İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki imza törenine CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Tetusa A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) eski Başkanı Veysi Öncel, şirketin ortakları ve mimarlık grubu temsilcileri katıldı. 'Çeşme'nin Altın Projesi' sloganıyla 200 milyon TL yatırımla hayata geçirilecek olan projenin 24 ayda tamamlanması bekleniyor.
İmza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kenti kalkındırmak için önemli projelere destek verdiklerini belirterek, "İzmir'de bizim dönemimizle birlikte Türkiye belediyecilik tarihine yeni bir ufuk getirdik. Kentin kalkınması, yaşam kalitesinin artması için değerli bilim insanları ile birlikte 2005'te İzmir Stratejik Planı'nı hazırladık ve 15 senedir uyguluyoruz. Projeler belli, nasıl yapılacağı belli. Biz adım adım bunları yaptık. 2004 yılında İzmir'in yatak kapasitesini, ekonomiyi, sanayideki hizmet sektörünü, kültür sanatın durumunu, turizmi göz önüne alıp değerlendirdik. Çoğu iş adamı ortaklarımız, bizim 15 senede ne yapmak istediğimizi, ne yaptığımız sürdürülebilir kalkınma ve yaşam kalitesinden ne anladığımız çok daha iyi anlayacaklardır. İki defa EXPO yolculuğuna çıktık. EXPO'yu kaybetmemizin ardından hiç moral bozmadık. Taahhüt edilen projeleri hiç taviz vermeden bugüne kadar uygulamaya çalıştık" diye konuştu.
"KALKINMA İÇİN TÜM SEKTÖRLER HAREKETE GEÇMELİ"
İzmir'in varlığını limanına, büyümesini tarım alanlarına borçlu olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, tarımı büyütme çalışmalarının devam edeceğini söyledi. İzmir tarımının, ülke tarımından 2.5 kat daha fazla büyüyerek yoluna devam ettiğini dile getiren Aziz Kocaoğlu şunları söyledi:
"Sanayi OSB ölçeğinde ve nitelikli ürün yaparak yoluna devam edecek, büyüyecek. Ama 2005 yılında tespit ettiğimiz en önemli bulgu; İzmir'in hiç kullanamadığı doğasında, güneşinden, tarihinden, Meryem Ana Evi'nden, Urla'sına varıncaya kadar ve kaplıcalarına varıncaya kadar birçok zenginliğinin olduğu, bunları harekete geçerek hizmet sektörü ve turizmde sıçrama yapabileceği, zenginleşeceği, hizmet sektörünün mutlaka kültür sanat ve sporla desteklenmesi gerektiğidir. Kalkınma için bütün sektörlerin aynı anda harekete geçmesi gerektiği bilinciyle yola çıktık. Eğer engellerle karşılaşmasaydık Kültürpark'taki kongre merkezinin bugün kabası bitecekti. Eğer engellenmeseydik Basmane çukurunda bütün donanımıyla beraber tiyatro merkezimiz olacaktı. Uzun uğraşlardan ve engellemelerden sonra opera binasının temelini attık. İzmir merkezinde eğer turist bir iki gece konaklayacaksa tarihi Kemeraltı ayağa kalkmadan bu mümkün değildir. Tarihi bölgeye İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin harcadığı emek ve parayı burada hiçbiriniz hayal edemezsiniz. Agora neredeyd? Arkadaki çimenlik alandaydı. Bütün o İkiçeşmelik'e çıkışı kamulaştırarak gerçekleştirdik. 1971 evi yıktık. Yeşildere'de orman yaptık, heyelan bölgesinde vatandaşlarımız kurtardık hem de 200 yıl önceki Kadifekale'yi yaşama geçirmek istedik. Kadifekale eteklerine doğru son binayı baz alarak bütün alanı temizleme çalışmaları devam diyor. Tiyatro konuşuluyordu, Roma Antik Tiyatrosu konuşuluyordu, şimdi gerçekleştiriyoruz. Gün ışığına çıktı. Bir haber okudum. Üzülmedim, alınmadım desem yalan söylerim. Sadece tiyatro için 163 bina kamulaştırıldı, büyükşehir belediyesinin adı yok."
"İZMİR BAMBAŞKA NOKTAYA GELECEK"
Sağlık turizminin EXPO'da hedefleri olduğunu hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Eğer İnciraltı'nda rant kaygısı ile değil de sağlıklı sürdürülebilir gelişme, büyüme ve kalite ile planlanabilseydi bugün çok büyük ivme kazanmış olacaktık. İzmir yarımadasıyla, eski kentiyle İnciraltı ile sağlık sektöründe, turizm sektöründe sıçrama yapacak hem ülke hem kentin kalkınmasında önemli kaldıraç olacak değerdir. Biz bunları geciktirerek aslında kendimizi geriye itiyoruz. Kentimizi geriye itiyoruz. Ülkemizi geriye itiyoruz. Bizim çabalarımız sürecek. Aynı zamanda TARKEM oluşumu çalışmalarını sürdürüyoruz. Yağmur suyu kuşaklama hattını bitirdik, içine gireceğiz. Kemeraltında altyapı yok altyapısı, aydınlatması, zemin döşemeleri ile birlikte yeniden Kemeraltı'nı oluşturmak üzereyiz. Bizim yaptıklarımız görünür hale geldikçe, oradaki mülk sahipleri de binaları restore edecek. Kemeraltı dünyanın en önemli 24 saat yaşanabilen, öğrencilerin butik otellerde kaldığı, tasarım atölyelerin faaliyete geçtiği cıvıl cıvıl yaşayan bir yer olacak. İnciraltı geciktirilmeden ranta teslim edilmeden gerektiği kadar gerektiği ölçüde sağlık vahası oluşturulduğunda İzmir bambaşka noktaya gelecektir" dedi.
"OTELLERİN KARI 2 KATINA ÇIKACAK"
Çeşme'de turizmdeki gelirin artacağına dikkat çeken Kocaoğlu, "Çeşmedeki otellerimiz zaten 2.5-3 ay çalışıyor. 3 ay çalışan otelin bu kür merkezi ile beraber karı ikiye katlanacaktır. Biz bir taraftan İzmir jeotermalde hem Balçova Narlıdere bölgesinde hem de Doğanbey'de çok başarılı işler yaptık. Şu anda Doğanbey'de kamulaştırdığımız 42 dönüm alan üzerinde, pansiyonları, otelleri harekete geçirecek bir kür merkezi projesi bitti. Yakında inşaatına başlayacağız. O bölgenin hareketlenmesi için. Yine o bölgede 800 dönüm serayı ısıtabilecek termal kaynağımız var. Yine aynı bölgede 15 megavat elektrik üretecek ihaleyi yaptık, firma yatırımlarına devam ediyor, makine ve ekipmanlarını aldı yakında elektrik üretmeye başlayacak" diye konuştu.
"BU KENTİN SADAKAYA İHTİYACI YOKTUR"
Tetusa Çeşme Termal Kür Merkezi'nin İzmir'in, kentin zenginlerinin, bu şehirde para kazananların, İzmir'in kaderiyle kendi kaderini eşdeğer tutanların projesi olduğunu anlatan Kocaoğlu, "Herkesin elini cebine sokması gerekiyor. Bu kentin nasıl kalkınacağını büyükşehir gücüyle önce Avrupa Birliği görüyor. Onlar ciddi takip ediyor; İzmir'de ne oluyor, inceleme heyetleri ilk AB'den geldi. Onlar takip ediyor, sonra bizimkiler öğrendiyse öğrendi. Ama kent sağlıklı büyürse hepimize pay düşecektir. Burada 200 milyon lira yazıyor. Ben sadaka niyetiyle oradaki otellerden, turizm ile iştigal edenlerden para almam. Bu kentin sadakaya ihtiyacı yoktur, belediyenin de sektörlerin de! Elinizi taşın altına koyacaksınız. Hep birlikte kazanmak istiyorsanız, elinizi taşın altına koyacaksınız. 'Belediye yapsın, hükümet de arsa versin' mantığı artık yok. Ne belediye de ne merkezi hükümette kaynak var. Ekonomini durumu belli. Hep beraber herkes karınca kararınca elini taşın altına koyarak, herkesi kaderi hayatı paylaşmaya karar verirse İzmir'in başaramayacağı hiçbir şey yoktur" dedi.
10 SENELİK ÇALIŞMA
Projenin 10 yıllık çalışmanın neticesi olduğunu dile getiren Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ise "Proje uzun bir süreçten sonra bu noktaya geldi. Yaklaşık 10 senenin üzerinde bir çalışmanın ürünü. Şinasi Ertan büyük projeye emek harcadı. Burası planlamada mevzuat gereği açık alanda yapılması gereken bir yerdi. Kapalı alanda bunu yapmak mümkün değil. Hem içerik olarak hem de tasarım olarak İzmir'imize, ülkemize öncülük etsin diye projeyi hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
ALTIN PROJE
Tetusa Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Öncel, Çeşme Termal Kür Merkezi projesinin altın projeleri olduğunu dile getirdi. 2019 yılında termal kür merkezinden önce yapılan yatırımla Çeşme'de 60 bin kişiye ev sahipliği yapmak istediklerini belirten Öncel, Çeşme'de 12 ay turizmin önemli olduğunu söyledi. Projeyi görsellerden yararlanarak anlatan Öncel, "Projemizdeki otel yatırımı küçük olacak. Burası özellikle termal tedavi merkezi olarak proje tasarlandı. Slovenya'nın ünlü mimari ofisiyle tasarım ve konsept üzerine çalıştık. Projemiz 7 tane birincilik aldı. Sağlık merkezinde ortopedik tedavi sonrası rehabilitasyon, nörolojik hastalıklar sonrası rehabilitasyon, spor sakatlıkları tedavisi, koruyucu sağlık rehabilitasyon tetkikleri gerçekleştirilecek. Kapalı inşaat alanımız 57 bin metrekareyi geçiyor. Avrupa'nın en büyük termal kür merkezi olacak. Günlük kullanımlar için güzellik merkezleri, fitnes salonları ve sauna alanları olacak. Günde 2 bin kişinin tedavi göreceği bir kompleks hazırlanıyor. Projemizde 50 odalı yaşlılar evi bulunacak" diye konuştu.
Slovenyalı mimarlık grubu adına konuşan Mimar Dean Lan ise projenin sonunda çok güzel ve çekici bir otel olacağına belirterek, "Günümüzde insanlar daha çok sağlıklarına önem veriyorlar. Bahsettiğimiz şey sadece rahatlama değil aynı zamanda koruyucu bir tedavi alanı olacak" dedi. (DHA)