POLİTİKA
EGE Toplumsal Düşünce ve Gelişim Derneği (EGE TODD) Başkanı Cem Kavur “Sayın Aziz Kocaoğlu ve partisi 15 Temmuz’u kontrollü bir darbe olarak gördüklerinden 15 Temmuz’u anma etkinliklerini de değersizleştirmeye çalışıyorlar. Milletin anma etkinliklerine ulaşımını engelleyerek, demokrasi mitinglerini akamete uğratma çabasındalar. 66 yıldır greve gitmeyen sendikaya 15 Temmuz arifesinde sıfır zam vererek
12 Temmuz tarihinde Türkiye Denizciler Sendikası ve İzmir Büyük Şehir Belediyesine ait İzdeniz A.Ş. arasında anlaşma sağlanamadığından sendika grev kararı aldı. Bu greve farklı bir tepki Ege TODD Başkanı Cem Kavur’dan geldi.
Milletin destan yazdığı 15 Temmuz’a sayılı günler kala millete yaşatılan bu rezalet son bulmalı diyen Kavur,” 15 Temmuz’da milletimiz demokrasisine sahip çıkmak için meydanlarda olacak. Tam da bu yüzden ulaşımın ücretsiz olması ve belediyemizin ulaşımda sefer sayısını arttırmasını beklerken, demokrasi nöbetlerini akamete uğratacak bu karar milletin vicdanında derin bir yara açmıştır. Devasa bir bütçeye sahip ve binlerce personeli istihdam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ocak ayından beri anlaşma bekleyen topu topu 250 işçiye sıfır zam vererek bir Deniz Kenti olan İzmir’in deniz ulaşımını ortadan kaldırması akla ve izana yatkın gelmemektedir” dedi.
DEMOKRASİ NÖBETLERİNE KONTROLLÜ DARBE
Sözlerine devam eden Kavur, “Buradan Sayın Kocaoğlu’na seslenmek istiyorum. İzmir’in demokrasinin beşiği olduğunu söylüyorsunuz. Demokrat olduğunuzu söyleyerek bununla övünüyorsunuz. Bu mu demokratlığını? Bu mu İzmir’e layık gördüğünüz demokras? Kendi genel başkanınız yürürken demokratik eylem oluyor da vatandaşın, Teröristbaşı Fetullah Gülen’in haşhaşi teröristlerine karşı verdiği İkinci İstiklal Savaşı’nın Anma Etkinlikleri neden tatlı su kurnazlığıyla zorlaştırılıyo? Bu millet, aynı tarihin aynı inancın evlatları olarak 15 Temmuz’da canını ortaya koymuş, zalimlere geçit vermemiştir. Siz tamda 11-16 Temmuz’da gerçekleşecek anma etkinlikleri haftasında sendikayı grev yapmaya zorlayarak, ulaşımı engelleyerek kime geçit vermiyorsunu?
15 Temmuz bir kontrollü darbe değildir ama ekmeğinin derdindeki işçiye sıfır zam teklif ederek, sendikayı grevi zorlayarak; anma etkinliklerine denizden ulaşımı engellemek demokrasi nöbetlerine karşı kontrollü bir darbedir” dedi.
GENEL BAŞKANINA GÖZ KIRPIYOR
Başkan Kavur, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Kocaoğlu, bende FETÖ mağduruyum. Beni de bu FETÖ Terör Örgütü 367 yılla yargılamaya kalktı savunmasına sarılacaktır. FETÖ’ye karşı mağduriyetinin farkındayız. Ama Büyükşehir Belediye Başkanlığı unvanının dışında kendisi tipik bir siyasetçidir. Her siyasetçi gibi günün şartlarından etkilenmektedir. Belediye başkanı olduğu partinin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir milletvekilidir.24 günlük Adalet yürüyüşünü Maltepe Mitingi ile bitirmiştir. Bu miting CHP tabanında milyonluk bir katılımla bitirdik övünmesine ve CHP teşkilatına özgüven gelmesine sebep olmuştur. Tam da bu yüzden Sayın Kocaoğlu, kendi şehrinden milletvekili olan genel başkanına göz kırpmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünü ve Maltepe Miitingi’ni gölgede bırakacak ve kontrollü darbe söylemine ters gelecek İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirilecek 15 Temmuz Anma etkinliklerini; İzmir’e yakıştırdıkları CHP’nin kalesi algısı, partisinin politikası ve siyasi hayatı için risk görmüştür.
TATLI SU KURNAZLIĞI
Sayın Aziz Kocaoğlu ve partisi 15 Temmuz’u kontrollü bir darbe olarak gördüklerinden 15 Temmuz’u Anma Etkinliklerini de değersizleştirme ve milletin demokrasi mitingine ulaşımını zorlaştırma çabasındalar. 66 yıldır greve gitmeyen ve özellikle tekrar ediyorum Ocak ayından beri zam bekleyen sendikaya tam da 15 Temmuz arifesinde sıfır zam önererek greve zorlamak bir tatlı su kurnazlığıdır. Yakın zamanda İZBAN grevini tecrübe etmiş Büyükşehir Belediyesi bu zam teklifiyle sendikanın greve gideceğini çok iyi biliyordu. Tarihi özellikle seçtiler.
Herkes bilsin ki bizim işçi kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktur. Olamaz da..! Hak mücadelelerinde yanlarındayız. Tepkimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nedir. Demokratik haklarını korumak için tankların önüne yatan milletle; işverene karşı sendikal yolla hakkını arayan işçiyi karşı karşıya getirmek aymazlıktır” diye konuştu.
Sayfa başına git
