Talat Cankıymaz (48), 2002 yılında kolon kanserine yakalandı. Bir yıl sonra ameliyat oldu ve bir bölümü alınan kalın bağırsağının ucu karnına bağlandı. Cankıymaz, 7 yıl sonra kanserli hücrelerin karaciğerine sıçradığını öğrendi. Erken teşhis sayesinde karaciğeri iyileşen Cankıymaz, 7 yıl sonra da kanser nedeniyle akciğerinin bir bölümünü kaybetti.
Önceleri aşçılık yapan ve genç yaşta malulen emekli olan Cankıymaz, 2013 yılında kurduğu Kolostomili ve Ostomililer Derneği sayesinde kanserli hastalara moral aşılıyor. Derneğin çalışmaları sırasında kolon kanserli Filiz Cankıymaz (43) ile tanışan Talat Cankıymaz, önce odasından çıkmayan eşini hayata döndürdü şimdi de birlikte kanserli hastalara stoma torbasıyla da hayatın devam ettiğini anlatıyor.
Kolon kanseri nedeniyle zor günler geçirse de kendisi gibi olan hastalara yardım eli uzatmak isteyen Talat Cankıymaz, hastanedeki hastalara stoma torbasının kullanımı hakkında bilgi verdiğini belirterek "Türkiye'de kolon kanseri ile ilgili hiçbir derneğin bulunmadığını öğrendim. İlk derneği İzmir'de ben kurdum. Kolon kanseri olup stoma torbası takılan kader arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. Onlara kendi torbamı gösteriyor, moral veriyorum. Ben bu torbayla spor da yapıyor denize de giriyorum" dedi. Dernek sayesinde hayatının kadınıyla tanıştığını anlatan Cankıymaz, "Filiz Hanımla tanıştım. O benim gibi değildi, hayata küsmüştü. Zamanla ilişkimiz aşka dönüştü. Sonra hayatımızı birleştirdik. Şimdi Filizimle, eşimle beraber hastanedeki kader arkadaşlarımızı ziyaret ediyor, hepsine moral olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
EN İYİ İLAÇ MORAL
Stoma torbasıyla yaşamanın kulağa hoş gelmese de sorunun beyinde bittiğini dile getiren Cankıymaz, hastalıkla mücadelede en iyi ilacın moral olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı:
"Torbanız var diye hayata küsüp kimseyle görüşmezseniz mutsuz olursunuz. Biz dernek ekibiyle birlikte piknikler düzenliyoruz. Stomalı olmak hayatın sonu anlamına gelmiyor. Yazın stomamızı takıp denize giriyoruz. Bunu duyanlar 'biz banyo yapmaya korkarken sen nasıl denize giriyorsun' diye soruyor. Hepsine örnek oluyorum. Dışardan görenler ise merak ediyor. 'Torbanızın içinde ne var, neden göbeğinize bağlı, ne taşıyorsunuz' gibi sorular soruyorlar. Bu hastalıkta en iyi ilaç moraldir. Benim gibi olanlara tek tavsiyem, toplum içine girsinler, derneğe üye olup aktivitelere katılsınlar. Benim amacım bütün Türkiye'de stoma torbası kullanan kader arkadaşlarımı bir araya getirmek. Biz büyük bir aileyiz. Bu hastalığı yaşayan yaklaşık 10 bin kişi var ama evden çıkmadıkları için kimse onların farkında değil."
'TALAT SAYESİNDE KORKULARIMI YENDİM'
Filiz Cankıymaz da hastalıkla nasıl tanıştığını şöyle anlattı:
"Ben 2014 yılında bu hastalıkla tanıştım. Kanama, karın ağrısı gibi bazı rahatsızlıklarım vardı. Kolonoskopi oldum ve kanser olduğumu öğrendim. Dünya başıma yıkıldı. Kemoterapi ve ışın tedavisi aldım. Ameliyat oldum ve ardından torba takıldı. Vücudumdaki bu yabancı cisim yüzünden korkularım vardı. Daha sonra internette hastalığı araştırırken Talat Bey ile tanıştım. Onun da torba kullandığını ve torbasıyla resim çektirip internete koyduğunu gördüm. Ben ise gaz çıkarırım diye korkuyor, odamdan bile dışarı çıkamıyordum ama Talat sayesinde korkularımı yendim. Kırıkkale'den İzmir'e geldim. 3 yıl önce bir yuva kurduk. Kanseri beraber yendik, şimdi kendimiz gibi kolon kanseri olan arkadaşlarımıza moral veriyoruz." (DHA)