









ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Katıldığı bir radyo programında gündemdeki gelişmeleri değerlendiren ve çarpıcı açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Partili rakibi Binali Yıldırım’a seslenerek, “Sayın aday arkasında koruma ordusu ile dolaşıyor. Kamu görevlisi adayın peşinde dolanıyor. Siz artık bakan değilsiniz, adaysınız. Ona göre dolanmanız, ona göre davranmanız gerekiyor” diyerek eleştirilere eleştiri ile karşılık verdi.
YILDIRIM’A ÇAĞRIDA BULUNDU: SAMİMİYETİNİ GÖSTER
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a bir de çağrıda bulunan Başkan Kocaoğlu “Buradan kendisine çağrıda bulunuyorum, İl Özel İdaresi’ne ait bu malların tamamının Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesi gerektiğini, İzmir’in malı olduğu defalardır söylüyoruz. Önümüzdeki günlerde mal varlıklarının paylaşımı için bir dağıtım komisyonu kurulacak. Eğer sayın aday samimi ise, madem hükümeti temsil eden bakan gibi seçim kampanyasını yürütüyor, oturalım protokol yapalım, biz alalım mallarımızı, komisyonun da işi bitisin. Valilikte toplanalım, İzmir’in malı İzmir’de kalacak densin, protokol imzalansın, bu malları bize versinler, kendisi de kente bu jesti yapsın. Madem İzmir’e belediye başkanı olmak istiyor, adaylık aşamasında bu problemi çözmüş olalım, hem de samimiyetini göstermiş olur” dedi.
“BİZE BENZEME KARDEŞİM, BENZEYEMEZSİN DE…”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoağlu, yerel seçim sürecini enine boyuna masaya yatırarak, AK Parti tarafından kendisine yöneltilen eleştirileri şu sözler ile yanıt verdi; “Hükümetin İzmir’e bakışını samimi bulmuyorum. Bu ülkenin Başbakan’ı Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’e kalkıp da dolaylı yoldan gavur diyor, eski bakanlardan ve şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü olan vatandaş sümüklü diyor, yandaş bir gazeteci faşist İzmir diyor, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın “Bu kentin vekili olmaktan hicap duyuyorum” diyor, sonra “İzmir’in ilim irfana ihtiyacı var” deniyor. Türkiye’nin en aydınlık kentine bu tür sıfatları yapıştırıp sonra gelip “Biz sizin yaşam biçiminize karışmayacağız”, “Biz size benzeyeceğiz” demek olmaz… Bir kere sen bizi en başından ötekileştiriyorsun. Size benzeyeceğiz ne deme? Biz kimsenin kimliğine bakıp İzmir’de mi doğmuş demiyoruz. Biz İzmirli deyince, İzmir kimliği altında yaşayan, bu kentin havasını soluyan insanları kast ediyoruz. Bize benzeme kardeşim... Benzeyemezsin de zaten…”
“AHMET EFENDİNİN CEBİ Mİ'”
İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın dün sosyal medya üzerinden açıkladığı yatırım rakamlarına da değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Bizim 10 senede bu kente fiilen harcadığımız para 6 milyar TL’nin üstünde. Merkezi hükümet de 11 senede 5 milyar 300 milyon TL harcamış. Havalimanı yapıyorlar, yap-işlet-devret. İzmir-İstanbul otobanı yapılıyor, o da yap-işlet-devret. Bunu da rakamlara da ekliyorlar.Benim harcadığım para belli. Liman arkası-Salhane bölgesini yatırımcıya açtık, planlamalar yaptık. Buranın planlarını ben yaptım diye yatırım haznemize bunu yazabilir miyiz, yazamaz mıyı? Vali başka der, aday başka der… Ahmet efendinin cebi değil ki bu... Herkesin yaptığı iş belli. Ben devlet rakamlarından, belediye rakamlarından buluyorum. Devletin de, maliyenin de, hazinenin de yaptığı işler belli. Harcadıkları para belli. Bunu gelip biri ikiye katlıyor, biri geliyor üçe katlıyor, biri gelip dörde katlıyor... Bu nasıl popülist bir politikadı? Havadan mı toplayacaklar bu lafları'” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
“VALİ KİŞİYE BAĞLI ÇALIŞMAKTADIR”
Binali Yıldırım’ın “Yerel yönetim İzmir’de yatırım yapmıyor” sözlerine de sert tepki gösteren Başkan Kocaoğlu, son gelişmeler sonrasında istifa çağrısında bulunduğu İzmir Valisi Mustafa Toprak’a yönelik eleştirilerine şöyle devam etti; “Rakamların tamamı yanlıştır. İzmir’e yapılan yatırımları söylemek bir valinin işi değildir. Eğer yatırım rakamlarını açıklayacaksa, belediyelerin, özel sektörün yatırımlarını da açıklayacak. Zaten rakamlar doğru değil de, bu vali artık hükümetin valisi değildir. Kişiye bağlı çalışmaktadır. Bir an önce iddialara cevap vermesi lazım. Ya hakkındaki bu iddiaları yalanlamalı, ya da İçişleri Bakanlığı veya yargı bu konuya el atmalı. Böyle devlet yönetilmez. Emniyet, polis, valilik, bunlar birer devlet kurumu. Bu ülkeye bir an önce adaletin gelmesi gerekiyor. Ben Türkiye’de adalet çığlığını atan, bu adalet hepimize lazım diyen ilk kişiyim. 2,5 sene önce bunu söylemiştim.”
“YETER Kİ İZİN HAKLARIMIZ VERİLSİN”
Yerelde kalkınma hedeflerini yineleyen Başkan Kocaoğlu, “Biz bu kenti, kentli ile beraber kalkındırmaya hazırız. Projemiz de var, yol haritamız da belli, stratejimiz de hazır. Biz bu kenti kalkındırmanın yol haritasını ürettik. Doğayı kirletmeden, suyu ve toprağı koruyarak, kaynaklarımızı yok etmeden, yeşil alanları satmadan, kendi kaynaklarımızla bu kenti kalkındırmaya, yatırım yapmaya hazırız. Formülümüzü ürettik. Merkezi hükümet bize para da vermesin. Yasadan gelen izin haklarımız, yetkimiz bize verilsin. Yeter ki, Ankara haklı taleplerimize cevap versin” diye konuştu.
“NAMUSLUYA OY VERİN”
Sözlerinin sonunda kritik bir 30 Mart mesajı veren Kocaoğlu, şunları söyledi; “Yerel seçimler için öncelikli hedefimiz AK Parti ile aramızdaki farkı büyütmek.Biz İzmirli hemşerilerimizin gözlerine baktığında bunu başaracağımızı görüyoruz. İzmirliye benzemek ayrı bir şey. Herkes ciddi rakiptir. Biz kendi kulvarımızda 2004 ve 2009’da yaptığımız gibi kimseyi rencide etmeden, kimseye kötü söz söylemeden, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatarak yolumuza devam edeceğiz. Bizim işimiz İzmir’dir, gücümüz İzmir’dir. Şimdi İzmirliyiz yaparız diyerek devam ediyoruz. Bu da halkımızın bulduğu bir slogandır. Hedefimiz belli, kişiliğimiz belli. Yeni bir insanı seçmeyecekler. 10 yıldır onlarının gözünün içine bakan, yalan söylemeden, riya yapmadan hizmet etmeye çalışan, yapabileceğine yaparım diyen, popülistlik yapmayan bir hemşerileri ile tekrar devam etmek isteyeceklerine inanıyoruz. İsterlerse bir dönem daha hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu ülkenin insanları, İzmir’in insanları namusludur. En namuslu bildiğiniz insana oy verin. Şu partiye, bu partiye demiyorum, Hasan’a Hüseyin’e demiyorum, adayların içinde en namuslu bildiğiniz adama oy verin. Kimi biliyorsanız, kime inanıyorsanız ona oy verin. Devir bu devir artık. Adalet yok oluyor, hukuk yok oluyor, namuslu insanlar göreve gelemiyor, namuslu insanlar siyasete giremiyor. Adalet hepimize lazım, adalet için oy verin, adaletin yeniden tesisi için oy verin. Devletin yeniden tesisi için oy verin, namuslu insana oy verin. Biz İzmirliler ile 10 yılımızı birlikte geçirdik, eğer takdir ederlerse bir beş yılımızı daha geçirmek istiyoruz. Seçimler kolaydır, zordur, hiçbir seçim rehavete izin vermez. Ülkenin geleceği için, mutlaka ve mutlaka bu işin açık ara farkla halledilmesi ve yaşadığımız bu sürece halkın oyları ile demokratik bir şekilde dur demesi, kendine gel demesi gerekiyor.Üç seçimi birlikte yaşayacağız. 2014 yılı bu ülkenin kurtuluşu olacak. Bu ülkenin toparlanması, derlenmesi ve sağlıklı ellere geçmesi gerekiyor.”