İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, önümüzdeki 2 yıllık süreçte çok büyük bir hata yapılmazsa, sağlıklı adaylar tespit edilirse CHP'nin yerel seçimde çok iyi bir sonuç almasının mümkün olduğunu söyledi. Referandum sonuçlarını ilk kez değerlendiren Kocaoğlu, "İzmir'de 'evet' çıkmasından korktuğum tek ilçe Kemalpaşa idi. Kemalpaşa da gereken oyu verdi. 2019'da potansiyel olarak 30 ilçenin tamamında başarılı olmak mümkün" dedi. AK Parti ile İzmir arasında doku uyuşmazlığı olduğunu söyleyen Kocaoğlu, "Ne hikmetse sürekli İzmirliyi rencide edecek söylemleri oldu. İzmirli devamlı yerildi. AK Parti ile İzmir arasındaki çelişki, doku uyuşmazlığı bu. Ben, merkezi hükümetin, özellikle de Binali beyin, referandum sonuçlarından sonra İzmir'in duruşunu çok sağlıklı okuyacağını, İzmir'in hassasiyetlerini kabullenerek, gerçek anlamda bir sevgi, saygı bağıyla çalışmalarını yapacağına inanıyorum" diye konuştu. Referandumun artık geride kaldığını belirten Kocaoğlu şöyle devam etti, "Artık ekmeğe bakalım kardeşim. Bir referandum oldu, bitti. Referandumun bana göre kazananı da belli. Şimdi bırakalım bu işi. Sarılalım birbirimize. Ülke karpuz gibi ikiye bölündü. En çok yetkisi olan makamın sorumluluğu en çoktur. Ben de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sürekli birlik beraberlik diyorum."
GALİP SAYILIR BU YOLDA MAĞLUP
-Referandum sonucunda İzmir'de ortaya çıkan tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz'
"Ben demiştim" diye çok meşhur bir sözümüz var. Ben başından beri herkes ne söylerse söylesin, İzmir'de sonucun yüzde 67, 68 bandında olacağını söylemiştim. Bunu da 0.80 puan hatayla tutturmuş oldum. Bu referandum bana göre köklü bir rejim değişikliği. Biz bu rejim değişikliğinin olmaması için çok şey konuştuk. Ülkenin geleceğinin -kim olursa olsun-bir kişinin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu, bulunduğu coğrafyada çok büyük sıkıntıların olduğunu anlattık. Seçimlerden yorulduğumuzu, siyasetle uğraşırken ekonomiyi bir yana ittiğimizi, bunun da ülke ekonomisinde ciddi sıkıntılar doğurduğunu her fırsatta söyledik. Aslında Türkiye'de de iyi bir sonuç alındı. Aristo'nun İskender'e söylediği bir laf vardır, "Galip sayılır bu yolda mağlup". Hayır cephesi mağlup ama, galip sayılacak mağluplardan. Aslında mağlup da dememek lazım. Başa baş bir seçim.
EKONOMİYİ YÖNETENLER "HAYIR" DEDİ
-Referandum Türkiye için ne gibi sonuçlar doğurdu'
Detaylarına indiğimizde Türkiye'de bu referandumla çok şeyin değiştiğini görüyoruz. İstanbul'da, Ankara'da büyük bir değişim oldu. İzmir'de büyük bir artış söz konusu. Balıkesir, Denizli'de açık ara hayır çıktı. Aydın, Muğla, Çanakkale, Antalya'da da öyle. Bu sisteme, nüfusu kalabalık olan, ekonomiyi yöneten yerler "hayır" dedi. Bu bize çok büyük sinyal veriyor, moral veriyor. Toplum, bir rejim tehlikesi gördüğünde nasıl birleştiğini gösterdi. Bugüne kadar hiçbir araya gelmemiş siyasilerin "hayır" cephesinde birleşmesi, söz konusu ülkeyse herkesin fedakarlık yapabileceğini bize gösterdi.
KEMALPAŞA'DAN KORKUYORDUM
-AK Parti ve MHP'li belediyelerin yönetimde olduğu 8 ilçede "hayır" oyunun yüksek çıkmasının nedeni sizce nedir'
Söz konusu rejim değişikliği, ülkenin riske girmesi, yaşam biçiminin değişmesi ise o zaman herkes birleşiyor. Yaşam kalitesine en çok sahip çıkan İzmir de bu yüzden en fazla tepkiyi gösterdi.
-İzmir'de "evet" oyunun yüksek çıkmasından endişe ettiğiniz ilçeler var mıydı'
Korktuğum bir ilçe vardı. O da Kemalpaşa. Ama Kemalpaşa da gereken oyu verdi.
2019'DA ÇOK İYİ BİR SONUÇ ALMAK MÜMKÜN
-Referandumda ortaya çıkan bu tablo, 2019 yerel seçimleri için bir yol haritası ortaya çıkarmış oldu mu'
Buna bağlamak doğru değil. Hayır cephesinde birçok parti var. Ama tabii AK Parti'nin taban oyu da 31.2 değil daha aşağılarda. Başbakanın burada karargah kurması etkili oldu. AK Parti'nin İzmir'de yüzde 27, 28 oranında oy alması da sürpriz olmazdı. Şunu söyleyebiliriz; önümüzdeki 2 yıllık süreçte çok büyük bir hata yapılmazsa, sağlıklı adaylar tespit edilirse yerel seçimde çok iyi bir sonuç almak mümkün gibi görünüyor. Ama merkez sağda neler olacak, MHP'nin durumu ne olacak, başkanlık sistemi AK Parti içerisinde ne gibi sonuçlar doğuracak, ekonomi ne olacak, dış politika ne olaca? Bunların hepsini izleyip ona göre konuşmak lazım. Yerel seçim için daha erken. Çalışan, başarılı olan belediyeler lokomotif olacaktır.
30'DA 30 OLABİLİR
-2019'da CHP 30 ilçenin tamamında ipi göğüsler diyebiliyor musunuz'
Potansiyel olarak bu mümkün. Siyaset hata yapmamak ya da minimum hata yapmak üzerine kurgulanmalı. Ama insanoğlu hata yapar. 2019'da 28 ilçeyi almak çok iyidir. Hata olmazsa 30'da 30 da olabilir.
KIRSAL KESİMDEKİ ÇALIŞMALAR ETKİLİ OLDU
-İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kırsal kesimde yaptığı çalışmalar referandum sonuçlarında etkili oldu mu'
Bizim Türkiye'de ilk defa "yerelde kalkınma" olarak başladığımız çalışma çok büyük teveccüh topluyor. Kırsalda şimdiye kadar çok ihmal edilmiş olan tarım ve hayvancılığa can suyu taşımış olduk. Belli katkılarımız oldu, büyük projelerimiz oldu. Sonuç da başarılı oldu. İnsanların ekmeği büyüdü. Gelir düzeyi yükseldi. Bunun hem CHP'ye hem de hayır cephesine katkısı olmuştur.
BİNALİ BEY İZMİRLİNİN HASSASİYETLERİNİ KABULLENECEKTİR
-İzmir'den çıkan "hayır" oyları, kente hükümet cephesinden gelen yatırımları sizce etkiler mi'
İzmir'in 15 yılık geçmişine baktığımızda, zaten gereken yatırımları ve payı alamadığını görüyoruz. Şu anda İzmir, diğer illerimizle kıyasladığımızda, hangi kriterden bakarsanız bakın yeterli desteği görmüyor. 42-43 milyar yatırım deniyor. Bu rakamlar gizli saklı değil, Maliye Bakanlığı verilerinde var. Şu ana kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'e, merkezi hükümetten daha büyük yatırım yaptı. Belediye ile merkezi hükümet kıyaslanır m? Düşünün Büyükşehir belediyesi sınırlı olanaklarla daha fazla yatırım yapıyor. Ben, merkezi hükümetin, özellikle de Binali beyin, referandum sonuçlarından sonra İzmir'in duruşunu çok sağlıklı okuyacağını, İzmir'in hassasiyetlerini kabullenerek, gerçek anlamda bir sevgi, saygı bağıyla çalışmalarını yapacağına inanıyorum. Bunu da her ortamda paylaşıyorum.
AK PARTİ İLE İZMİR ARASINDA DOKU UYUŞMAZLIĞI VAR
-AK Parti sizce nerede yanlış yaptı'
AK Parti'yi eleştirmek bana düşmez. Tespit edilmesi gereken şey şu, ne hikmetse sürekli İzmirliyi rencide edecek söylemler oldu. Bu söylemler, bu kampanyada da vardı. "Soydurmayacağız" diyerek bize yüklendiler. Ben kampanya süresince sadece bu söyleme yanıt verdim. Kanunu parlamento çıkardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyelerinin adına tahsildarlık yapıyoruz. Bunu yapmazsak kanunen suç. Uygulayınca da soyguncu oluyoruz. Böyle bir şey olur m? Bu lafın siyaseten sayın başbakanımız tarafından söylenmemesi gerekirdi. "Seçim kulvarında kavgada yumruk aranmaz" denilebilir. Ama işte bu söylemler sevgi ve saygı bağlarının kurulmasını engelliyor. AK Parti ile İzmir arasındaki çelişki, doku uyuşmazlığı bu. Devamlı yerici bir sıfat yüklüyorsunuz. Bu da doğru bir şey değil.
31.2 İLE BALKONA ÇIKTIYSA KUTLAMAK LAZIM
-AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın referandum gecesi yaptığı "balkon kutlaması"nı nasıl değerlendiriyorsunuz'
31.2 ile balkona çıktıysa kutlamak lazım. Demek ki öyle uygun bulmuş çıkmış, kutlamak lazım. Esas mesele şu İzmir Türkiye siyasetinde hep öncü olmuştur. Önceden görmüştür. Kendin ileri olmasının, aydınlık olmasının somut verileri var. Burada bu sonuca ulaşılması İzmirlinin başarısı. Bizim başarımız değil. Biz elimizden geleni yaptık. Bütün siyasi partiler elinden geleni yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı da yaptı, başbakan da yaptı. Bütün bakanlar geldi, burada karargah kurdu. Tabii ki daha güçlü bir kampanya yaptılar. Ama İzmirli bu kararı verdi. Aslında İzmirliyi yerden göğe kutlamak lazım. İzmirli bu sisteme karşı olduğunu güçlü bir şekilde hem hükümete hem de Türkiye'ye duyurmuş oldu. Keşke Türkiye İzmir gibi olsa.
SONUCUN DEĞİŞECEĞİNE İNANMIYORUM
-Referandum sonrasında başlayan "mühürsüz oy" tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz'
Biz Ankara'da değildik. Teknik detayları bilmiyoruz. Ama YSK seçim esnasında kural değiştirerek, bize göre yasal olmayan, ayrımcı, yanlı bir karar vermiştir. Bu karar sadece bu referandum için değil, Türkiye'de demokrasinin güvenliği için bir zarardır. Müracaatların seçim sonucunu değiştireceğine inanmıyorum. YSK Başkanını da dinledim. YSK'nın verdiği kararlar bugüne kadar kesin kabul edildi. Yargı yolu açılmadı. Anayasa mahkemesi bakar mı bakmaz mı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bakar mı bakmaz mı, baksa uygulanır mı uygulanmaz m? Bunların hepsi maalesef, acı da olsa soru işareti.
ÜLKE KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLÜNDÜ
-Hayır cephesindeki tepkilerin ikinci bir Gezi olayı yaratacağı iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz'
Böyle şeylerin tekrarı yoktur. Gezi ayrı bir şeydir. Ben CHP'nin de kimsenin de böyle bir şeyi örgütlediğine inanmıyorum. Seçim bitti. Ekmeğe bakalım kardeşim. Bizim kalkınmamız lazım, dış politikamızı düzeltmemiz lazım, terör belasından kurtulmamız lazım. Biz buna bakalım. Bir referandum oldu, bitti. Referandumun bana göre kazananı da belli. Şimdi bırakalım bu işi. Sarılalım birbirimize. Büyük tehlike geliyor. Dış politika ve ekonomide büyük tehlike geliyor. Ona çare bulalım. Ülke karpuz gibi ikiye bölündü. Evetçiler hayırcılar diye. En çok yetkisi olan makamın sorumluluğu en çoktur. Ben de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sürekli birlik beraberlik diyorum. Herkesin de böyle yapması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
6 ÖNEMLİ PROJE, 3 MİLYAR TL YATIRIM
-Yoğun bir referandum sürecinin ardından belediye olarak hangi projeler üzerinde çalışmayı planlıyorsunuz'
Biz Pazartesi günü itibariyle çalışmalara başladık. Hem kentteki şantiyeleri denetlemeye devam edeceğiz, hem de projelerimizi gözden geçireceğiz. Önümüzdeki hedefler, opera binasının temelinin atılması, Kültürpark'la ilgili sorunun çözülmesi, Narlıdere metrosunun temelinin atılması, Buca metrosunun ihalesinin yapılması, Konak tramvayının bitmesi, uçan yolun yapılması. Bunlar İzmir'i gerçekten dönüştürecek projeler. Tamamının maliyeti 3 milyar TL'yi geçer.