaşların zorlamasıyla kendisiyle 2 kez görüştüm. İkna etmek için gönderdiler. ‘Alaattin Yüksel Bey olmuyor’ diye konuştum. 40 seneyi aşkın süredir arkadaşımız, dostumuz. Bize normal seyrinde gitmesi için yapıyorduk. Sonra öyle bir hava oldu, öyle bir süreç yaşandı ki iş farklı yönlere savruldu…

BİRKAÇ MUHTEREM AÇIYOR TELEFONU…
Olayın İzmir tabanının kabul etmeyeceği bir yöne evrilmeye başladığını ifade eden Kocaoğlu, Yüksel’den yana taraf olmasına neden olan olayı ise şu sözlerle anlattı: İlçe başkanları Nevzat Kavalar’ı aday çıkartsalardı -ki çıkartabiliyorlardı- hiçbir problem yoktu. Onu birilerinin dikte etmesi, birilerinin basına sızdırması ortamı gerdi. Sonra etki tepki meselesi maalesef ülkemizin aşamadığı sıkıntılardan biri. Bunun üzerine Alaattin Yüksel Bey aday oldu. Ben bütün samimiyetimle söylüyorum; iki arada bir deredeydim... Nevzat Bey de kazansa Alaattin Bey de kazansa ‘Aziz kazandı’ diyecekler. Birisinden biri kaybetse ‘Aziz kaybetti’ demek isteyenler de öyle diyecek. Böyle bir durumdayım. Sonra, belli yerlerden çok bel altı vuruşlar gelmeye başladı. Cuma akşamı meclis var, arkasından Ulaştırma Bakanımız Binali Bey’le Ticaret Odası’nın 130.yıl törenine katılacağız ve o arada katıldım, çıktım... ‘Şu müdahale etti, şu şunu aradı, bu bunu aradı’ diye ortalık karıştı. Tamam herkes bir şeyler yapar, kulis de yapar. Kulis yapmak, siyaset yapmak bütün ilçe belediye başkanlarının, bütün ilçe başkanlarımıza, bütün milletvekillerimize serbesttir. Herkese serbesttir bir Aziz Kocaoğlu’na serbest değildir. Ben de ona saygı duyarım. Kolay kolay da taraf olmam. Olduğum örnekler var ama olmadığım örnekler daha fazla... Gerçekten de sevmiyorum. Durum böyle olunca yapılmak istenen şey ortaya çıktı. Birkaç muhterem açıyor telefonu, ‘İzmir’i Aziz Kocaoğlu mu dizayn edecek, Aziz Kocaoğlu’na mı teslim edeceksiniz'’ diye bizim aleyhimizde bir sürü laf-söz-lakırtı ediliyor. Tamam biz dizayn etmeyelim böyle bir sevdamız da yok da... Bunun üzerine Cuma akşamı saat 10.00’dan sonra ben de taraf oldum. Nevzat Kavalar’a karşı değil, Nevzat Kavalar benim arkadaşımdır, dostumdur, kardeşimdir.
 
Kararını Kavalar’a bildirmediğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı, “Hayır söylemedim. Nevzat Kavalar’a karşı değilim, olmam da mümkün değil. Bunu da en iyi Nevzat Kavalar bilir. Ben o yapıya karşı tavır aldım. Nevzat hakkında ne bir söz çıktı, ne bir şey çıktı hiç yapmam da…” dedi.

KUMPAS KURULDU
Kocaoğlu yaşananlar için kumpas nitelemesi yaptı. ‘Bir kumpasla karşı karşıya mı kaldınız'’ sorunsuna ‘evet’ yanıtı veren Başkan, “Bunu da yapanların sayısı çok değil, 3-5 kişi... Belki 5 bile yok! ‘Aziz Kocaoğlu dizayn etmesin’e ben de yürekten katılıyorum. Belediye başkanları ilçe kongrelerini dizayn ediyor, milletvekilleri de müdahale ediyor, ona da saygı duyuyorum. Birkaç ilçe başkanımız bu yetmiyormuş gibi il başkanlığı seçimini de dizayn ediyor, ona da saygım var. Milletvekillerinin sürece katılmasına da saygım var. Ama 12 senedir en ufak bir lekesi olmadan, parti işlerine mümkün olduğunca müdahale etmeden, her seçimde CHP’nin bayrağını biraz daha ileriye götürmek için çırpınan, en ufak bir şaibeye bulaşmamış, namusuyla, şerefiyle onurla herkesi tüm İzmirlileri aynı pencereden gören, parti ayrımı kimlik ayrımı yapmadan yürüten ve bu çabayı gösterip, sevsin-sevmesin, oy versin-vermesin belli konularda dürüstlükte, çalışkanlıkta, adil davranmada herkesin takdirini bütün kamuoyunun takdirini toplayan Aziz Kocaoğlu’na bu şekilde saldırmaları'.. Şimdi AK Partililer siyaseten bana her türlü eleştiriyi yapıyorlar. Teke tek konuştuğumuzda çoğu hakkımızı teslim ediyor. Ben 2001’de aktif siyasete girdim, 1999’da CHP barajın altında kaldı diye... 2001’den bugüne kadar yaptığımız başarı belli, çizdiğimiz trend belli... Parti 1999 seçimlerinde Türkiye’de de yüzde 9 buçuk oy aldı, İzmir’de de yüzde 9 buçuk oy aldı. İzmir’de barajın altında kaldığında yüzde 30 oy almadı ki... Biz o zaman elimizi taşın altına koyduk ve geldik. Bugün partimizi İzmir’de yüzde 46’ya dayattık. Yerel seçimlerde yüzde 50’leri, 56.7’leri gördü bu parti... Burada herkesin katkısı var. İzmirli hemşehirlilerimizin çok büyük katkısı var, bize sahip çıktılar. Üyelerimizin, delegelerimizin, parti üyelerimizin, ilçe başkanlarımızın, belediye başkanlarının herkesin katkısı var. Ama bir dirhem de olsa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 3 dönemdir bu işi götüren Belediye Başkanı’nın da bu çorbada bir gram da olsa bir dirhem de olsa tuzu vardır diye düşünüyorum. Bunu hak etmediğime inanıyorum."

Kongrenin bilerek kendisini hedefe koyma mecrasına kaydırıldığını ifade eden Kocaoğlu, "Konuşmacılara, konuşmacıların yaptığı söylemlere, tavırlara baktığınızda zaten oyunun kimin üzerine oynandığı, kimin üzerine kurgulandığı onu görmemek için siyasetten bir haber olmak lazım. Orada konuşan arkadaşların sırasıyla ne amaçla hangi lafları hangi kelimeleri kullandıkları neler yaptıkları görüldü” dedi.

ÇAKMUR’A VAKIF GÖNDERMESİNİ AÇIKLADI 
Kongrede kendisini kürsüden eleştiren isimlerden ilk olarak Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Yüksel Çakmur hakkında konuşan Kocaoğlu, ‘vakıf göndermesi’ne açıklık getirdi. Kocaoğlu, “Yanlış olan şudur; ben Sayın Çakmur’un o vakıftan evine bir kuruş götürmediğine de inanıyorum. Kendisi için, kendi maddi çıkar sağlamak için yapmadığına da inanıyorum. O ayrı bir şey. Ama Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediyesi’nin olanaklarıyla... Şunu söylemesi lazım sayın Çakmur’un; bu binanın arsasını ben aldım, yaptım. Bu vakfın araç gereç donanımlarını ben yaptım. Nereden yaptı? Şuradan yaptım. Demesi gerekir. Onu diyorsa, hiçbir problem yoktur. Onu diyorsa, ben burada tüm İzmirli hemşehirlilerimizden özür diliyorum. Kendisinden de özür diliyorum bunu söylüyorsa. Ama bunu söylemiyor da bir erki kullanarak, yani İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı erkini kullanarak bir vakıf kurduysa o vakıf senediyle beraber Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bıraktıysa ben bunu söylemek zorundayım” dedi.

SERTEL YANLIŞ YAPTI! 
Kocaoğlu, kongreye adaylığını düşüren şikayet ve şikayetçileri hedef alan konuşmasıyla damga vuran İzmir Milletvekili Atilla Sertel’i de eleştirdi. Sertel’in kendisini şikayet edenlerin İZBETON’da çalıştığı yönündeki sözlerini büyük üzüntüyle karşıladığını söyledi. Başkan, “Atilla Sertel kongrede yüksek perdeden konuşarak kendisini şikayet edenin İZBETON’da çalıştığını söyleyip bana karşı çivi çakıp ayıp etmiştir. Bende 22 bin kişi çalışıyor. Bu söylediği kişi de İZBETON’da çalışıyor olabilir. Adaylığının iptal edilmesine kendisi kadar en çok üzülen benim” şeklinde konuştu.

SINDIR BAŞKANLIK YAPAMADI!
Kocaoğlu Nevzat Kavalar'a destek veren vekillerede sert yüklendi. Kocaoğlı bu doğrultuda çarpıcı bir çıkışa da imza attı. Kongrede Nevzat Kavalar lehine taraf olan vekiller arasında yer alan Bornova Belediyesi Eski Başkanı, İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır için "Belediye başkanlığını yapamadı" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu 2009 yılında  Kamil Okyay Sındır’ın Sırrı Aydoğan’dan kasasında 20 milyon olan bir belediyeyi devraldığını, 2014 yılında ise 40 milyon borçla bıraktığını söyledi.

Kocaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Sındır, belediyeyi ve bütçesini yönetememiştir. Bundan dolayı geçen dönem yeniden aday olamamıştır.Belediye başkanlığını yapamadı. Sındır dürüst, bir kuruş para yemez. Kendim kadar inanıyorum ama belediye başkanlığı yapamadı. O olsa kazanılırdı kaybedilirdi demiyorum. Kamil Başkan'a stat yaptım yüzde 50'sini ben ödüyorum. Salon yapılıyor yüzde 70'ini ben verdim. Borçla Olgun Atila başladı. Sındır yönetemedi Bornova'yı...Üstüne basarak söylüyorum."

BİR TANESİ ÖZKAN BİR TANESİ ÇIRAY 
Kocaoğlu kongrede Tuncay Özkan’ın kürsüye çıkmasına ve akabinde yaşanan arbedeye zemin hazırlayan kontenjan çıkışına da açıklık getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı, “Bakın, kontenjandan gelene karşı değilim. Cümleyi kuruş şeklim belli… Cuma günü operasyon yapanlar, arayanlar, müdahil olanlar, İzmir’le ilişkisi olmadığı gibi kontenjandan milletvekili oldular. Orada karışmayan, kontenjandan olan hiçbir milletvekiline sözüm yok. Müdahale edenler diyorum. Müdahale edenlerin de kim olduklarını biliyorum. Zaten onlar da kendilerini gösterdiler. Bir tanesi en önde Tuncay Özkan’dır. Bir tanesi de Aytun Çıray’dır. Müdahale etmeye hakları yoktur.
 
Özkan’ın önseçim sözlerine de yanıt veren Kocaoğlu, “Şimdi milletvekilliği sıralamasında, her partinin her ilde 3 aşağı 5 yukarı çıkartacağı milletvekili bellidir. Siz o milletvekili çıtasının 2 altına konursanız, milletvekili olursunuz. Siz, bunu önce genel merkez sizi milletvekili sıralamasına koyarken milletvekili yapar, ondan sonra da hemşehirlilerimiz oy verir yapar. Ama belediye başkanına, büyükşehir belediye başkanına, mahalle muhtarını tek tek oy verir. Seçer yahut seçmez. CHP’den arkadaşları gösterdi, 8 arkadaşımız kaybetti,  benimle beraber 23 arkadaşımız kazandı. Ben 4.5 milyon İzmirlinin sınavından geçtim. 1 defa Bornova’nın sınavından geçtim, 2 defa İzmir’in sınavından geçtim. Tek tek ben Aziz Kocaoğlu’nu belediye başkanı olarak görmek istiyorum, ben Binali Yıldırım’ı, ben Taha Aksoy’u belediye başkanı olarak görmek istiyorum diye oy verildi. O iş ayrıdır, o iş ayrıdır. Ön seçimi en çok savunan, 2014 seçimleri öncesi de imza atan benim” dedi. Kocaoğlu 2019 yerel seçimleri için önseçimden yana olduğunu da sözlerine ekledi.

BUNLARIN CHP’YLE BİR ALAKASI VAR MI'
Kocaoğlu iki adayın el ele salonu sakinleştirmeye çalıştığı fotoğrafı yorumlarken de Özkan ve Çıray’ı hedef aldı. Başkan, “Zaten bir şey yok, olayı çıkartan iki kişi... Olayı bu noktaya getiren iki tane muhterem, diğerleri de çanak tutuyor. Bu iki muhteremin, Tuncay Özkan ve Aytun Çıray; Cumhuriyet Halk Partisi ile bir alakası var m? Geçmişi var m? CHP’nin tedrisatından geçenler, bu tür bir şeyin yapılmayacağını bilirler, ortalığı karıştırmazlar. Girseydiniz ön seçime, buyrun... İzmir’in siyasetini, dokusunu, insanını Ankara’dan İstanbul’dan başka bir vilayetten anlamak mümkün değil. İzmir farklı, İzmir’in farklı olduğunu anlata anlata dilimizde tüy bitti. Ama geliyorlar… İzmir’de partide belirli şeyler yapmaya çalışıyorlar, yanlış yapıyorlar. Halbuki milletvekili seçilmişsin… İkisine de ve diğer kontenjan adaylara da yüreğimizi açtık, gık çıkmadı, aleyhinde tek kelime etmedik. ‘Genel Merkez, Genel Başkan öyle takdir etmiş, biz de elimizden geleni yapalım’ dedik… Seçilip güle güle gittiler, hayırlı olsun, başarılar dileriz…” diye konuştu.


 
TARAFSAM GÖVDEMİ KOYARIM!
Salona Yüksel ile birlikte girişinin seçime etki etmediğini savunan Başkan, “Kapalı kapılar ardında iş çevirmem. Tarafsızsam tarafsızım derim, tarafsam her şeyimi koyarım. Tarafsam, gövdemi koyarım” dedi.
 
Kocaoğlu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kendisini arayarak ‘taraf olma’ dediği iddiasına da şu sözlerle yanıt verdi: Hayır efendim. Kongreyle ilgili iki defa kendisine bilgi verdim. Durumu değerlendirdim. Ve kendim arayarak bilgi verdim. Manipülasyon yapmam, bir seferinde böyle bugünkü şartlarda su akıp yolunu buluyor, bir anormallik olmazsa Nevzat Kavalar İl Başkanı oluyor dedim. Sonra da açtım, dedim ki ‘şartlar değişti, Alaattin Yüksel aday olarak çıktı. Yarış, Alaattin Yüksel ile Nevzat Kavalar arasında geçecek’ dedim.

Programa CHP’deki kongre sürecine dair mesajlarıyla damga vuran Başkan Kocaoğlu kent için hayati önem taşıyan projeler hakkında da bilgilendirme yaptı.